• türk insanı tren bileti alıp ahlaksız olarak nitelediği avrupayı adım adım gezer, sokaklarda sabahlar, ödlek değildir kesinlikle.
    ama türkiyede asla böyle bir şey yapamaz, çünkü söylemek istemese de götü yemez. yok canm aramızdaki ahlaksız avrupalılardan değil, türk insanından tırsar
  • kendi kendini asagilayarak, olusan her negatif olguda "nefret ediyorum hepsinden, pisler uhu uhu" demeyi gorev bilen insanlari da barindiran topluluk. baska hicbir millette olmayan sekilde kendini hakir gormeyi gorev ve zevk bilenlerin cogunlukta oldugu canli turu.

    ilginctir ki her saat basi "ataturk" demeyi aliskanlik haline getirenler, konusu gectiginde "ozledik...", "tekrar gelse..." dese bile o gercek deha kisinin, mustafa kemal ataturk un ovdugu, kendisini adadigi, aslinda herseyin iyisine layik oldugunu dusundugu ve birseyleri iyi yapabilecek kudrete sahip asil kanin damarlarinda dolastigini soyledigi turk insanini kategorilemekten, yerin dibine sokmaktan, utanmaktan buyuk gurur duyar.

    mustafa kemal atamizin zamaninda da turk insani ayni insandi, sonradan uzaydan gelip turkiye'ye yerlesmedi bugunun turk insani. ama o buyuk insan, turk milletinin iyi yonlerini gordu, nasil daha iyi hale getirilebilecegini dusundu. bu yonde adimlar atmanin oneminden bahsetti. eger hicbir sey yapmayip surekli asagilamak marifet olsaydi o yapardi. bir halkta herhangi bir nedenden olusan cehalet ve yanlisliklarin el birligi ile duzeltebilecegine inandi. inandi ve yapti. halkina sirt cevirmedi, yuzunu donmedi, hakir gormedi. aksine onlari (yani bizleri, hepimizi) yuceltti ve inandi. "turk insani" o nun icin en degerli seylerden biriydi.

    bugun ise o nun evlatlari oldugunu o nun izinden gittiklerini surekli belirtenler bu anlayis seviyesinden fersah fersah uzak, "nasil daha cok nefret edebilirim?" telasina dusmus. o nun ovdugu butun ozellikleri asagi gorur olmus, yedi duvele "iste turk misafirperverligi budur, iste turk insani budur" dedirten atamizin ardindan kendi kendini kucumsemeyi, dahil oldugu milleti sevmemeyi zevk edinmis.

    bugun turk insaninin sahip oldugu pek cok yanlis varolabilir, toplum geneline yayilan bilincsizlik ve cehalet olabilir. bu cehalet vahim sonuclar dogurabilir. belki zaman zaman tahammul sinirini asan olaylar olabilir. ama bunun hepimizin ortak sorunu oldugunu bilmeden, bunu degistirmeyi ve duzeltmeyi sonuna kadar denemeden, sadece yuz cevirerek ne bir yere varilir ne de ulu onder ataturk un mirasina sahip cikilir.

    "turk insani cahil su bu" diye birsey yoktur, sadece onlari cahil yapan sartlar vardir, kotu yonlere iten sartlar vardir. el birligi ile, hep birlikte iyiye gider. atamizin zamaninda isler bugunkunden bile zordu. hem dunyaya karsi cephe savasi verip hem bu egitilmesi, bilinclendirilmesi gereken insanlara onem verdi, onlari hakettigi yere getirmek icin omru boyunca ugrasti. karsiliginda ise o na sonsuz sekilde sevgi besleyen, siperlerde olen, o nun idealleri dogrultusunda ulkenin bir ucundan bir ucuna egitim goturen insani buldu, yani turk insanini.

    bir millet kendi insanindan vazgecerse coktan varliginin sonuna gelmistir, bu hataya dusmeyin. hatalar duzelir, kotu olan iyiye gider, hep birlikte duzelir. onlara yuz cevirense coktan kendinden de vazgecmistir. su yazdigimi bile anlamayip onemsemeyen, mustafa kemal ataturk soz konusu oldugunda mangalda koz birakmayan ama arkasindan "turk insani soyle kotudur, boyle berbattir" diyenlere aciyorum, ataturk u anladiginizi mi saniyorsunuz? guldurmeyin beni.

    not: yazida turk kavramini aynen mustafa kemal in ogrettigi sekilde, yani "turkum diyen, vatanini seven herkes turktur" seklinde aldim. irksal bir tanim degildir. yani hepiniz bol bol kotuleyebilirsiniz, kolay gelsin.
  • paketindeki son iki sigarayi sizinle paylasir. daha sonra sizden otlanir.
  • türk insanı zeki, çevik ve ahlaklıdır.
    yeganedir, ayrı bir şekilde incelenmelidir.
    ve genel olarak;

    sabırlıdır en başta. gelen vurur giden vurur, anca sağına soluna yakınır. hakkını aramaya gelince başına bişey geleceğinden korkar gıkını çıkarmaz.

    saftır. birisi yardım edeceğim ben sana diye yanına yanaşsın, art niyet aramaz, kanar hemen.

    duygusaldır. tvde izlediği şehidine ağlar, hasta olan komşusuna ağlar, sokakta araba çarpıp ölen sokak kedisine ağlar, milli maçta yeneriz ağlar, yeniliriz ağlar.

    yardımseverdir. tanımadığı ama darda olan herkesin yardımına koşmaya çalışır. camiymiş okulmuş hemen çıkarır cebinden üç beş kuruş. paraları toplayan kimmiş neymiş sorgulamaz. saftır dedik ya, kazıklanır bol bol ruhu duymaz *

    meraksız ve dolayısıyla cahildir... uyutulur sürekli. dünyadan bihaber evinde oturur. gündüzleri kadın programlarını, akşamları popstar alaturka, var mısın yok musun u, demli çayını içerek ve bağdaş kuraraktan izler. memlekette kim kimi söğüşlüyor, iktidardakiler ne tür gaflet dalalet ve hatta hıyanet içindedir bilmez, merakı da olmaz. kahvehanede kulaktan dolma duyar cık cık ne olacak bu memleketin hali der geçer.

    asabidir de. en küçük şeyde sinirlenir kabahati devlete atar. devlet gereğini yapmıyor en sevdiği sözdür.
    kendini her daim haklı sanar. birisi bir yanlış yaptığında kızar, kendisi sonradan aynı yanlışı tekrarlar, kendince haklı bir nedeni olarak tabi, onu savunur da savunur.

    tuhaftır işte, dünyanın her hangi bir yerinde benzerine rastlanmaz. sever, tüm dünyaca da sevildiğini sanar. aldanır.
  • -çimlere basmayınız yazısını görünce amuda kalkan insandır
    -dünyada bilmem kaç ankesörlü telefon kullanan ülke arasında jetonu ve kartı kopyalamayı bulan ilk insandır
    -ve cep telefonundan çağrı atarak anlaşabilen insandır
    1 çağrı:gel
    2 çağrı:git
    3 çağrı:amuda kalkıp 20 metre ilerledikten sonra 2,5 parende atarak pencerenin önüne gel.
  • çay ile simiti aynı anda bitirir.
  • of be abi. adam televizyonda mermer kırıyor, "ben taş kırarken insan kalbi kırmıyorum, bana bunu öğretti. kalp kırmamayı öğretti." diyor sdlkfjsdlk. 41 yılda karateden bunu çıkarmış. bu romantizmden kurtulamadık gitti. hayır git evde eşine yap değil mi? yok. ona karate yapar mermere çiçekli duygular besler. zaten ya bu oluyor türk insanı, ya da author'un iki kelimeyi bir araya getiremeyen versiyonu. ortasını tutturamıyoruz sanırım. bunun sebebi de, muhtemelen türk insanının bir ortası olmamasıdır. sonuç bazlı tümdengelimci önyargılar ile sahillerde dolaşıyoruz. nehre giren yok.

    karateyle adam dövülür ağzı burnu kırılır ya, illa legalleştirecek bir şekilde. sevimli gösterecek mermer kırmayı. bunun için de romantizme başvuruyor. her derde deva romantizm. "kader mahkumu" diye bir şey bile var bu ülkede lan sdklfjklsdflk.
  • bir olgunun etrafında en çabuk toparlanabilen milletiz de kanımca. bu yüzdendir kolay yönlendirilebilmemiz. koyun pozisyonuna sokulmamız.

    doğru düşüncelerin, olguların etrafında toplanmamız liderliğe ulaşmamıza sebep olmuştur tarih boyunca. doğruyu bulana kadar güdülmemiz de yanlış düşünce ve olguların yanlışlığındandır.

    (bkz: biz ki ustayız vatan sevmenin)
  • çatışmayı elinde patlamış mısırla seyredebilen bi insan türü. güvenlik önlemi dinlemez zaten almaz da.
  • bambaşka bi insan ya. bugün otobüsteyim kadıköy'e iniyorum, takmışım kulaklığı müziğimi dinliyorum mis gibi. koltuk boşaldı ama ayakta duruyorum öyle, 3-4 durak bi şey zaten oturmaya değmez. derken yanımdaki eleman kağıt mendil paketini çıkardı cebinden. içinden bir tane aldı, alırken bir tane de yere düştü. neyse paketi cebe koydu, elindekiyle burnunu sildi ve merakla beklemeye başladım yere düşene ne yapacak diye. alıp kullanmak üzere cebine mi atacak, öylece bırakacak mı, yoksa alıp çöpe atmak için inene kadar elinde mi tutacak diye bekliyorum. ihtimaller belli. içimden "öyle bırakcak bence bahisler kapandı." dedim.

    baktım eğildi yere, "vaay ağır göt oldum, helal." demeye kalmadan otobüsün camını açtı, kağıt mendili hop dışarı salladı sdlkfjlksdfjsdlk. şimdi gel de bi pislik yaptığında bu adama "sen evinde de mi böyle yapıyorsun?" de sdlfkjdsklfdsjlk. diyebilemezsin.

    en romantik çelişkilerin insanıdır.
hesabın var mı? giriş yap