• (bkz: gönül) başka dillerde karşlığı olmadığı için
  • (bkz: aşk)

    aşk. kısacık bir kelime ama varlığımız anlamlandırmanın en kısa, en doğal, en güzel yolu. kökeni arapçada sarmaşık anlamına gelen ‘’aşaka’’ kelimesiymiş. ne güzel.
    aşkla birbirine sarılmak, iki iken ‘bir’ olmak…
  • en güzel olmasa bile en başarılı bulduklarımdan:

    tutkal

    tut ve kal yani, bırakma, dur öyle!

    bir de şey var,

    bilezik.

    bilekyüzük'ten türediğini bilince insana güzel geliyor.`
  • dertleşmek - bununda çok az dilde karşılığı vardır.
  • (bkz: gökkuşağı)
    kim bulduysa saygılarımı sunuyorum.
  • türkçede “an-en” ekleriyle yapılan o kadar güzel bir vurgulama vardır ki, en basit cümleyi bile destansı bir havaya bürüyebilir. yerli yersiz kullanılması eğreti duracağından oldukça az kullanılan bu ifade “yaptığımız zaman-ettiğimiz zaman” anlamlarına gelir. ancak “biz, siz, o, onlar, diğerleri, bazıları” gibi genellikle çoğul zamirlerle beraber kullanılması elzemdir. aksi halde yavan ve itici durur. geçen gün yeniden okuduğum ahmed arif’in otuz üç kurşun şiirinde bu ifadenin öyle yalın bir kullanımı vardı ki, “bugüne kadar nasıl fark etmemişim” diye hayıflandım.

    --- şiir ---
    babam gözlerini verdi urfa önünde,
    üç de kardaşını.
    üç nazlı selvi,
    ömrüne doymamış üç dağ parçası!
    burçlardan, tepelerden, minarelerden;
    kirve, hısım, dağların çocukları!
    fransız kuşatmasına karşı koyanda!
    --- şiir ---

    “fransız kuşatmasına karşı koyanda”
    “biz kavgaya girende”
    “dadaloğlu’m tüfek eline alanda”
    vb...

    ———————————————
    ahmed arif bana göre tam bir vurgu şairidir. nazım hikmet’in ses ahengini ahmed arif’te bulamazsınız ama öyle vurgu noktaları vardır ki arif şiirinde, insana yüzüne soğuk su çarpılmış gibi hissettirir. nazım hikmet ran ve ahmed arif, ikisi de türkçeyi en iyi kullanan şairlerdendir bana göre. şiirlerindeki ayrımı göstermek bahanesiyle eşsiz dizelerinden örnekler verelim birkaç tane:

    --- nazım ---
    memetçik, memet,
    memetçik, memet.

    vagonların 40 kişilikse de yapısı,
    80 memet, 100 memet yüklü hepisi.
    kilitlenmiş vagonların kapısı!
    trenler gidiyor memetçik dolusu!

    memetçik, memet,
    memetçik memet.

    açlık çıkınca oyluna,
    memetten memede yok mu merhamet?
    --- nazım ---

    nazım hikmet burada t, ç, k, s, m gibi sessizlerle, dizeler arası öyle bir aliterasyon yapıyor ki “memetçik memet” ifadesiyle aslında tren tekerleklerinin raylarda çıkardığı sesi anlatıyor. peş peşe sıralanan dizeler arasındaki ses ahengi dendiğinde, bu yüzden akla ilk nazım geliyor ve şiirin kafiye olmadığını bir defa daha gösteriyor bize. ahmed arif’e gelince, “tam bir vurgu şairidir” demiştim. bilmem, şimdi hangi dizesini yazayım? bir şair düşünün ki, ahenk oluşturmak için asonans ve aliterasyon gibi teknikleri umursamadan, sırf doğru yerde vurgu kullanımı ve sözcük seçimiyle inanılmaz şiirler yazabiliyorsa, o şairin adı ahmed arif’tir.

    --- arif ---
    vurur dağın doruğundan,
    atmacamın çalkara,
    yalın gölgesi!
    kuş vurmaz, tavşan almaz,
    ama aç, azgın!
    köpek balıklarıydı parçaladığı.
    bak, tiber saygılı, suskun!
    bak nilüfer dizisi zinciri.
    bunlar bukağısı, kolbağlarıdır,
    cihanın ilk umudu, ilk sevgilisi!
    ve ilk gerillası spartakus'un!
    susuyor yeşil...

    yivlerinde yeşil güller fışkırmış,
    susmuş bütün namlular...
    susmuş dağ,
    susmuş deniz.
    dünya mışıl-mışıl,
    uykular derin.
    yılan su getirir yavru serçeye,
    kısır kadin, maviş bir kız doğurmuş,
    memeleri bereketli ve serin!
    sağıyor yeşil...

    ruhum...
    mısra çekiyorum, haberin olsun.
    çarşıların en küçük meyhanesi bu!
    saçları yüzümde kardeş, çocuksu.
    derimizin altında o ölüm namussuzu!
    ve ahmedin işi ilk rast gidiyor!
    ilktir dost elinin hançersizliği!
    ağlıyor yeşil...
    --- arif ---

    dipnot: türkçedeki bütün sözcükler çok güzeldir, tabi kullanmasını bilirsen.
  • pek edebi olmasa da hassiktir. ağızdan o kadar rahat akıcı ve kesin çıkıyor ki.... üzüntüyü mutluluğu sıkıntıyı nefreti şaşkınlığı, daha bir çok duyguyu ifade edebiliyor.

    - abi ben evleniyorum
    - hassiktir yaw. çok sevindim

    - senden ayrılmak istiyorum
    - hassiktir

    entrylerde bu kadar argo kullanmamalıydım, hsktr....
  • (bkz: merhamet)

    telaffuzu da anlamı kadar güzeldir.
  • (bkz: ulan)
    (bkz: lan)
    (bkz: ülen)
    (bkz: len)
    (bkz: ula)
    (bkz: la)

    yazarın notu: yurtdışında olduğum, çalıştığım dönemlerde, yerine koyacak hiçbir kelime bulamadığım, nefis ötesi bir türk kelimesidir.
  • (bkz: beleş)

    harbiden de " bedava lan, ne guzel di'mi ehehhe " nuansini da icinde barindiran bir kelime.
hesabın var mı? giriş yap