• yol yaptığımız için olmayacak olandır.
  • (bkz: entry nick)
  • osmangazi köprüsü üzerinden kaçalım hepimiz.
  • ortağı bulunduğum ofisin bana emanet edilen bir 6000 tl parası vardı. dolar kıpırdanmaya başlayınca 2000 usd ne çevirdim 21 kasımda. şu anda bu 2000 dolar tl karşılığı olarak 724 tl kazanmış. bir ülke parası dolar karşısında bu kadar değer kaybediyorsa o ülkeye ülke demek, o ülkenin parasına para demek, o parayı basan otoriteyi otorite olarak kabul etmek nasıl mümkün olacak biri bana anlatsın. 2001 krizinde normal yayın akışlarını keserek günlerce yayın yapan medya kuruluşları nerdesiniz şimdi. herkes unutur ben unutmam. bir gün bu işleri başımıza açanlar çekip gidince hesap görülmesi gerekenlerin ilk sırasında sizler varsınız. basını, bürokratı, iş adamı hepiniz adım adım sattınız bu ülkeyi.
  • aşağıdaki temel prensiplerden uzaklaşmanın sonucudur.

    "kemalist politika şu temel yaklaşımlar üzerine kurulmuştur.

    1.tam bağımsızlık ve ulusal bağımsızlık, asal ilke yapıldı; hiçbir biçimde ödün verilmedi. yönetim işleyişinde, ekonomide, maliyede, kültürde, dilde, dinde ve toplumsal yaşamın tüm alanlarında; bağımsızlığa dayalı bir düzen kuruldu, bağımsız ve bağlantısız bir dış siyaset izlendi.

    2.ulusal bağımsızlık ve toplumsal gönenci sağlamak için, türk toplumunun özellikleri, somut durum ve halkın özlemlerini temel alan izlenceler uygulandı. devrimler, bir kararlılıkla sürdürüldü ve sürekli devrim anlayışı her aşamada geçerli kılındı. her devrim başka bir devrimin başlatıcısı oldu.

    3.uluslaşma sürecine engel oluşturan feodal yapılar, tutucu gelenekler kaldırıldı, türkiye topraklarında yaşayan insanların tümü, eşit haklara sahip yurttaşlar durumuna getirildi. etnik ve dinsel ayrımlar ya da azınlık sorunları, ulusal varlığın bütünleştirici işleyişi içinde çözüldü.

    4.ekonomik büyüme ve kalkınma atılımında, ülke kaynakları esas alındı. , enflasyonsuz ve borçsuz bir kalkınma yöntemi bulunarak hızlı bir kalkınma sağlandı. devletin öncülük ettiği ve ulusal nitelikli özel girişimciliğe yer veren kalkınma yönteminde; başarılı olan kit’ler kuruldu, özelleştirme değil devletleştirme yapıldı. yeraltı ve yerüstü varlıklar, madenler, ormanlar, limanlar, göller, doğal ve tarihi varsıllıklar kesin ve saltık (mutlak) biçimde koruma altına alındı.

    5.batılı devletlerle, bağımlılık doğuracak ilişkiye girilmedi, borç alınmadı, tersine düyun-ı umumiye borçları ödendi. sınırlı düzeyde alınan dış kredi demiryollarının devletleştirilmesinde ve kibrit tekelinin kurulması gibi ulusal amaçlarla kullanıldı.

    6.karşılıksız para basılmadı, 15 yıl boyunca denk bütçe gerçekleştirildi. her yıl ortalama yüzde 9 büyüme sağlandı, 1936 yılında dış ticaret fazlası sağlandı, ulusal kambiyo uygulamasından ödün verilmedi.

    7.parçalı ve dağınık bir yapı içinde olan hukuksal düzen tümüyle yenilendi, değişik adlarla çalışma yürüten mahkemeler kapatıldı, merkezi işleyişe bağlı cumhuriyet mahkemeleri kuruldu…

    8.mahalle mektepleri, maarif okulları, medreseler, tarikat okulları, misyoner mektepleriyle değişik türde insan yetiştiren eğitim karmaşasına son verildi, bu okullar kapatılarak ulusal eğitim üzerinde birlik sağlandı.

    9.yerli üretime önem verildi, ulusal pazar gümrük koruması altına alındı; sermayesi, işçisi, mühendisi türk olan ulusal fabrikalar açılmış ve ulaşım, iletişim, enerji yatırımları yapıldı.

    10.ulusal tarımın gerilik ve olanaksızlıklardan kurtulması için sınırlı olanaklara karşın üretici köylü desteklendi, makinalı ve sulu tarıma geçildi, tarım kredi olanakları kolaylaştırdı, üretim kooperatifçiliği teşvik edildi, tohum iyileştirme istasyonları ve devlet üretime çiftlikleri açıldı. topraksız köylüye toprak dağıtıldı, tarım okulları ve köy eğitmen kursları açıldı."
  • bana tuco benedicto pasifico juan maria ramirez karakterinin hileli iflastan suçlanıp idam edilmesi sahnesini hatırlatan iddiadır. sarı saçlı mavi gözlü bir iyi gelecek ve hepimizi kurtaracaktır. endişe etmeyin.
  • bir projeniz olsa ve 14 senede en kötü neler yapılabileceğini göstermek isteseniz ancak bu duruma getirebilirdiniz.
  • şu anda gerçekten ama gerçekten zor günlerden geçiyoruz. bu lafı hayatım boyunca çok duydum ve hep gülmüştüm. ama ilk defa doğru olduğunu düşünüyorum. darbe, savaş, ekonomik sıkıntı, cemaat kavgası, terör, umutsuzluk, beyin göçü, toplumda nefret, ahlakta çöküntü, adalette sıkıntı. bunların hepsini birden yaşıyoruz. yaşım itibari ile bunların hepsini ayrı ayrı yaşadım ama hepsi birden biraz fazla geliyor türkiye'ye.
    edit: işsizliği unuttum.
    ikinci edit: mehmet şimşek de benzer şeyler söylemiş.
    --- spoiler ---

    ortadoğu'da yaşanan çalkantılı sürecin türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri hedef aldığını belirten başbakan yardımcısı şimşek, "1. dünya savaşı'ndan sonra en zorlu dönemden geçiyoruz" dedi.
    --- spoiler ---
    link
  • chp yüzünden ülke iflasın eşiğine geldi. dış mihraklar ve fetö'cülerin de bunda payı var.

    ne demek istiyorsun dersen ben de bilmiyorum. akşam ahaber'i dinler açıklama yaparım.

    not: iş arıyorum.
hesabın var mı? giriş yap