• "tutmaktan" kastınız "main stream" yani "piyasa" olmaması ise, sebebi türk halkının çoğunluğunun müzik zevkidir. ama, siz ve çevreniz dinlemiyor, gittiğiniz mekanlarda da demet akalın çalıyor diye caz müziğinin türkiye'de "tutmaması" gibi bir yargıya varmak anlamsız. aksine türkiye'de çok değerli sanatçılar var ve caz festivallerinde de biletleri aylar öncesinde tüketen bir dinleyici kitlesi de mevcut. sadece siz “o kitlenin" bir parçası değilsiniz.

    bu mantıkla ilerlersek;

    ben ve çevrem dahil türkçe pop dinleyen kimse yok, gittiğim mekanlarda da çalınmıyor. o halde ben de "türkiye'de türkçe pop müziğin tutulmama sebepleri" diye başlık mı açmalıyım?
  • lan bu ülkede (bkz: jazz yapma) diye deyim var. sen düşün neden tutulmuyor jazz bu ülkede
  • 1 yıldan fazla süredir istanbul’un en iyi jazz barlarından birinde çalışıyorum.

    türkiye’de jazz tutulmuyor değil, kapıdan bir sürü insan çevirdiğimiz full dolu olduğumuz bir sürü konser oluyor. kesinlikle hatrı sayılır bir dinleyici kitlesi var.

    ama derseniz ki neden çok popüler değil, müzisyenlerin istedikleri gibi müzik yapamamasından. bütün tanıdığım iyi jazz müzisyenleri geçimini popçuların arkasında çalarak sağlıyor. önceliklerine jazz’a veremiyorlar.

    ben ilk çalışmaya başladığımda jazz müzik benim için çok bir şey ifade etmiyordu ama artık hayatımın güzel bir parçası. bu nasıl oldu? jazz müziği tanıdım, dinledim. diğer insanlara jazz müzik ulaşmıyor, reklamı yapılmıyor ülkemizde bu yüzden biraz arka planda kalıyor.
  • sevmeyen tüm dostlarıma canları sıkkın olduğu zaman çaktırmadan, böyle sinsi gibi şu derlemeyi dinletiyorum, 15-20 dakika sonra "abi iyiymiş bu ya" kıvamına geldikleri zaman da sevdiğim diğer sanatçılar ile damardan girişi yapıp gönüllerine ufak ufak jazz tohumları saçıyorum, bazısı tutuyor, bazısı tutmuyor, hayat.
  • ağır gelmesidir.

    jazz müziği armonisi en karışık türlerden biridir. genelde hem çok sesli hem de armonisi karışık olan müzikler türkiye'de pek tutmaz.

    bir diğer örnek için (bkz: klasik müzik)
  • cazın tonal değil modal olduğundan , klasik türk müziğinin tonal ve tek sesli olduğundan bahsedilen başlık. yanlış bilgi verildiği için düzeltme ihtiyacı duyuyorum ; klasik caz son derece tonal bir müzik türüdür , yanlış bilgi verip milleti gazlamayın. klasik türk müziği ise tamamen modlardan oluşan bir müzik türüdür ve içerisinde fazlaca mod (makam) bulundurur. iki müzik türü de oldukça zengin ve güzeldir , herhangi bir öznel bilgi verme derdinde değilim buraya kadar.
    caz dünya genelinde çok az takipçisi olan bir müziktir ve türkiye 'deki kitlesi de bu duruma paraleldir. dinlemesi ve idrak edilmesi oldukça zor olan müzik tarzlarından biridir , keza klasik türk müziği de böyledir. bu yüzden ikisinin de dinleyici kitlesi çok azdır. bu durumun yerel veya ithal olmakla ilgili olduğunu düşünmüyorum.

    şahsi fikrim armonik geçişler ve modülasyonlardan dolayı yakalanılan duygunun sürekli kesilmesi bu müziği çekilmez kılabiliyor zaman zaman. tabi bu sadece ana akım caz için geçerli bir önerme , be-bop dönemi sonrası gayet şahane bir müziktir. fakat modern dönem ürünleri de caz polisleri tarafından caz olarak nitelendirilmiyor ne yazıkki.
  • sadece caz değil bizim olmayan her müzik dışlanıyor. şu an rahmetli olan onno tunç, attila özdemiroğlu gibi üstadlar olmasa belki pop da dışlanacaktı. neden ceylan ertem ve yasemin mori kaç albüme rağmen orta halli mekanlarda çıkarken, manuş baba tek albümle volkwagen arena'da sahne alıyor dersiniz? çünkü adam bu ülkenin müziğini ülkeye veriyo. aynı şekilde sıla da arabesk soslu pop'u yüzünden baş tacı oldu. birkaç grup/müzisyen dışında rock bile arabesk soslu. sezen aksu farklı bir şey yapmaya kalkışınca "sezen'in de dönemi bitti" deniyor. hiçbir şeye tolerans yok.
  • tutmamak degil o.

    henuz olmamasi. olmasi icin saglam bi gerekce sunulmamasi.

    bakin bi "ıssız adam" filmi izledik. butun ülke pikap delisi, 70 lerin 80 lerin muziklerine hayran oldu 2 günde. plaklar satilmaya baslandi her yerde.

    noldu?? rafine zevkleri hapla mi yutuyoruz??

    evet. cunku bizim ulkede hobi, zevk edinme
    kulturu yok. kucuklukten beri aman kızım
    çok gülme diye, çok güldük başimiza bir iş gelecek denilerek büyütülen insanlariz.

    3 yaşindan itibaren sevdigimiz hobilere degil, anamizin babamizin ve ogretmenlerin yonlendirmelerini yapmak zorunda kaliyoruz.

    dolayisi ile ortak zevkler, taklit hobiler oluşuyor. cogumuzun en büyük zevkim dedigi şeyler ogrenilmiş zevkler hep.

    rakı üzerine kitap yazabilir cogunuz, eminim alayiniz ayilip bayiliyordur. neden?? cunku oyle ogrendin.

    mangal en büyük zevkiniz demi??

    kahve içmeden güne başlayamiyorsunuzdur da siz kesin?? 3 sene once masaya french press konunca strese giriyordunuz napicaz diye ama şu an filtre kahveye bayiliyorsunuz demi?? fotolar falan hemen.

    kafa dergisi, kafkaokur en sevdiginiz yayinlar demi?? en buyuk
    pazar zevkiniz.

    kitap okumaya bayiliyorsunuz ve son okudugunuz 3 kitap fi çi pi mi?? ondan önce de elif şafak falan?? aa sapiens de en sevdiginiz kitaptir:))

    tatile bozcaadaya gitme planiniz var?? kaş ve akyakaya da bayiliyorsunuz??? ha bir de sülüklü göle kesin gitmek lazim abi demi?? salda gölünde kamp??

    hallstatta gitme planiniz var?? balayinda bali ya da maldivler?? dogu ekspresini kesin yapmak lazim?? kuzey isiklarini gormeden ölmemeniz lazim??

    neyse sonuc olarak göre göre ediniliyor zevkler genelde. jazz da bir gun mutlaka yayilir.

    bi etkileyici filme bakar, 2-3 bloggerin ya da 1-2 futbolcunun paylaşimi her seyi degistirebilir. cok derin manalar aramaya gerek yok tutmamasinda.
  • tutulma?

    insanların arabesk kültüre yönelip akıl tutuuulması yaşamalarından dolayıdır.

    (bkz: türkiye'de jazz müziğin tutmama sebepleri)
    bugün de grammar nazilik yapmadım demem, çok mutluyum.
  • jazz ve blues, müzisyenlerin ruhlarını tam olarak ortaya koydukları bir asimetrik disiplindir. o mertebede olmayan anlayamaz. kimseyi küçümsemiyorum. bu tarz bir müzik dinleyip keyif alabilmek için öncelikle rahatlama ve rahatlık ilke olmalıdır. mutluluk ve huzur kendiliğinden gelir .
hesabın var mı? giriş yap