• kenarına fabrika kurulmamış olan plajdır...

    şaka şaka, yılmaz özdil'liğe gerek yok. alanya/mahmutlar plajıdır.
  • plajda yüzmek ayrı bir başarı gerektirebilir. sahildir o.
  • alaçatı, bodrum, silivri, kumburgaz, erdek... hadi buralara naş naş. sana gizli bildiğimiz yerleri söyleyip doblolar ile hücum edin değil mi çoluk çombalakla.
  • 60'ların sonlarına doğru bozcaada ayazma ve sulubahçe koyları. kristal gibi deniz ve buz gibi su.
  • kaputaş plajı bunlardan biriydi. şezlong falan yoktu bir havluyla varsa şemsiyeyle giderdin. o yüzden lebaleb olmazdı. şimdi şezlong tuvalet falan koyulmuş herhalde. insan sayısı ne kadar artarsa o kadar bok ediyoruz doğayı. onun için en az insanın olduğu plajlardır.
  • datça-knidos. 10-12 metre derinliği suyun üstünden cam gibi görürsünüz, dibindeki taşları sayarsınız. zaten datça'nın hemen her koyu, plajı aynı temizliktedir ama direkt aklıma geleni yazmak istedim.
  • phaselis koyu. phaselis antik kenti. müze olduğu için giriş ücretli.
  • antalya plajlari basi ceker. mavi bayraklidir. ruslar da bu yuzden antalya'ya gelir. yani, cevap antalya. soru neydi?
  • datçanın her koyuna aşığım. bir suserin de dediği gibi knidos mükemmeldir.
    ayrıca akyarlar denizi de mükemmele yakın.
  • çocukken fethiye ölüdeniz'e gitmiştim. zaten akdeniz sahilinde büyüyen biriyim ama ölüdeniz'i görünce aklım uçmuştu. çünkü su masmaviydi ve 6 metre derinlikte bile yüzeyden dibi görebiliyordunuz, öyle bir güzellikti.

    yıllar sonra tekrar gittim. pisliklerle karışmış yosunlar dalgalarla sahile vuruyordu. ya gerçekten orta doğu olarak şu dünyanın kanseriyiz. keşke buradaki insanlar olarak haritadan silinsek ya.
hesabın var mı? giriş yap