• doğrusu “türkler’deki sarı seron sevdası” dır. duruma göre adı atom, bomba, kokteyl vs olabilir. hastaneye giden her hastanın hakkı olduğu düşünülür. muayene eden hekim seron taktırmazsa son bir kez şans denenir ve “rahatlatmak için bir seron taksaydınız bari” denir. yine sonuç alınamaz ise karakter seviyesine göre değişen sevilerde çemkirilir.

    tedavi amaçlı kullanılana serum diyoruz.
  • bir zamanlar buna ben de anlam veremezdim ve bir gün askerde öyle bir hasta oldum ki haplar iğneler şuruplar fayda etmedi. en sonunda aldılar beni revire bağladılar serumu ertesi gün zıpkın gibi oldum ve o gün anladım ki bu sevdanın bir nedeni varmış.

    baya bildiğiniz mucize gibi bir şey adeta beşinci günün şafağında doğudan gelen gandalf.
  • vatandaşın yerli yersiz serum talebi sebebiyle sağlık personelinin de dengesi bozulmuştur. bir adet çok dengesizi de bize denk gelmiştir. epilepsi sebebiyle sürekli nöbet geçirdiğinden yemek yiyemeyen, su içemeyen, bir kaç teşebbüsünde boğulma tehlikesi geçiren bir yakınımı acile götürmüştük. acilde tek doktor vardı. adamcağız hastalara yetişemiyordu. bir ara gelip ayak üstü muayene etti ve birkaç tetkik yaptırmamızı istedi. yaptırdık. sonuçları beklerken hastamızın artık ayakta duramayacak kadar bitkin düştüğünü su içemediğinden derisinin büzüştüğünü farkettim. doktoru aradım oralarda yoktu. hemşireyi buldum durumu izah ettim. kaç gündür su bile içemiyor acaba serum verseniz olur mu dedim. siz doktor musunuz diye çıkıştı. estağfirullah burda doktorun ne işi var dedim. bir sürü kem küm etti. yarım saat sonra sonra doktor geri geldi. korka korka ona da durumu izah ettim. aaa tekrar bakayım hastanıza dedi. kısa bir muayeneden sonra bahsi geçen hemşireyi çağırıp hastaya serum vermesini söyledi.
    hemşire gözlerinden ateş saçarak geldi ve damar yolu açmaya çalıştı. hastamızı daha önce defalarca hastaneye götürdüğümden kan alırken hemşirelerin hiç zorlanmadığını ve tek seferde damarı bulduğunu çok iyi biliyordum. bu ağzından ateş püskürten ejderha hemşire ancak 5-6 sefer denedikten sonra damarı bulabildi. tavırları kasten yaptı demeye pek müsaitti ama hasta sıvı kaybettiği için damarı bulması zor oldu diye hüsnüzanda bulunmak istiyorum.
  • çalıştığım köyde de bayağı meşhur. bazen serumla sokakta gezen kadınlar görüyoruz. ahahha. garibim doktorlar, hemşireler bıkmışlar artık sağlık ocağının her yerine kağıt asmışlar. doktor dışında verilen serumlar takılmayacaktır diye ama işte sıkıntı şu ki bu insanların türkçe konuşanları aynı zamanda türkçe okuyamıyor. nadirdir ikisini birden yapabileni.
  • başıma gelen bir diyalog :

    - teyzecim doktor bey reçetenizi verdi buyrun. bu ilaçları kullanırsanız kabızlığınız kısa sürede geçecektir. kendinizi iyi hissediyorsanız çıkabilirsiniz.

    -yaaa sağol yavrum ama ben hiç iyi hissetmiyorum. bana bir serum taksan düzelirim belki.

    -teyzecim kabızlığına iyi gelmez serum bu ilaçları kullan hemen iyileşeceksin.

    - şu küçüklerden taksan bari..
  • tamamen cahillik ve yanlış bilinen doğrular yüzünden ortaya çıkan sorunsal.
  • kalu beladan beri var olan sevda.

    (saat 10:00 nöbet devri
    devreden dr: hastadan hemogram,biyokimya, mr, pet, bt, idrar, gaita, kan gazları istendi. nöroloji ve kardiyolojiye kons atıldı. ailede erken kvo öyküsü araştırılıyor.

    hasta: meeeehhhh sarıı...sarı seron verinnn. sarı seron takın gideyim. )
  • adam belki su, çorba içemiyor, yutkunamıyor, bir yudum suyu yutamayan insanlar var hastayken. biraz soruştursanız derdinin kolunu deldirmek değil de sıvı kaybını gidermek olduğunu anlarsınız.
    altı üstü tuzlu su. dışarıdan aldırsan 500 ml 7 lira bile tutmaz. hastaya fiziki olarak da plasebo olarak da iyi geliyor.
    tak gönder ne zırvalıyorsun işte?
    sanki senden ölümsüzlük iksiri istiyorlar havasına girmenin anlamı nedir?
    becerebilsem evde çocuklara ben takar size mimnet etmem.
    sarısını falan bilmem de soğuk algınlığı, kusma, ishal vb sıvı tavsiyesi gereken ama yeteri kadar sıvının vücuda doğal yollarla alınamadığı durumlarda hayat kurtaran bir sevda.
  • iyi geliyor.
hesabın var mı? giriş yap