• "ilk üç gün çok zor" diyen var, "üç hafta çok zorlandım" diyen var, "üç ay sonunda normale döndüm, istemiyorum" diyen var, var oğlu var. (sigarayı bırakmaktan bahsettiğimi anladın bence) şimdi, az evvel de, sigara içerken yanımdan geçen adam bir an evvel şu meretten kurtulmam gerektiğini söyledi. ben biliyorum, birisi size durduk yere "bırak onu içme" falan diyorsa, o kişi oldukça yaşlıdır, erkektir ve sigarayı bırakmıştır evvelinden. bu da bir çeşit hayat kuralı. sesten zaten erkek olduğunu çıkarmıştım. çok zor değil. birde bir. baktım, gayet de yaşlıydı, etti ikide iki! dedim "siz ne zaman bıraktınız?" dedim. dedi ki "yirmbeş sene önce..." dedi. "vahay" dedim, "hat-trick" diye geçirdim içimden. "peki canınız istiyor mu?" dedim; "yok" dedi, "geçti artık başlarda istiyordu ama"diye de ekledi. dedi. "ne kadar süre istedi peki" dedim? hiç düşünmeden "3 sene" dedi. orada siktir çektim. dedim.

    yani zaten az çok düşünüyordum da, bunu da duyduktan sonra, o noktada ve anda ben kaniydim üçün insanın aklına gelmesi en kolay sayı olduğuna artık... kendimden de biliyorum, civarda da az çok bu böyle. birisini yoldan çevir "kaç" diye sor, gayrı ihtiyari üç cevabını verecek. muhtemelen. bu sigarayı bırakmakta da böyle. üç hafta çok zor, üç gün çok acayip, üç ay sıkıntı gibi şeyler fasa fiso. herifin tam olarak fikri yok ne kadar zorlandığından, ne ara zorlanması geçtiğinden ve ne kadar sıkıntı yaşadığından; sen öyle bir anda sigara ve zaman ile ilgili bir şeyler sorunca, eh az-biraz da içten içe aklı o elindeki şeyde olduğundan ve seni içten içe kıskandığından çok fazla düşünmeden yapıştırıyor üçü. o geliyor aklına ilk. biliyorum ben.

    thus, sayı-rakam hukukunda, bütün o hatırlamamaların, fikirsiz oluşların ve emin olamayışların rayici üçtür efendiler. üçe dikkat.

    saygılarımla...
  • görüyorum ve artırıyorum: bir hafta boyunca oynanmış rakam işaretlemeli-bilmeli şans oyunları tetkik edilsin; ilk işaretlenen kolonda en çok işaretlenen sayı üç çıkacak. biliyorum ben. üç böyle.
  • sihirli bir sayi, sihirli bir kelime üç.

    soyleyin bir kendi kendinize; üç.

    cok sevdigim sayi üç sayi gibi degil sanki, kufur bile olabilir bazen. hatta duygularin yerine bile konabilir.

    - ne dusunuyorsun? *
    - üç
    - nasil yani?
    - üç iste, üç.

    normal degil belki ama üç guzel ve anlamli. sen doldur demek bazen; konusmaya ve yazmaya gerek yok. koy üçü yerine, karsindaki doldursun orayi.

    - yuzume bak, anlamiyorsun degil mi?
    - üç
    - canim, canimsin sen...

    gizemi, duygulari olan sihirli kelime.

    üç...
  • deniz özbey'in vokal yaptığı gripin şarkısı.

    saat üç ayaktasin
    uyku tutmamis yine
    ne yaziyorsun kara kara
    beyazlar ustune
    kalem biter hic guvenme tukenmez diye
    hayat bile sona erer gunun birinde
    sen hic yalniz kalmadin mi?
    kalabaligin icinde
    derdine derman aramadin mi?
    siselerin dibinde
    sozler sahteymis,
    cek kendini adim adim
    yuzler belliymis
    yagmurlarda aradigin
    bulamadigin
    usenmissin
    hikayeni bastan anlatmaya
    faydasi yok
    nefesini gecmisle yormaya
    itiraf et seviyorsun huznu kederi
    aci besler uyandirir
    bosvermis bunyeyi
  • düş sokağı sakinleri'nin üçüncü* ve, murat çelik&murat yılmazyıldırım olarak bu isim altında çıkardıkları, son albümü... albümde şu parçalar bulunmaktadır:

    1- sevdan bir ateş (perdesiz bas: erkan oban, davul: hakan açıkalın, keman: tolga çebi, çello: özer arkun)
    2- ölümler (davul: hakan açıkalın, keman: tolga çebi, çello: özer arkun)
    3- ayrılık (perdesiz bas: erkan oban)
    4- gecenin rengi
    5- hep böyle mi olur (perdesiz bas: erkan oban, davul: hakan açıkalın)
    6- biliyorum hayat yeniler kendini
    7- ay gözü yaşlı bakar (keman: tolga çebi, çello: özer arkun)
    8- mor yel (davul: hakan açıkalın, keman: tolga çebi, çello: özer arkun)
    9- acılar parkı (perdesiz bas: erkan oban, davul: hakan açıkalın)
    10- hüzün kovan kuşu
    11- sen yine seni sev (keman: tolga çebi)
    12- aşk eskitir beni (perdesiz bas: erkan oban, davul: hakan açıkalın, keman: tolga çebi, çello: özer arkun)
    13- veremem sana acımı (keman: tolga çebi, çello: özer arkun)

    "...çiçeklere kendine davrandığın gibi davranmamalısın. insan en çok da kendini incitir. çiçekleri kandıramazsın. acı çeker onlar. sevinirler, üzülürler, bir rüyayı süslerler gizliden. birden kulağına eğildi ve hiç unutmazlar, dedi. tıpkı biz insanlar gibi ama ihanet taşımaz onlar içlerinde. unutmak ihanettir, bunu birgün hatırlayacaksın."
  • gripin’in acayip bir parcasi. gorme yetenegini hazin bir kazada kaybetmis cuneyt arkin’in piyano calmasi gibi etkiliyor insani, belki de ben bugun turk filmi tadindayim, bilemiyorum.
  • sosyal hayatın tüm yükünü çeken emekçi bir rakam görüntüsü çizen sayı. mesela allahın hakkı üçtür. neden dört veya iki değil. mesela bir yerden kaçmak veya bir yarışa başlamak için hep üçe kadar sayarız. böyle binlerce şey var. o yüzden mütevellit üç benim nezdimde emekçi, hayatın yükünü sırtına almış değerli bir sayıdır.

    saygı duyun lan üçe!
  • üç, dört, beş serisini dinledikten sonra 2. sıraya koyduğum şarkı. birinci tabi ki dört
  • gecenin 3'ünde dinlemek için kocaman bir yüreğe sahip olmanız gereken şarkı.
  • gripin'in hikayeler anlatıldı albümünden bir şarkı. saat ilerledikçe dört de dinlenirse üstüne ya ağlamaktan bitkin düşüp uyunur ya da uykusuzlukla başbaşa sabahlanır.

    saat üç ayaktasin
    uyku tutmamis yine
    ne yaziyorsun kara kara
    beyazlar ustune
    kalem biter hic guvenme tukenmez diye
    hayat bile sona erer gunun birinde
    sen hic yalniz kalmadin mi?
    kalabaligin icinde
    derdine derman aramadin mi?
    siselerin dibinde
    sozler sahteymis,
    cek kendini adim adim
    yuzler belliymis
    yagmurlarda aradigin
    bulamadigin
    usenmissin
    hikayeni bastan anlatmaya
    faydasi yok
    nefesini gecmisle yormaya
    itiraf et seviyorsun huznu kederi
    aci besler uyandirir
    bosvermis bunyeyi
hesabın var mı? giriş yap