• daha can yeleğini giymekte zorlanan insanların, düşmekte olan bir uçaktan panik yapmadan tek tek atlamaları imkansız olduğu için varolan bir durumdur. neden uçaklarda ejection seat yok diye sorulması çok daha mantıklıdır.
  • ekonomik gerekçeleri vardır.savaş uçaklarında bulunan fırlatma sistemi ve komple açılır bir tavan can kaybını azaltabilir,hatta bunun için paraşütçü olmanıza bile gerek yok,her şey elektronik nasıl olsa,i phone diye bişey yaptı adamlar bunu mu yapamayacaklar, peeee...yaparlar,yaparlar ama bu maliyete yansır,o maliyetle de affedersin ama kimse uçağa binmez,e adam okadar yatırım yapmış kazanmasın mı para?kazansın tabi.. ve siz de halanızı teyzenizi görmeye giderken milli piyangodan büyük ikramiye çıkmışcasına ölürsünüz.
  • şöyle de diyebiliriz:

    uçak kazalarında yolcuların hayatını kurtarabilecek herhangi bir yöntem bugüne kadar niçin geliştirilmedi?

    sebebi basit; uçak kazaları çok nadirdir. o kadar nadirdir ki, ölümlü bir uçak kazası her 1.3 milyon uçuşta bir gerçekleşir. dolayısıyla zaten uçaklar tüm kara ve deniz araçlarından çok ama çok daha güvenliler. örnekle; istanbul'dan antalya'ya otomobille değil de uçakla gitmeye karar verdiğinizde, yolda ölme ihtimaliniz, neredeyse sayısal loto'da tek kolonda 6 tutturmak kadar düşük hale geliyor.

    durum böyle olunca, böylesi güvenli bir araç için, sadece ar-ge çalışması bile milyarlarca doları bulacak bir "kaçış sistemi" geliştirmek gereksiz hale geliyor...
  • 10 bin metrede soğuktan, o olmazsa basınç azlığından ölmenin kaçınılmaz olmasıyla ilgili olabilir.
  • uçuş sırasında şaka yoluyla da olsa yanınızda oturan talihsiz arkadaşa açmamanız gereken konudur.** gemide olmadığınıza göre koltuğun altında olduğu iddia edilen can yeleğini hatırlatmanız da kişiyi teselli etmekten aciz kalacaktır.

    en iyisi bir teneke kutunun içinde, bilmem kaç kilometre irtifada, süratle ilerlerken hiç girmeyin böyle konulara...
  • uçağın bulunduğu irtifada paraşütlü ya da paraşütsüz hayatta kalmamız olanaksız olduğundan dolayıdır. daha biz kapıdan ayağımızı atar atmaz burun ve kulaklarımızdan kan fışkırıp bokumuz donmak suretiyle geberip gideceğizdir. yani o uçakta bir sorun olursa her türlü sıçtık. gerçi uçak düşerken havanın ve basıncın daha makul olduğu katmanlarda atlayamaz mıyız? bilemiyorum, düşüşün hızı vs. buna izin vermez herhalde.
  • uçak kazalarının büyük çoğunluğunun kalkış ya da iniş esnasında gerçekleşmesi nedeni ile paraşüt bulunsa bile o irtifada paraşütle atlamanın bir işe yaramayacağından kaynaklanmaktadır.
  • ulan herkes bu durumu açıklayabilmek için uçağın bulunduğu irtifada paraşütle atlamanın imkansız olacağından bahsediyor.

    düşüyor olm uçak. irtifa kaybediyor. alçalıyor yani. sen de basınç var, donarız patlarız diyorsan 10.000 metredeyken değil de 2000 metredeyken atla. şu havada takla makla atan akrobatların atladığı irtifadayken falan yani. her yolcuya paraşüt veren uçak mümkünse bir tane de altimetre kosun oraya, atlama irtifasını göstersin. ya da kapı anca o irtifada açılsın. bu, uçakta her yolcuya paraşüt olmamasını açıklamak için mantıklı bir gerekçe değil.
hesabın var mı? giriş yap