• 13. bölüm 2. fragmanında eğer ters köşe yapmadılarsa bu hafta bol bol yavşaklık ve omurgasızlığa mağruz kalacağız anlaşılan. dil altı haplarınızı hazırlayın derim.
  • artik oya yasadiklarinin intikamini nasil alacak diye bakmiyorum..anladik alamayacak..şimdi merve pelinden ev icin arzudan is icin oyadan da kocasi için nasil intikam alacak onu bekler olduk..
  • "neymiş lan bu" diyerek konusuna bile bakmadan "cinayet falan diyo ama amirim ladar olmasa da en azından polisiye" diyerek aşırı iyi niyetimle ilk bölümünü açtım.

    zengin villasında gizemli bir ölüm vakası, iki tane polis, sorgu odasında gevşek gevşek hikaye anlatan bi kaç tip ile başladı. bekle bekle bi numara yok. meğer konsept başkaymış amk.

    hikaye bildiğimiz türk dizi gençler. zengin muhiti, villalar, lüks arabalar, birbirini çekemeyen kokoş kadınlar ve onların lise yıllarından gelen entrikaları. kayda değer bir bok yok yani.

    özetle, 1 saat zor dayandım. giden yine ömürden gitti.
  • beni bu sezon heyecanlandıran tek dizi.
    türk dizisi izlemem diyenlerden değilim ancak bu sene sanırım bana hitap eden pek dizi yok. yani ben de bir yaprak dökümü, aşk ı memnu, ikinci bahar iple çekerdim.

    başlangıçta ben de oyacılardan olmama rağmen, zamanla merve'ye döndüm.
    ciddi ciddi gökçe bahadır neden rol yapmıyor diye düşündürüyor bana. hiçbir his yok. hep donuk. tamam hikayesi var ama bu hikaye donukluğu gibi durmuyor yani. kötü oyunculuk gibi duruyor ki normalde asla böyle düşünmem.
  • geçen bölüm sonrası; “kralsın merve, serhan’ı oya’ya bırakma” sloganı atıyordunuz.
    yeni fragman sonrası; “ortalığı dinamitle oya, merve’den serhan’ı al” sloganı atmaya başlamışsınız.

    yavaş dönün cemaat, başım döndü.
  • feminist götü kaldıran tipte mi merak ettiren dizi. aksiyse baştan izlemeye başlayacağım. kadınların sıra sıra erkek öldürdüğü klişe bir diziyse izlemeye gerek yok zaten.
  • oya ve serhan aşkının gözümüze tatlı bir aşk olarak gösterilmesini doğru bulmuyorum. arzu mehmet ayrılığında burcudan nasıl tiksiniyorsak oya da bir nevi burcu sayılır. direkt olarak ayırma niyeti yok ama içten içe istiyor. kendiyle hesaplaşıyor sürekli. iyi insan olması evli bir erkekle ilişki yaşamasını normalleştirmemeli. onların sahnesi başlarken fonda duygusal müzik, rüya gibi bir aşk temasının işlenmesi hiç hoşuma gitmiyor. merve gibi kötü ruhlu bir kadınla evli olsa da bi erkek önce ilişkisini bitirmeli. bu dizide beni en çok rahatsız eden şey bu durum. gerisini heyecanla izliyoruz.
  • kadınların sırayla erkek öldürdükleri dizi.. şu ana kadar 5 cinayet işlendi.

    edit: bu entry 2 üst entry'ye cevap olarak yazılmıştır.
  • bu hafta bu başlığa girdiğim kaçıncı entry bilmiyorum, ama beni rahatsız eden bir şeyi yazmak istedim. eminim ki birçoğunuz benimle aynı fikirdedir.

    --- bir takım spoilerlar içerebilir ---

    ben bu diziye 4 kadının çevresinde dönecek olayları izlemek için başladım. yaşasın sonunda kadın egemen bir dizi, diyerek başladım. her ne kadar donuk, soluk, ruhsuz görünse de oya'nın hikayesini merak ettim de başladım. merve'nin bu kadar gözü kara, hatta zaman zaman acımasız, bu kadar manipülatif ama bir o kadar da neşeli, sevimli, alımlı, capcanlı olmasının sırrını merak ettim de başladım. pelin ve arzu'nun yancı olmaktan sıyrılıp "bu benim de hikayem" diyeceği günü merak ettim de başladım. şimdi geldiğimiz noktada ise tamamen "serhan aksak'ın dünyası" nı seyrediyoruz. "ne alaka?" diyebilirsiniz, açıklayayım;

    -merve, içi günden güne boşaltılan karakteriyle yalnızca serhan aksak'ın eşi olarak var olabilir imajı çizilmeye başlandı. yaptığı her şeyi serhan aksak'ın eşi olarak anılmak için yapıyor mesajı veriliyor. verilen mesaj çok açık ve net; merve'nin tek amacı, serhan'ın soyadı.
    -arzu, tüm tecrübesizliğine rağmen serhan'ın işiyle var olabiliyor yalnızca. onun müşterilerine sulanıyor ve serhan'ın şirketinin bir parçasını ele geçirebilirse serhan'ın sahip olduğu güce erişebileceği mesajı veriliyor.
    -pelin, gözü yıllardır serhan aksak'ın evinde. çünkü o ev "aksak"ların evi. merve'nin tüm özelliklerinin kerametinin evde olduğunu düşünüyor. eğer o evi alırsam, gerisi gelir mantığında.
    -oya, yıllardır merve'ye olan nefretiyle yaşamış durmuş bir karakter. her ne kadar hallettim dese de asla o yıllardaki meseleyi halledememiş. şimdi gelir gelmez biriyle karşılaşıyor, başta sadece "hoş adam" olsa da onun için, işler "merve'nin kocası" olduğu ortaya çıkınca değişiyor. intikam için yanaşmıyor ama merve'nin kerametinin yine kocasında olduğunu düşünüyor içten içe ve kocasını kaybederse ben kazanmış olurum düşüncesini içinde yaşıyor. her ne kadar yüksek sesle dile getirmese de serhan'dan bu kadar etkilenmesinde, onu evinde yemek hazırlarken hayal etmesinde çok büyük oranda merve'nin eşi olmasının payı var. çünkü oya, sahip olamadıklarına merve'nin sahip olmasını hazmedememiş bir karakter ve bunun eksikliğini yaşıyor. istese de istemese de gücün serhan'da olduğu düşüncesiyle yanıp tutuşuyor. doğrusu bize yansıtılan bu, açıkça dile getirilen değil.

    sözde 4 kadının kendi aralarındaki mücadelesini izleyecekken, taylan'ın bile oya'nın eski sevgilisi olarak hikayede bu kadar etkisi yokken, neden tüm kadınlar serhan'ın bir şeyine aşık? cevap vereyim; meriç acemi'nin serhan aşkından. aynı şeyden daha önceki bir entrymde bahsetmiştim. meriç acemi her dizisinde bir karakterle kendisini özdeşleştiriyor. yazarken onu mükemmel birisi, herkes ona ve onun yaptıklarına, sahip olduklarına aşık olarak göstermeye bayılıyor. bunu ömer iplikçi karakterinde de yapmıştı. hadi o dizide mevzu zaten ömer üzerinden dönüyordu. şimdi ise 4 kadın üzerinden dönmesi gereken dizide, herkesin serhan'a- serhan'ın sahip olduklarına sahip olmak için birbirini yemesi, gerçekten rahatsız edici.

    neden kadın egemen bir hikaye yazamıyoruz? hem de bunu yazan bir kadınken, niye yine kadınları tek bir erkeğin çevresinde toplayıp herkes ona hayran imajı çiziyoruz? ne olurdu oya serhan'ı sadece merve'yi kışkırtmak için kullanıyor olsaydı? arzu bambaşka bir işle kendini kanıtlasaydı? pelin ev de ev diye kuduracağına "yeter artık senin piyonluğunu yaptığım" diyerek, merve'ye karşı başka yollarla savaş açmaya çalışsaydı?

    ha ama yook, herkes serhan aksak'ın sahip olduklarına sahip olmak istemeli. çünkü o bay mükemmel.

    son olarak şunu söylemek istiyorum, diziyi oya-serhan-merve üçgen dinamiği üzerinden yürütmeye devam edecekse sevgili senarist, aslıhan gürbüz'ü izlemek için çıldırsam da diziyi izlemeye devam etmeyeceğim. çünkü artık bazı şeyler gerçekten rahatsız edici. ben 4 kadından hangisi katil hangisi maktul diye merak edeceğim yerde "merve serhan boşanacak mı? oya serhan kavuşacak mı?" saçmalığını seyrediyorum. yetti artık. buraları okuduğunuzu biliyorum sevgili yapım ekibi ve senarist, umarım bir ayar çekersiniz. çünkü başta da dediğim gibi, benimle aynı fikirde olan bir sürü insan olduğuna nickimin asiriciddilibifindik olduğundan daha çok eminim. sevgiler, saygılar.
    --- bir takım spoilerlar içerebilir ---
  • yayınlanacak yeni bölümde merve'nin bizi;

    "uzun zamandır yoktum, sanmışlar ki öldü..şimdi de yazsınlar, kral geri döndü" sözüyle karşılayacağı dizi*
hesabın var mı? giriş yap