• bir zamanların unutulmaz futbolcusudur. neuchatel xamax maçlarında yaptığı asistler, attığı iki gol hala zihinlerimizdedir. tabii tüm futbol yaşamını bu maça sıkıştırmak kendisine yapılacak bir haksızlıktır. kazandığı şampiyonluklar, nice avrupa kupası başarısı hatırlanacaktır. kirli sakalı ve bıyıklarıyla 80'lerin sonu, 90'ların başı futbolcu tipolojisinin bir örneğidir.
    neyse efendim, sonraları futbolculuğa nokta koydu uğur abimiz; ben daha bir ortaokul talebesiyken, okulun yakınlarındaki bir markette şampuan satmaktaydı kendisi. hemen koşup kendisinin imzasını almış, fakat şampuanlarından almamıştım tabii. şimdi, aradan yaklaşık 10 yıl geçtikten sonra düşünüyorum da, ne kadar acı birşeymiş bir zamanların unutulmaz yıldızının gelip orda burda şampuan satması.
    uğur abimiz sonraları birkaç yerde teknik direktör olarak görev yaptı. başarısız denemeler oldu bunlar kendisi için. şimdilerde ne yapıyor bilinmez. ama kendisini unutmayacağım kesin...
  • 12 ya$inda bayern münih alt yapisinda futbola ba$layip, 19 ya$inda pal csernai tarafindan a takima cikarilmi$tir..
    iki yabancı sinirlamasi oldugu icin takımda oynayamami$, alman vatanda$ligi teklifini geri cevirip galatasaray'a transfer olmu$tur.
  • tarihi neuchâtel macinin buyuk metin ile birlikte, iki gol atmasina ragmen cok bahsedilmeyen gizli kahramani
  • bir donem kizlarin florya tesislerinin onunde beklemesine sebebiyet vermis insandir.
  • türkiye'de o dönem top olmadan ko$u yapan iki oyuncudan biriydi.. ikinci acik kalsin isteyen istedigini yerle$tirsin.
  • yıldız olduğu dönemde tam da ben kendisine hastayken, futbol oynadığımda hep uğur olurken, gelik restoranının tuvaletinde pisuvara işemeye çalışırken ben (boy yetmiyordu parmakların ucunda işemek de ne kadar zordur bilirsiniz), yetişip koltukaltlarımdan tutup da beni çişe tutan futbolcu...farklı bir platformda tanışmayı çok isterdim be abi...
  • galatasarayin 100. yili icin cekilen belgesellerde neuchatel e attigi gol disinda nedense pek gozukmez.
  • galatasarayda oynadigi yillarda orta sahanin hem dinamosu, hem de sikisilan zamanlarda takimin gizli golcusu olmustur. buyuk futbolcuydu.
  • bir bacaginin kısa olması hikayesinin siradanla$tigi günlerde ugur'un bir gözü takma söylentisini cikarmi$ti spor basini.. ugur'un birak ara pası vermesini nasil ya$adigini anlayamiyordum o zaman.. benim gözümde terminatör 1 kendisi.
  • avrupa maçlarında şöyle senaryolar yaşanırdı:

    maç güzel güzel gidiyordur. uğur normal olarak faullere maruz kalır defalarca o zamanlar fizik eksikliği daha da belirgin olan tipik çalımcı bir orta saha oyuncusu olarak. sonra durduk yerde kendisine yapılan bir müdahale sonrası ya da topun oyunda olmadığı bir zaman (bazen bunu kamera bile yakalayamaz) gider hakeme birşeyler söyler, ne de olsa almanca var abide... artık ne diyorsa hakemler direk kırmızı kart çıkarırdı, uğur da sümküre sümküre ve alkışlaya alkışlaya giderdi. hakem alman, avusturya, hollanda, isviçre artık o civardansa 90 dakikayı bitirmesi çok zordu uğurun. en sonuncusu romadaki uefa kupası maçıydı sanırım (bkz: 25 kasim 1992 as roma galatasaray maci)
hesabın var mı? giriş yap