ülkü tamer
-
her şiiri ile insanın önüne kırk kapı açıp bu kırk kapıdan seçim yapmadan geçmemizi isteyen bir labirent ustası. belki de dünyada bu mesleğin yapan tek insan. müsekkin bir tabanca.
-
" konuşma " şiiri çok iyidir. haluk bilginer abimiz de çok güzel söyler
-
17 yasindayken (bkz: günes topla benim icin) sarkisinin sözlerinin kendine ait oldugunu bilerek trt fm den kitap kazanmistim.
o dönem kücük bir sehirde yasiyordum. aksamlari ders calisirken trt fm dinlerdim, cok da kaliteli yayinlar yaparlardi.
bir gün bilgi yarismasi yaptilar. soru günes topla benim icin sarkisinin söz yazari, milliyet gazetesinde köse yazilari yazan kisi kimdir? o dönem milliyet aliyor babam, biliyorum. aradim cevabi verdim. sesim genc geldigi icin yasimi sordular, 19 dedim. inanmadilar ama bir sey demediler. güya cekilis yaptilar ve radyoda adim okundu. sonra kitabim geldi. hala ilkgenclik zaferlerimden biri olarak durur.
(bkz: japon gücünün ve stratejisinin sırları) -
sırf serçe* için şiir yazması bile çok sevmeme yetmiş de artmıştır. içimdeki kuş/serçe sevgisini benimle paylaşan, beni anlayabilecek yegane insan sanıyorum kendisidir.
ayrıca bu gün yanılmıyorsam kendisine ait bir sözlük okudum ve naifliğine bir kez daha hayran kaldım. şöyle:
acı: on iki ayın mor kanatlı kelebeği
buz: gölün tavan arası
ceviz: sincapların sandık diye açtıkları kutu
çit: çimen saati
düğüm: kuşların yüreğindeki patika
elmas: ayışığının sesi
fırıldak: rüzgârın çocukluğundan bir anı
göktaşı: meleklerin kırık oyuncağı
ğ: alfabenin ıssız deresi
haydut: ağaçların üstünde dörtnala giden adam
ıhlamur: hasta böceklerin başucu ağacı
inci: deniz diplerinin kırağısı
jüpiter: yüzyıllar önce yola çıkmış bir kirpi
küskünlük: yaprakların yere düşerken rastladıkları komşu
leke: karın üstüne damlayan serçe kanı
masal: gürgenlerin çocuklara söyledikleri ninni
nöbetçi: kovuk başlarında biten mantar
okyanus: yeraltından fışkıran gökyüzü
pas: güz bulutlarında donan yağmur
rıhtım: toprağın taştan kılıcı
saçak: kumruların şemsiyesi
şapka: orman cücelerinin tüylü evi
takvim: yılların kıyısında dolaşan kayık
uyanış: şafağa altın boşaltan bakraç
üçgen: kış gelince yağan piramit parçaları
vadi: coğrafyanın atlara armağanı
yılbaşı: korunun sonunda başlayan koru
zebra: üvey kardeş -
“"bana cicek gonderme
bir kus agaci gonder
alnima dokunanlar
iyilesmis desinler”” -
cemal süreya için yazdıkları..
tanrı
bin birinci gece şairi yarattı,
bin ikinci gece cemal'i,
bin üçüncü gece şiir okudu tanrı,
başa döndü sonra,
kadını yeniden yarattı. -
ezbere bildiğim tek şiirin sahibi amca.
-
mavi yeşil dergisi'nin 96. sayısı için w.stevens'ın bir şiirini türkçe'ye çevirmiş şair.
-
1937 yılında antep’te doğmuştur. robert koleje gidinceye kadar burada yaşamıştır. daha sonra istanbul üniversitesi gazetecilik enstitüsünde okudu. mesleği gazetecilik olmakla birlikte, çevirmenlik de yapmaktadır. ama asıl öne çıkan yanı sanatçılığıdır. şair, öykücü, anı yazarı, gazeteci ve aktör yanlarıyla çok yönlü bir kişi, çok yönlü bir sanatçıdır.
1964-1968 arasında baylancılar isimli özel tiyatrolarda oyunculuk yaptı. tiyatroyu bıraktı, çeviri çalışmalarına ağırlık verdi. milliyet yayınları'nı, milliyet çocuk, milliyet sanat dergisi ve sanat olayı dergisini yönetti. ilk şiiri 1954'te kaynak dergisinde yayınlandı. daha sonra a, gösteri, papirüs, sanat olayı, yeditepe, yelken, yeni dergi, varlık dergilerinde şiirlerini yayınlanmıştır.
antep’le ilgi anılarını yazdığı alleben anıları ile özyaşamından çıkarttığı dört öyküyü içeren alleben öyküleri, hem antep’in kendi üzerindeki rolünü hem de antep kültürünü yansıtması açısından dikkati çeker. -
cemal süreya hakkında şunları söylemiştir:
"nuh'un gemisi gibiydi ülkü tamer'in ilk şiirleri: kalabalık, şenlikli, her türlü imgenin erkeğini ve dişisini barındıran, terzilerle, dülgerlerle, tilkilerle, kirpilerle, sansarlarla ve her şeyle dolu. hayatın, ölümün ve her şeyin amatörüydü ülkü tamer bu şiirlerde... baştan itibaren ikinci yeni'nin önemli gelişme halkalarından biri de o oldu... en soyut anlatımını bile çok yalın bir dille yapan bir şairdir o... kısa şiirlerinin çoğu karnaval bileti gibidir, sevinçle doludur; uzunları ise hemen her zaman tirajik öğelerle çalışır."
feridun andaç hakkında
" kuş kanadında gezdirilen bir sözün yansıdığı yerde duran çeşnili bakışın anlamı onun şiirini anlamaya yöneltebilir bizi." demiştir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap