• dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen gençlerin bir arada yaşayarak, sosyal amaçlı projelerde iki üç hafta süreyle gönüllü olarak çalıştıkları kamplar. bu süre zarfında konukevlerinde çadırlarda falan kalınır. genel olarak çalışma disiplini kamp liderinin huyuna suyuna, projenin kapsamına, yapılan planlamaya ve gittiğiniz kampın türüne göre değişecektir. yani öyle bir kamp seçersiniz ki festival alanında elinizde bira müzik dinlersiniz, bir başka kampta ise elinizde kazma kırk derece sıcakta uçurum kenarındaki patika için yol genişletirsiniz.

    çalışma ve proje, kamp liderleri ve gönüllüler tarafından genel olarak şehir hayatından uzakta bulunan farklı milletlere mensup bir düzine genci bir arada tutmak için organize edilmiş bir faaliyet olarak görülür. yoksa ben karşı binada amelelik yapıp bir öğrenci için hatırı sayılır paralar kazanmak yerine neden ev kirası gibi para harcayıp gönüllü olayım sorusunu sorarız kendimize. bu kamplar aslında öğrenci adam için yurt dışında tatil yapmanın en ucuz ve en optimal keyfi veren yollarından biridir, zira kamp boyunca cebinizden para harcamamanız olasıdır. ayrıca şüphesiz kısa zamanda yeni arkadaşlar ve arkadaşlıklar edinmenin hiç de fena olmayan bir yoludur. (bkz: yabancı sevgili/@incarnate)

    tabi burda kampın sadece üç hafta süreceğini unutup ciddi ilişkiler düşünmek, memlekete dönünce ızdırap sıçmak demektir. unutmayın ki dünyanın en güzel kızı da gelse o kampa, siz onu sadece üç hafta göreceksiniz. kampın son günlerinde başlayan aşkların artısı, yurda dönüp bir ay boyunca çekilecek ızdırapla birlikte eksiye dönüşeceğinden dolayı kamp zevkini kaliteli yaşamak için kampta duygusal anlamda karşı cinsle fazla yüz göz olmamak en iyisidir. kolay olduğunu söyleyemiyorum, ben başaramadım, ama ilk defa gidecekseniz aklınızda bulunsun. ben duygusal adamım diyorsanız gitmeyin arkadaşım bu kamplara. rezil etmeyin kendinizi, evde oturun formula seyredin.
  • ankara'daki gençlik servisleri merkezi aracılığı ile kamp yapabileceğiniz ülkeler:
    amerika
    almanya
    avusturya
    avusturalya
    belçika
    beyaz rusya
    bulgaristan
    çek cumhuriyeti
    çin
    danimarka
    estonya
    fas
    finlandiya
    fransa
    güney kore
    hırvatistan
    hollanda
    ingiltere
    irlanda
    ispanya
    isveç
    isviçre
    italya
    japonya
    kanada
    litvanya
    macaristan
    makedonya
    meksika
    norveç
    polonya
    portekiz
    romanya
    rusya
    sırbistan
    slovakya
    slovenya
    tunus
    ukrayna ve
    yunanistan'dır.

    kamplara başvuru ücreti 225 avro olup, başvuru için öğrenci olmak, 18-26 yaş aralığında olmak ve iletişim kurabilecek kadar ingilizce konuşabilmek yeterlidir. kampların süresi almanya ve fransa için 3 hafta, diğer ülkeler için 2 haftadır.18 yaş altı kamplar sadece almanya ve fransa'da düzenlenmektedir.

    18 yaşın üstünde olup da yanlışlıkla 18 yaş altı kamp seçmek gibi bir salaklık yapmazsanız (bkz: ben), son derece keyifli vakit geçirebilirsiniz. yaşanılası bir kamp deneyimi, şiddetle tavsiye ediyorum.
  • gençtur ile gittiğimdir. italya'nın kuzeybatısında piyemonte eyaletinin şirin bir köyü olan camburzano da legambiente'nin düzenlediği bir kampa katılmıştım geçen sene. çevrecilik temalı kampımız çok güzel geçti, nitekim ortam benim aradığım ortam değildi, kamp asıl tercihlerimden değildi filan. ancak alkol, hareketli ortamlar vs. çok severim diyorsanız size gidecek eventlardır bunlar.
    ilginç olan ise benim gençtur a 225 euro ödemiş olmam ancak diğer kampçıların nerdeyse hepsinin hiçbirşey ödemeden gelmiş olması idi. sonradan öğrendim ki bu kamplara herhangi bir agency kullanmadan da başvurulabiliyormuş. bir sırp eleman vardı o bir agency kullanmış kampa katılmak için; ancak 20 küsür euro ya !!
    kısacası yurtdışı tecrübeniz varsa ve biraz da bürokrasi vs. işlerinden anlıyorsanız gençtur kullanmadan da katılabilirsiniz bu kamplara. eğer bir daha yaparsam öyle yapacam bende. avrupa vizesi almak, ucuza yurtdışına çıkmak için iyi bir yoldur. kamp süresince konaklama, yeme içme ihtiyaçlarınız ücretsiz karşılanır. bazı kamplarda (özellikle fransa dakilerde) çadırda kalınıyormuş diye duydum ancak benim kampımda gayet güzel bir binamız vardı ve orda kalmıştık. bitişini müteakip interrail yapılması şiddetle tavsiye olunur.
  • (bkz: zabinki)
  • değişiklik olsun diye amelelik yapmayı denemek isteyenler için kaçırılmaz bir fırsat. çalışmadan sonra kendinizi köle gibi hissetmenize rağmen eğlenceli günler geçirebileceğiniz kamplar.

    (bkz: tatil anlayışına değişik bir açıdan bakmak)
  • tanıtım broşürlerinde* iş görüşmelerinde çok işe yaradığı öne sürülen gönüllü çalışma kampları.
  • kendinizi tanımanız, kendi ayakların üzerinde durabilmeniz ve maddi açıdan zorlanmadan avrupa gezip görebilmeniz için (bknz. ben 1 yıllık kyk kredim ile ailemden beş kuruş almadan gittim) kaçınılmaz bir fırsattır. kamp arkadaşlarınız da kafa ve gezmeye düşkün insanlarsa , bir de merkeze ulaşımı kolay bir yere düştüyseniz tadından yenmez. unutamayacağınız anılar yaşarsınız, değişik ülkelerden insanlar sizin 2-3 haftalık aileleriniz olur, onlarla iletişimiz kopmaz, kendinizi aşırı özgür ve güçlü hissedersiniz orada, türkiye'ye dönerken zorlanırsınız. çok fazla katkısı vardır, ayrıca cv'de de güzel durur. kısacası,ne duruyorsunuz yahu! gençsiniz, tatiliniz var,eldeki parayla yapabileceğiniz bir şey. gezin,eğlenin,öğrenin. bunları yaparken de insanlığa bir faydanız dokunsun. bundan daha güzel aktivite var mı!
  • gerçekten harika bir 2 hafta geçirmemi sağlamış olan kamptır. dünyanın çeşitli yerlerinden gelen insanlarla dostluklar kurulur, duygusal yaklaşımlar izter istemez olur; türkiyeye dönme vakti geldiğinde adamın içine birşey oturtturur ama bunların hepsine değer....bunun yanında çalışma bahane gezmek tozmak şahane anlayışına sahip kafa dengi insanlarla merkeze yakın bir yerde kampa düşülmüşse tadından yenmemektedir. herkese tasiye edilir.
  • gençtur aracılığıyla yeni gidip geldiğim kamptır.fransa'da bir kamptı 3 hafta sürdü.sabit bir yerde kalmadan bisikletle 4 köye gittik ve oralarda mezarlık kapısı boyama,nehire geçit inşa etme gibi elle yapılacak çok da zor olmayan işler yaptık.genelde sabah 8'de iş başladı 12:30 gibi son buldu kalan zamanda kamp arkadaşlarınla istediğin gibi takılabiliyordun.yemekleri kendimiz yaptık genel olarak lezzetliydi ama belli bir bütçe olduğu için her istediğini her zaman tüketemiyordun.gittiğimiz her yerde ortak duş vardı bu biraz sıkıntıydın çünkü kimseyle birlikte duşa girmek istemeyen biri olarak sıranın sana gelmesini beklemen falan gerekiyordu.kampta milletler arası belli miktar gruplaşma oluyordu tabii ortak dilden vs. kaynaklanan ama fazla hissetmedim.çamaşır makinesi hiçbir köyde yoktu bu yüzden elle yıkamanız gerekiyor.bir köyde spor salonunda iki köyde çadırda bir köyde ise okulda yattık.bu benim kampımla ilgiliydi çünkü yer değiştirmeli bir kamptı ve bir köyde 4-5 gün kalıp başka bir köye geçiyorduk.bisikletleri iş dışında istediğimiz gibi kullanabiliyorduk köy içinde gezmek veya etrafı keşif için kullanılıydı çünkü kimi köyde market bile yoktu ve bisikletle en yakın market olan köye geçiyorduk.genel olarak eğlenceli zamanlar geçirdim ama tabii sıkıntıları da vardı.kültür öğrenmek açısından çok güzel,dil geliştirmede de kullanışlı ama her işi yaparken hem para verdim hem de karın tokluğuna çalışıyorum diyordum kendi kendime.
hesabın var mı? giriş yap