• üniversitede okumanın en güzel yanlarından birisi de erasmus programından yararlanmaktır bunu göz ardı etme. eğer erasmus programına katılmayı gerçekten istiyorsan en çok öğrenci yollayan yıldız teknik, ankara, marmara, uludağ ve sakarya üniversitelerini düşünülebilirsin. daha detaylı bir şekilde ulusal ajansın sitesinden görülebilir. http://www.ua.gov.tr/uploads/erasmus/sms.pdf
    edit: bu entry 2011 yılında girildiği için son durum farklı olabilir.
  • mühendislik tercihi yapacağınıza,sex'e tövbe edip rahipler gibi suskunluk yemini edin ve bir manastıra çıkın daha iyi.

    (bkz: işletme kantini) vs (bkz: mühendislik kantini)
  • iyi bir üniversite size hayat boyu kolaylık getirecektir. üniversite adına etikete bakmak diye bir şey var bunu göz önünde bulundurun ama benim asıl değineceğim konu şudur:
    üniversite ile ilgili beklentilerinizi yüksek tutmayın. böylece hayal kırıklığına uğramadan güzel yıllar geçirirsiniz.
  • eğer puanınınız yetiyorsa tıp yazın, tamam belki biraz yoğun bir çalışma temposu bekliyor sizi ama, tıp yazabilecek kadar yüksek bir puan yaptıysanız, tıp okumaya eş değer kalitedeki diğer okullarda yazacağınız mühendislik ya da mimarlık bölümlerinde de yan gel yat durumu yok yani. başarılı olmak için her yerde rekabet ve yoğun bir çalışma bekliyor olacak. sonuç olarak tıp okumak eğlencelidir, kendi içinde güzel muhabbetler çevirmenize sebep olur, insanlarla iletişim halindesinizdir ve anlatacak çok hikayeniz olur, ama en önemlisi insanlara yardım etmek güzeldir.
  • yahu bu ortalıkta dolaşan reklamlara inanmayın, baksan hepsi dünyanın 1 numaralı üniversitesi.
  • mühendis olmak istiyorsanız ve dişiyseniz itüyü tercih edin. dişi değilseniz lütfen başka üniversitelere gidin.
    biz yandık bari gelecek nesiller kurtulsun.
  • mühendislik seçecekseniz vantilatör bile üret(e)meyen bir ülkede oldugunuzu unutmayın.
  • çanakkale onsekiz mart üniversitesi bilgisayar mühendisliği için hertürlü soruya açığım, hadi gençler rastgele...
  • görüyorum ki yabancı dil öğrencilerine pek az tavsiye verilmiş, o zaman bize de entry nick uyumu hasebiyle azıcık da olsa bi şeyler öğütleme düşer. bak vicdan meselesi yaptım senin tercih olayını, saygı duy biraz!

    tamam sakinim. hemen geçiyorum maddelere:

    - bi kere tercih yaparken bakılması gereken kriter puan değil başarı sırasıdır. tercih uzmanları televizyonda "başarı sırasına bakın, puanı siktir edin!" diye bas bas bağırıyor, aranızda hala puana göre tercih yapan var. dil öğrenen adamsınız, azıcık akıllı olun, adamın asabını bozmayın.

    - ingilizce öğretmenliği, ingiliz dili ve edebiyatından genellikle iyidir, "ben edebiyat seviyorum yeea" deyip ingiliz dili ve edebiyatı seçtikten sonra pişman olan arkadaşlarım mevcuttur, ben size onları da getireceğim. yapmayın bunu. daha doğrusu yeteneğinizi, ilgi alanınızı iyi ölçün, sonra ne bok yerseniz yiyin.

    - ingilizceden sınava girdiyseniz (ki diğer dillerden giren pek az) ve başarı sıranız güzel bi üniversitede öğretmenlik ya da dil edebiyat gibi bir bölüme yetecek seviyedeyse kesinlikle "nasıl olsa ingilizce biliyorum" deyip de fransızca ya da almanca üzerine bi bölüm seçmeyin, hazırlığını bile düşe kalka geçersiniz, üzülürsünüz, ağlarsınız.

    - eğer çeviriye ilginiz varsa ve çeviri derslerinde başarılı olacağınızı düşünüyorsanız ingilizce mütercim tercümanlık da hiç fena tercih değildir. ben dört yıl okudum ve hayatımdaki en doğru kararlardan biri olduğunu gördüm bu tercihin. ayrıca ingilizcenizle beraber bu bölümde türkçeniz de gelişir ve tam anlamıyla çeviriye hakim olabilirsiniz. ama şirinleri görme garantisi veremem.

    - yukarıda dil edebiyata göre öğretmenlik daha iyidir dedim ama öğretmenlik yapamayacağınızı düşünüyorsanız seçmeyin ingilizce öğretmenliğini. bu öğretmenlik mevzusunu bi iki eşe dosta ingilizce anlatarak da ölçebilir ve öğretmeden aldığınız zevki test edebilirsiniz. eğer hoşunuza gittiyse yapın bu işi. sırf tanıdıkların "maaşı var, 3 ay tatili var, şubat tatili var" gibi gazlamarıyla seçilecek bi bölüm değil bu.

    - ingilizce öğretmenliği okuyacağım diye kesin olarak karar verdiyseniz sakın ama sakın hava atacağım diye, adı var diye memleketten bilmemkaç kilometre uzakta olan üniversiteleri tercih etmeyin, unutmayın ki öğretmenlik okuduğunuz üniversitenin hiç ama hiç bi önemi yok. belki ortam yaparsınız o ayrı mesele. ama boğaziçi üniversitesi'nde de okusan hakkari üniversitesi'nde de okusan kpss'ye göre atanıyorsun. demek istediğim seç bi gidip gelmesi kolay üniversite, keyfine bak.

    son olarak, ikinci bir yabancı dili mutlaka öğrenin, lazım olur. (bkz: abi deme lazım olur)

    değişim editi: fen-edebiyat fakültelerine formasyonun kalkmasıyla birlikte ingiliz dili ve edebiyatı ile diğer dillerin edebiyat programları da yalan oldu tabi. akademisyenlik düşünmüyorsanız bunları tercih etmeyin derim, sonra mağdur olmasın ülkemin gençleri.
  • x universitesi hakkinda bilgi almak istiyorsaniz, x universitesinde okuyan, hatta mumkunse mezun olmus bir kisiyle iletisim kurun. x universitesi icin y universitesinde okuyan, mezun olmus ya da yakinlari mezun olmus kisilerden uzak durmaya calisin.
hesabın var mı? giriş yap