• beceremediğim, başaranlara inanılmaz özendiğim durum.
    tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki 4 yılda üniversite bitirenlerin tamamı çalışkan, dünyayla ilişkisini kesmiş, işi gücü ders olan tipler değil. peki bu insanlar nasıl oluyor da okullarını ideal zaman olan dört yılda* bitirebiliyorlar.
    bu konuda yaptığım çalışmalar (çalışma malışma yok yahu, bildiğin uydurma işte. hadi çok zorladın tespit diyelim) sonucunda eriştiğim birikimi üniversiteye yeni başlayan arkadaşlarla paylaşmayı borç bilirim. hadi bakalım başlıyoruz.

    1. üniversiteyi 4 yılda bitirmek, size yaşıtlarınızdan daha önce iş hayatına dolayısıyla hayata başlama şansı sağlar.
    2. üniversiteyi 4 yılda bitirememek, size fazladan öğrencilik yapma, dolayısıyla iş güç olmadan yan gelip yatma şansı tanır. (bitirememenin de bir faydası olsun izninizle)
    3. okulu zamanında bitirmek genel olarak devamlılıkla alakalıdır. siz okulda ne olup bittiğini takip ederseniz, ödev veya sunum gibi ekstraları kaçırmazsanız, hocalarla diyalog kurarak onların sizi tanımasını sağlarsanız, şüphesiz ki okulu bitirme olasılığınız artacaktır.
    4. yukarıda ki madde de yer alan hocalarla diyalog halinde olmak her zaman pozitif bir özellik olarak kabul edilemez. örnek vermek gerekirse hocasıyla gayet samimi olduğum istatistik dersini seneye 5. kez alacağım. ha samimiyiz ama bu noktaya gelene kadar yıllarımı verdim o ayrı.
    5. okulu erken bitirmek (seneye 6. senem olduğundan 4 biraz erken benim gözümde) askere erken gitmek de demektir. siz uzatmaları oynarken askerlik kısalabilir, bedelli çıkabilir, daş düşebilir, ayı çıkabilir. ihtimalleri değerlendirmek iyidir. (ihtimali ciddiye almaya da bilirsiniz, nede olsa istatistiği seneye 5. kez alacak birinin dile getirdiği ihtimal)
    6. sınıfta özellikle çalışkan kızlarla samimi olmak hayatınızda yapacağınız en pozitif hareketler listesine girebilir. kız güzelse bonus sayılır. hatta çalışkan kız arkadaş edinmek yıldızlı pekiyidir. bu sayede hem okula gitmek eğlenceli bir hal almaya başlar, hem de evde ders çalışırken bir taraftan da eğlenirsiniz. (kızlar, bu maddede bulunan kelimelerden kız yerine erkeği, güzel yerine yakışıklıyı kullansınlar)
    7. öğrenci işleriyle samimi olun. misal ben 1. sınıfın ilk döneminden beri sadece sınavlara giderim ama öğrenci işlerinde ilk benim işim görülür. bunun nedeni okula devam ettiğim o yegane dönemde öğrenci işleriyle samimi olmam, taraftarın gözbebeği haline gelmemdir.
    8. amaç okulu zamanında bitirmekse ev arkadaşlarınızı iyi seçin. onlarda sizin gibi alemciyse, hiç biriniz bitiremezsiniz. evde en azından bir tane sorumluluk sahibi insan olsun ki sizi de gazlasın.
    9. eğer bitirme aşamasında seçme şansınız varsa kararınızı iyi verin. bir çok arkadaşım işsiz gezeceğime keşke okulda kalsaydım diyor. ben ise denyonun biri olsaydım ama şu okul 4 yılda bitmiş olsaydı diyorum.
    10. dvd izlemek, king oynamak, sözlüğe takılmak hep sizi okulu bitirme hedefinden uzaklaştıran etmenlerdir. nitekim bunlardan vazgeçersem niye yaşıyorum.

    biraz ortaya karışık gibi oldu. olsundur, iş bu entrynin yazarı muhteşem bir roman yazmış gibi hissetmekte, kendini gelecek nesiller için kurban etmiş bir gazi mertebesinde olduğuna inanmaktadır.

    konuyla ilgili detaylı bilgi için;*

    (bkz: üniversiteyi dokuz yılda bitirmek)
    (bkz: yedi yılda üniversiteyi bitirememek)
  • (bkz: zeitgeist)
  • özel bir üniversitede burslu olarak okuyan, ortalama bir maddi durumda olan bir öğrencinin öyle veya böyle gerçekleştirmek durumunda olduğu bir olaydır. şöyle de bir bakınız vermekte fayda görüyorum: (bkz: sike sike)
  • yaz okulu olan üniversitelerde stratejik ders seçimleriyle başarılabilen şey *
  • mimar sinan mimarlık'ta yapıldığı takdirde tanrı statüsüne erişildiği söylenmektedir, bilemem.
  • 6 yıl önceki hayalimdi, zamanla yerini altı olsun benim olsuna bıraktı.
  • başaranın boyunu uzatmaz. kendimden biliyorum canım, dört senede bitirmeme rağmen boyum uzamadı, arşa değmedi başım. bu uğurda ziyadesiyle topaç olduysam da, yuvarlanmanın da bir tadı vardı doğrusu. bugünkü aklım olsa, aheste çekerdim kürekleri de, akşam akşam borges'e dalacak halim yok.
  • hiç bilmediğiniz 4 yıllık bir bölümde hazırlık okumak durumunda kalmanız nedeniyle imkansızlaşan eylem...
  • üniversitenin ilk aylarında gayet olası görünen olay. bu aylarda bütün derslerin giriş kısımları (genel tanımlar, terimler vs) gösterildiği için genç bünye bütün dersler böyle gidecek ben de yayılıp mezun olacağım diye düşünmektedir ancak acı gerçek ilk vizelerden sonra anlaşılır ve bir hass denir. işte 4 senede bitirecek ve bitiremeyecek öğrenciler bu noktada ayrılır. bitirecek öğrenciler "sınavlarda kol gibi soruyorlar, ben iyisi mi şu bonus ödevleri yapayım üstüne hocayla da iyi geçineyim bir şekilde hallederiz" der. bitiremeyecek öğrenci ise "ulan işlem hatasından gitmiş ben bu soruları çözerdim, %10luk ödevle de hiç uğraşamam finale oturur çalışır geçerim." der.
    şimdi final sınavına iki öğrencinin de aynı oranda çalıştığını ve aynı notu aldığını düşünelim. birinci öğrencinin + %10la direk bir harf notu yukarı geçmenin yanı sıra hocayla konuşup üstüne not isteme opsiyonu da vardır. ikinci öğrenci ise aldığı notuyla mutlu mesut bir şekilde seneye alacağı ve alamayacağı derslerin hesabını yapmaya başlar.

    buradan çıkarılacak sonuçlar:

    1. insan ilişkilerine önem verin. (ders notu isterken, ödev isterken, hocadan not isterken gerekli olacak)
    2. üşenmeyin.
    3. ben ettim, siz etmeyin.

    not: tabii bunlar çalışmayı sevmeyen öğrenciler için geçerli, ben çalışır a alır geçerim diyenleri takdir ediyoruz.

    edit: imla
hesabın var mı? giriş yap