• xena filminin soundtrackindeki enstruman ile giriş yapılan bir şarkı...

    nerde sözler of
    nerde yüreğim?????
    ben de sevdim of...
    sevmedi bilenim!!!!
    ver elini sonsuza...
    al beni dünyadan of..
    kalmadı sevenim....

    "yürekler alınmaz pulla parayla..
    kim yenmiş kaderi duayla?"

    gelinlik giymeden
    ışığı görmeden
    bebeğimden önce
    vazgeçtim dünyadan..
    kaderi yenmeden
    utandım kendimden
    daha sevilmeden
    vazgeçtim dünyadan....

    nerden geldim of
    yolculuk nereye??
    belki söyler of
    sorarsam kadere eeee
    yok sevenim (yok uzatılıyor) arzuyla..
    mezarlar bile küsmüş of.
    kadınca ölene...

    bir koridor klibi vardı bu şarkının sanırsam. hatta senenin eniyi klibi ödülünü almıştı.. ve hatta meltem cumbul tarafından tiye alınmıştı klibin sonundaki yere yayılış ve bağırışlar... karın ağrısından bağırıyorlardı şeboyu..

    fakat bilmiyorlardı ki "yürekler alınmıyordu pulla parayla!"
  • vazgeçtim bu dünyadan, tek ölüm paklar beni. değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama seni yalnız koymak var o koyuyor adama...demiş shakespeare; bu da mı teenager tribi?
  • 1990'larda tüm dünyada yükseldiği gibi ülkemizde de bir pozitif bakış yükseliyordu. körfez savaşı bile çıkıp dünya savaşı'na dönmeden bitmiş, yeni müzik akımları yükselmeye başlamış, dehşet filmler, hızla gelişen teknolojinin ulaşılabilir olması, tarihin en başarılı bir çok otomobil modelinin aynı yıllarda ard arda piyasaya sunulması kısacası korkusuz ve hadi bakalım ne olacak mantalitesi ile hareket eden bir dünya. bazı şeyler hakikaten değişebiliyormuş... bu şarkı ve klibi de aynen öyle bir dönem türkiyesi'nin özeti gibidir. başkaldırır, seksidir, cinsellikten korkmaz (klipteki seks sahnesi gibi), dünyayı takip eder ama köklerine de bağlıdır bir şekilde (türk sazları ve vahşi gitar tonları bir arada müthiş kotarılmıştır) zamanına ve hatta günümüze göre bile bence bir baş yapıttır. şebnem ferah bana göre bu kadar iyi bir şarkı bir daha yapmadı. aynı ruh halini bana yansıtan bir diğer klasik de teoman'ın papatya parçasıdır. 90'larda buralardaydık, sanki daha özgür, daha bir kafamız rahat, daha bir umut ve sevgi doluyduk. bizim jenerasyonun hissedebilenleri büyümemeyi başardık. ama dünya büyüdü, ciddileşti ve sanki özgür olmayı unutup ciddiyete kavuştu.
    bu şarkı bana bunları anlatır.
  • bu sarkinin zamaninda (11-12 yaslarindayken) psikolojime etkisi üzerine uzuun bir yazi yazabilirim. ancak su gün itibariyle izledigim su kliple yaptigi etki "ne? nasil? noluyoruz yahu?" sorularini sormam ve saglam bir kahkaha atmam oldu. efendim, videoda, rahmetli baris manco, zip zip ziplayan bir sebnem ferah ve de bir adet "head bang" yapan "adam olacak" cocuk göreceksiniz. ve bir de tgrt logosu*.

    buyrun burdan: http://www.youtube.com/watch?v=fbhpk1svjmi
  • klibi çıktıktan 9 sene sonra izlendiğinde, farklı dialoglar yasatan sarkı.

    - abi baksana kızın kafası gul bahcesi gibi olmuş
    - asıl sen boynunda floresanla dans eden cocuga bak.
    - hönk!

    - sence bu boynunda floresanla dans eden çocuk su an napıyordur
    - bence bu yaptıklarından pişmandır.
    - bence de.
  • bence bu şarkının en gaz yeri "kim yenmiş kaderi duayla" bölümünde arkadan gelen gitarlardır. yıllardır her dinleyişimde o bölüme özellikle dikkat edip eşlik ederim. şarkının 1:28-1:31, 2:54-2:57, 3:49-3:52 bölümleridir. insanda bardak çanak ne varsa elinde duvara fırlatma isteği uyandırır.
  • yazılmış en anlamlı şarkı sözlerine sahip şarkı. sanki böyle özenle yıllarca düşünülüp yazılmış gibi ama eminim yazan bunları bir çırpıda çıkarıvermiştir dudaklarının arasından.
  • soğuk bir kış gününün akşamı televizyonlarda oynamaya başlayan klibi ile o güne dek önümüze klip, şarkı, sanatçı olarak getirilen herşeyi sorgusuz sualsiz kabul ettiğimiz bir dönemde bizleri ekrana kilitleyerek sadece müzikalitemizi değil hayat kalitemizi sorgulamaya iten bir şebnem şarkısıdır.

    durup dururken insanı düşünmeye iten, içerisinde barındırdığı öfke, isyan ve başkaldırış ile damarlarımızda akan kanın hızlanmasına neden olan, yaşanan yaşın yaşanmamış yaşlarla yer değiştirmesine neden olan bir haykırıştır.

    bu şarkıda şebnem’in attığı her bir çığlık, bir hayatın farklı noktalarında yaşanan farklı trajik olaylara gönderme yaparak yaşanan acıların hatırlanmasına neden olmakla beraber daha yaşanacak olanlara da işaret etmekte ve ismini hakedercesine vazgeçtim dünyadan dedirtmektedir.

    şebnem’i şebnem yapan, şebnem’i şebnem olarak hatırlatan ve şebnem’in ismine yakışırcasına susuz kalınan bir gece gönlümüze akarak bizi ferahlattığı ilk şarkıdır...
  • arkadaş!! kim ne derse desin şebnem ferah'ın hitleri arasında yerini çoktan almış şarkıdır.

    şarkının sözlerini tartışmanın alemi yok. müzik sıradan gibi duyulsa da -ki öyle değil- o yılların şarkısı değildir kendisi, sonra şebnem ablamızın çıktığı tizler adeta tokat gibi çarpıyor yüzümüze yüzümüze...bir de böyle rock temalı bir şarkının altına zurna hissiyatlı alt yapıyı koymak kimin fikriyse buradan öpücüklerimi gönderiyorum.

    hakkaten o tizlere nasıl çıkıyor ??? sorusuyla beni baş başa bırakan şarkı böyle kafa sesi işitmedik...
  • yıl 1996.

    şebnem ferah 24 yaşında!

    bu şarkıya ve bütün albüme * hayat verenler:

    iskender paydaş 29, tarkan gözübüyük 26, demir demirkan 24 yaşında!

    bu yaşlarda bu kaliteyi yakalamak, işte çıta budur!
hesabın var mı? giriş yap