• sahip çıkalım hareketinin kurucusu, hayvan hakları savunucusu, ismini (bkz: the marmara'nın önündeki köpek) başlığı ile öğrendiğim kişi.

    http://letsadopt.wordpress.com/…a-about-lets-adopt/
  • takma isim. gercek ismini ve yuzunu gostermek istemeyen, the marmara otelinin ebru isimli kopeginin dovulerek olduruldugu iddiasiyla turkiye'yi birbirine katan, bunu da elinde tanik ya da delil olmadan, birisinden duydugunu iddia ederek yapan kisi.
  • gerçek bir hayvansever. 24 saat bu isle ugraşıyormus gibi geliyor insana. özellikle de, hayvanseverliği panter emel kıvamında kalan insanların yanına bile yaklaşamayacağını, bulunabilecekleri en yakın temasın rüyalarında kabus olarak görmek şeklinde olacağını düşünmekteyim. kendisine çok bok atılır ama pek muhatap olmaz, işine bakar. fakat illa bana bulaş şeklindeki ısrarlar abarırsa, kırmaz, kirli çamaşırlarını ortaya döküverir.

    iyi bakilacağına ikna olmadan hayvan sahiplendirmez, çok ciddi kuralları vardır. "ay ben çok severim köpekleri", "sevgilime hediye edicem" "bi heveslendim köpek alayım dedim" "sizde bıdı bıdı cinsi köpek varmıs duydum ki" türündekiler ikna edici argümanlar sınıfına girmez. evinizde bir kedi ya da köpek daha olması, hayvanın bahçede değil evde bakılması, daha önce hayvanla yaşamış olmak, düzenli olarak çiğ et yedirilmesi ikna etmek için gereken kurallardan bazılarıdır...

    3-5 tane klonlanması gereken insanlardan biridir.
  • yaptığı şey kötü koşullarda yaşa(yama)yan hayvanların iyi koşullara kavuşması için çalışmak iken karşılık olarak dayak yemediği kalan adam. hayatta vapurlardan daha tuhaf şeyler var gerçekten.
  • adını ve meslegini bildigim ve arac altında kalan, sahibince parcalanan bir sürü kedi ve kopege yardım etmek icin hatta cebinden paralar verdigini ve bırakın yurtdısında tanımadıgı insanlara hayvan gondermeyi, yurticinde sahiplenmek isteyenlere bile hayvana cok iyi bakılacagından emin olmadan sahiplendirme yapmadıgına tanık oldugum insandır. bir takım paranokyaklar tarafından hayvan kacakcılıgı vs. gibi şeylerle suclanmasına bakmayın, bir güven temsilcisi, hayvan dostudur. yaralı ,ezilmis vs. buldugum hayvanların tedavisi konusunda bana ve bir sürü insana yardımcı olan kisidir.aman da heyvanı getir ben bunu yurtdısına yollayayım demeyen insandır. oyle biri olsa niye kendini sagda solda basında radyoda facebook'ta lanse etsin ki? gizlice toplar hayvanları yollar yurtdısına eger oyle olsa.

    victor ve onun gibilere çamur atarak ne elde ettigini anlayamadıgım birtakım arkadaşların bence önce üstünden araba geçmiş ve tüm kemikleri kırılmıs ic kanama geciren yavru bir kediyi kucaklarında 10 dakika tutmalarını ve düsünmelerini isterdim. victor her gün solucanlar tarafından yenilmis kedi yavrularını, sahibince sopayla dovulerek tüm kemikleri kırılan kopekleri, sokakta mahalledeki magandalarca işkence gormus kopekleri kucagina aliyor, onları iyilestirmek icin gerektiginde cebinden para odüyor, gerektiginde gonulluler buluyor, the marmaranın tekmeleyerek oldurulen kopegi ebru gibiilerini de basında gündeme getirerek kamuoyu yaratiyor.

    victor'un en azından kendi erişebildigi hayvanlara yapmaya calistigi yardıma destek olan onalrca insan da elbette ki salak degil. ortada kotu niyetle birseyler donup donmedigini herkes kadar onlar sorguluyor ve yakından sahit oluyorlar. bu nedenle bu ülkede yapılan her güzel seye illa komplo teorisiyle yaklasmak alıskanlgıımızdan kurtulup arada bir iyi şeyler yapanları takdir etmeye baslamak gerekiyor.

    keske 10.000 tane victor zihniyetli adam olsa ülkemizde...

    ha tamam , tüm günleri moral bozucu yaralı sakat ve bazen kurtarılamayıp olen hayvanlarla geçen bir insanın sinirleri, hepsine yardım edemiyor olmaktan yıpranmıs olabilir. hayvanların acılarına bu kadar tanık olup da dogru duzgun destek gormedigi icin insanlara karsı biraz kızgın olabilir. bu nedenle bu adam gıcık olma lüksünüz varsa olabilirsiniz. tüm gecesi ezilen bir kediye yardım etmeye calismakla gecen biri olarak kainatta hep birlikte hareket ettigimiz bu günes sisteminin, bu dünyanın bütünün bir parcası olarak goruyorum aynı toprakları paylastıgımız canlıları. uzaydan baktıgımızda insanı hayvanı zencisi topragı havası suyu herseyiyle biz bir bütünüz. dünya ve hayat...o bütünün en caresiz parcaları da insanlar ve hayvanlar. herkes ogullarına gemicik alırken, verigler kacırırken, seldeki malları yagmalarken, en yaknlarını cıkarları icin kullanıp kandırırken, victor takma adıyla (ssg gibi bir sey..nickname yani= ortaya cikarak düşmüşlere, umutsuzlara, yaralılara yardım etmekten baska bir niyeti olmayan bir adamin arkasından laf soylemek sizi mutlu ediyorsa buyrun ediniz.
  • hayvansever gibi davranan ruh hastalarından ve her türlü sözlü, yazılı vs saldırıdan kendini korumak amacıyla, gerçek ismini ortalığa yaymak istemeyen, hayatını hayvanlara adamış, kendisinden 10 tane klonlanması gereken bir adamdır. kim olduğunu, ne yaptığını bilen bilir. takma isim mevzuu ile ilgili olarak "kim olduğum değil, ne yaptığım önemli" şeklinde çok haklı bir beyanı vardır. ama insanlar her taşın altında bir pislik aradıkları için, "gerçek adını kullanmıyorsa mutlaka bi bokluk vardır" diye düşünmek isterler bu ülkede niyeyse. oysa biliriz ki, bu ülkede gerçek pislikler, bırak ismini cismini saklamayı, pislikleriyle övünerek, gerine gerine dolaşırlar.

    en çok da adamın türk olmamasına içerliyor şanlı türk insanı ilginçtir! türkler çabaladı da yolunu kesen mi oldu kuzuciğim? türkler (ya, evet ben de türküm), oturduğu yerden çamur atmak, ona değil buna yardım et şeklinde ahkam kesmekle meşgul o sırada, çok işleri var!! göz çukurlarından kurt ayıklamak da elin gavuruna düşüyor işte! neye içerliyoruz ki?

    biz aristokratız, hayvan alırken bizim gibi asil olsun, aman safkan olsun isteriz.

    biz aristokratız, pis işleri taşarona havale ederiz.

    ve gavurun da ancak denize dökülenini severiz, ayıbımızı yüzümüze vuranını değil!
  • aslen gizlenmeyen ve sadece nick name kullanan bir insandır. eğer derdiniz gerçekten hayvanlar için bir şey yapmak, ölmek üzereyken o canlılardan biri için ikinci bir şans olmak niyetiniz varsa, yani gerçekten bu konularda emek ve zaman harcayan biri iseniz zaten bu adamı gözünüzle görebilir sohbetin belini kırabilir ve canlılar ve hayat için yapılabilecek yeni şeyler bulabilirsiniz. lanse edilmeye calısıldıgı gibi gizlenen biri değil ortalıktadır.
  • her insan gibi adıyla ve mesleğiyle değil yaptıklarıyla değerlendirilmesi gereken kişi. "la bu herif benim bir çıkarım olmadan hayatta yapayacağım şeyler yapıyor, üstelik adı takma kesin bi pislik var" söylemleri kendisinin değil söyleyenin kişiliği hakkında fikir verir.
  • hayvanlara yardım eden bir yabancı uyruklu olduğu için tipik embesil vatandaş tepkisine maruz kalan insandır.

    hem türkler avrupalıdır diyip hem de istanbul gibi bir metropolde yaşayan yabancıların bu topraklardaki canlılara bizim kadar sahip cıkmasını anlayaman bu zihniyetler victor'un sahte isim kullandıgını ve türk yöneticileri yıpratmaya çalışan bir ajan oldugunu soyluyorlar.

    1- sahte isim kullanıyor diyen vatandaş nickname diye bir seyden haberdar mı acaba? victor ile tanıstıgınızda oturup çay içerken size kendi adını zaten söylüyor. kibar bir insansanız siz de memnun oldum diyebilirsiniz.

    2-bugün, atina, londra, lefkoşe, paris, lozan gibi kentlerde sadece o ülke insanlarının değil yabancıların da yaşadıgı hatta gündelik hayatta işyerlerinde, sokakta , aynı apartmanda bir sürü yabancının olmasının cok doğal oldugu bir dünyadayız. kanımca istanbul gibi bir metropolde yaşayan yabancı sayısı az bile. victor yabancı diye türklerin işine burnunu sokma mantıgı gostermek sacmalıgın daniskası.

    ha tabi kendi adıma eleştirim de var victor'a. let's adopt faaliyetini tek başına yürütme kaygısı var. bir yandan hadi gelin destek verin diyor, diger taraftan kendini hep on planda tutuyor. diğer insanların düsüncelerine cok onem vermiyor, sadece kurtarmak istedigi hayvanlara destek alabilcegini gordugu insanlara vakit ayiriyor. bu da hayvanseverlerde kullanıldıgı hissini uyandiriyor.

    lets adopt= victor imajı, sayfalarda sürekli victor'un artistik fotolarının bulunması, grup üyelerine bazen hayvanlara yeterince destek verilmiyor ve destekler lafta kalıyor diye sertce çıkışması sinir bozucu dur. hiç bir hayvanseverin one man show ortamındaki bir çatı altında uzun süreli yardım faaliyetinde bulunacağını sanmıyorum.

    ego'larını bir yana birakırsak su dünyadaki 30-40 canlının çektigi acıyı azaltması onlara yuva bulması bile victor'a sempatiyle bakılması icin bir gerekcedir. tekrar belirtmek gerekirse keşke 10.000 tane daha victor olsa da daha fazla hayvanın hayatı kurtulsa.
  • (bkz: ivan jimenez)
hesabın var mı? giriş yap