• sol bileğimde radyal arter* üzerindeki jilet yarasıyla ilk sıradan giriş yapıyorum kendileri arasına.

    çok sorunlu bir çocukluk geçirdim. anam babam yeni ayrılmış, beni babanneme vermişler. babannem bana hor davranıyor. anaokulunda çocuklar dövüyor. 5 yaşına geldiğimde dayanamayıp vurdum jileti bileğe. desem buradaki aile trajedisi sevici müge anlı fanlarını çok sevindirirdim biliyorum. ama olay öyle gerçekleşmedi malesef.

    akışkanların derinliğinin basıncı üzerindeki etkisini inceleyeyim demiştim, pınar sütü kutusuna belli yüksekliklerde jiletle delikler açtım, gittim banyoya doldurdum suyla izliyorum hangi delikten su ne kadar uzağa fışkırıyor diye. baktım en aşağıda bi deliklik yer daha var aldım elime jileti saldırdım masum süt kutusuna. sonra beklenen gerçekleşti tabii, ıslanmış ellerimden kayan kutu lavaboya düştü ve ben jileti kontrol edemeyerek sol radyal arterime yatay bir kesi attım. arterden boşalan kan akan suyla beraber koskoca lavaboyu kan kırmızısına boyarken ben "ulan kanla su karışırken ne garip şekiller oluşuyor" diyerek akışkanlar mekaniğindeki -ne olduğunu öğrendiğim çok sonra öğrendiğim- nonlaminar akışı ilk defa gözlemliyordum.

    olay olması gerekenden çok daha sıradan bir şekilde babamın bileğimi bandajlamasıyla sonuçlandı. radyal arteri de o gün orada öğrendim;

    annem- ay noldu çocuğa bu kan ne?
    babam- radyal arterini kesmiş.
    annem- kompres yap kompres.

    doktor aileye sokayım, milletin eline kıymık batsa annesi 10 kat döşekte yatırır. ben bileğimi kestim, ruhumu teslim edicem heyecanlanmıyor bile bacağına tükürdüklerim.
  • nitekim türk hanımlarının ısrarla tercih ettikleri tiplerdir.

    sebebi şudur ki; kendi düşüncelerimce kadınlar teoride daha hümanist, kültürlü, okumuş ve nazik yani kendilerini prenses hissetirecek erkekleri tahayyül ediyorlar buraya kadar sorun yok.

    gelelim ki insanların da eş seçerken hayvanlardan farksız davranmadığını burada daha net görebiliyoruz, hayvanlar dişileri için kavga ediyorlar ve kavganın galibi dişiyi kazanıyor. burada aynı şekilde kadınların dikkat ettikleri özellikler daha sert, maço tarzı denilen erkeklerin tercih edildiğini gösteriyor.

    tabi böyle bir şey olamayabilir de bunlar benim düşüncelerim...
  • askerlik yaptığım alaydaki çoğu askerin dahil olduğu erkek grubu. özünde iyi çocuklardı tabi onları anlar ve aynı dili konuşursanız. ben kendilerinden başka kimseye zarar verdiklerini görmedim. dalga geçilecek bir konu değildir. insanları buna iten belki güçsüzlük belki de çaresizliktir.
    edit: bu arkadaşlardan bir tanesiyle omzum çıktığında revirde muhabbet etmiştim. her tarafı bandajlıydı. psikolojik tedavi de görüyormuş. uzun süre rahatlatmaya çalıştım (kendim hiç rahat değildim ambulans ya da araç olmadığından omzum çıkık vaziyette sabaha kadar revirde bekleyecektim) sonra neden yaptığını sordum. diyarbakır'daki nişanlısını başka biriyle evlendireceklermiş. gitmek için izin alamamış, tüm vücudunu jiletlemiş ve pencereden atlamaya kalkmış. türk filmi gibiydi allah kimseye göstermesin.
  • 80lerde çocuk olup mahalle kültürü görmüş pek çok şimdinin yaşlısı o günlerin veleti olan erkekte vardır bundan, yoksa da ucundan kıyısından geçmiştir, en basiti bir kan kardeş geyiği çıktığında bile elde kelebek herkes birilerini kankardeş yapmaya çalışırdı bizim burda.

    faça da ayrı bir karizmaydı da mahalle abileri izin vermezdi öyle façaya maçaya karışmaya bildiğin taşşaklanmadan faça sahibi olmak, temiz dayak yeme sebebiydi, pek çok çocuk da kendini kesmekten değil, o doğalgaz kutusunda oturan abilerden çekinirdi.

    sonra tabii biz büyüdük ve mantığa kavuştu dünya kendi kendini kesmek ne amk gerizekalılık bildiğin ama o dönem kendine böyle zarar veren insanlar oldu, nitekim onlar genelde uzun dönem oldu hakkaten. zaten mahalleden bizim yaş grubundan 3-4 kişi üniversite okudu gerisi komple uzun dönem.

    ama tabii sözlükte hakkında atıldığı tutulduğu gibi de dalınması pek kolay adamlar değiller, herif motor ustası amk nereye dalıyon görsen memur bey diye bağıra bağıra kaçarsın ey ekşi sözlüğün güzel enteli ama tanısan seversin öyle psikopat da değiller tek kusurları ak partiye oy vermeleri.
  • gençliği pek bi sorumlu geçmediği kesin. ya da çok sık traş olan bir sakar.*
  • şen berber mağdurları derneği üyesi olmanın bir koşulu da olablir.

    (bkz: hep şen kasap)
  • jilet yarası mı değil mi sorunsalı olan erkektir.

    öyle gördüğünüz her düzgün kesik izi jilet yarası olmayabilir. misal; lise zamanları bir manyağa rastlayabilirsiniz. o manyak sizi ön sıranızda oturan okulun en güzel kızlarından olan ama sadece samimi arkadaş olduğunuz ve kendisinin de aşık olduğu kızın sevgilisi sanabilir. sizi takip edip evinizi öğrenip, bir gece geç bir vakitte markete gitme düşüncesiyle evden çıktığınızda yolunuzu kesebilir. tehdit etmeye başladığında sizin korkmadığınızı farkedip delirebilir. delirince cebinden sustalı bıçağını çıkartarak önce sağ gözünüze doğru aşağıdan yukarıya yönde sallayarak sizi yaralamaya çalışabilir. ancak refleksleriniz sağlam ve şansınız da yanınızda olunca şakak bölgesinde hafif bir sıyrıkla kurtulmanız üzerine daha da psikopatlaşıp bıçağı rastgele hareketlerle sallamaya başlayıp sol kolunuzu 5 farklı yerinden derin şekilde kesebilir. her ne kadar bir şekilde o bıçağı elinden düşürmeyi başarıp, ağzını burnunu çarşamba pazarına döndürseniz de kolunuzdaki derin kesikler size hatıra olarak ömür boyu kalır.

    (bkz: based on a true story)
  • bir yerde okumuştum bireyin kendini jiletlemesi genç zamanlarında özellikle gençlik enerjisinin bir sekil dışa vurumu yazıyordu.
    okulda vardı böyle insanlar hangi mantıkta hangi ruhta insan bedenine zarar verir bilemem ama kolay değildir onu bilirim.
    eğer bunu yapmışsa bir erkek gerçekten çektiği acı ruhunada bedeninede ağır gelmiş belki de çözümü bu acıyı acıyla kesip kan olarak çıkarmakta bulmuş olabilir.
    sonuçta insan garip bir varlık hala.
  • vucudunda gonul yarasi olan erkekten daha az hasarli olan erkektir.
hesabın var mı? giriş yap