• birinci dünya savaşında alman istihbarat servisi iii-b'nin başkanı. anıları (nachrichtdienst prese und wolksstimmung in welkrieg) 1925'te bursalı mehmet nihat tarafından "istihbarat hizmeti, matbuat ve efkar'ı umumiyye" adıyla çevrilmiş (amele inkılabi ve mürted kautsky'yi hatırlatmıyor değil, ama sadeleştirilmiş halde kamer yayıncılık tarafından yayımlandı.) anılarına bakılırsa nikolay iyi bir eğitim görmüş, hatta alman doğu dilleri enstitüsü'nde 1.5 yıl japonca eğitimi bile almış. rus çarının sarayına ve genel kurmayına kadar ajanlar soktuğundan ve okw'ye "artık ruslar elimde" diyecek kadar rus toprakları üzerinde uzmanlaştığından bahsediyor (ikinci dünya savaşındaki rus istihbaratı şefi reinhard gehlen'in de rus toprakları üzerinde aynı başarıyı elde etmiş olması enteresan.) ayrıca türk istihbaatının başarısızlığından yakınıyor; mısır, kafkasya ve iran'ın türk istihbaratı nüfuz alanları olduğunu, ama buna karşın eli yüzü düzgün veriler gelmeyince alman istihbaratının bu bölgelere bile el atmak zorunda kaldığını ve bunun da almanları zor durumda bıraktığını söylüyor. eserinden topyekün savaşın tam bir savunucusu olduğu anlaşılan walter nikolay'ın, görevi sonrasında da vefatına dek (1935) devlet başkanının gizli danışmanlığını yürütmüş olmasına bakılarak, almanların ikinci dünya savaşındaki birçok stratejisine yön verdiği söylenebilir. nikolay'ın savaş sırasındaki izlenmesini istediği yöntem, bütün ülke üzerinde tam bir alman kontrolünün sağlanması. bu yüzden spartakistlerden özellikle nefret ediyor, rosa luxemburg gibi spartakistlerin faaliyetlerinin önlenmemesine oldukça kızgın gibi görünüyor (rosa lüxemburg'un öldürülmesinde parmağı var mı orası meçhul); çevre ülkelerde varolduğu söylenen büyük alman istihbarat ağı iddiasının da yayılmasına katkıda bulundukları bir hayal mahsülü olduğunu itiraf etmekten çekinmiyor. ayrıca nasyonel ve antisemitist tavırlarıyla dikkat çeken nikolay, basından oldukça rahatsız:

    "bizdeki sosyalist fikirleri yaymaya gayret etmişlerdi. bu konuda en büyük mesuliyet frankfurter zeitung ve berliner tageblatt'a aitti. bu gazetelerin bir özelliği de yahudi gazeteleri olmalarıydı. berliner tageblatt gazetesi daha baştan itibaren askeri basın servisiyle hiçbir şekilde irtibata girmemişti. halbuki sosyal demokrat basında harpte askeri yönden gereken konuları zaman zaman kabul etmişlerdi. yahudi demokrat basının ayırtedici özelliğiyse renksizliği ve belirsizliğiydi, bunların harp hakkındaki düşünceleri tıpkı borsa kurları gibi inip çıkıyor, askeri durumun değişmesine göre yön değiştiriyordu. bunların fikrine göre harbi devam ettiren düşmanın imha düşüncesi değil, almanların zafer ve istila planlarıydı. yahudi demokrat basın iç politikada olduğu gibi dış politikada da düşmanla yaklaşık aynı fikirleri yayıyorlardı. uluslararası kardeşlik gibi olmayacak düşünceleri yaymak suretiyle alman milli birliğini sarsıyorlardı. bu basın, almanya'nın güç durumundan faydalanarak kendi siyasi gayelerini gerçekleştirmeye çalışıyordu, yahudi ve sosyal demokrat basının saldırıları 1918 başlarında iyice artmıştı. siyasetçilerimiz de buna göz yumuyor ve askeri ihmal ediyorlardı."

    nikolay'ın bahsettiği berliner tageblatt'ın daha sonra 1939'da, frankfurter zeitung'un ise her nasılsa daha fazla dayanarak 1943'te nsdap tarafından kapatıldıklarını söylemekte fayda var (bu arada walther nikolay'ın basınla ilgili önerileriyle birlikte diğer fikirlerini de uygulayan nazilerin, almanya'yı tamamiyle yokoluşun eşiğine getirmeleri ise hayli ironik.) walther nikolay'ın bir başka yönü de general naci eldeniz tarafından 1936'da türkiye'ye çağrılması ve 1937'ye kadar türkiye'de kalması. türkiye'de kaldığı sürede yeni kurulan türk istihbaratı, nikolay'ın istihbarat tecrübesinden oldukça faydalanmış (hmm.)
  • 6 ocak 1926'da mustafa kemal atatürk'ün talimatıyla kurulan ve başına mareşal fevzi çakmak'ın getirildiği milli istihbarat teşkilatı'nın (o zamanki adıyla milli emniyet hizmeti) kurulması esnasında personelin eğitilmesi için gizlice türkiye'ye getirilen, birinci dünya savaşı öncesi ve esnasında alman genel kurmay istihbarat servisi başkanlığı yapmış, daha sonra da adolf hitler'in istihbarat teşkilatını örgütlemiş polonya asıllı albay.
  • gizli kuvvetler isimli kitabında casusluk faaliyetleri için şunları yazıyordu.
    rumlar ve levantenler dolandırıcı ve ikiyüzlü,
    yahudiler azılı türk düşmanları ve özellikle ingilizlere ilgi gösteriyorlar
    ermeniler casuslukta çok gayretli olduklarından temkinli yaklaşılmalı
hesabın var mı? giriş yap