• zaniolo transferinde gerçek tutarı söylediği için galatasaray taraftarının anlamsız biçimde saldırdığı gazeteci.

    zaniolo gelirken daha önce her transferin tüm ayrıntısını bilen duyumcular da, kulğplerden bilgi sızdıran adamlar da 16 milyon bonservis + 13 milyon bonus, ancak bu bonusun 6 milyonu gerçekleşmesi imkansız şartlar üzerinden kalanı garanti dedi.

    yani bunu ne ilk söyleyen yağız sabuncuoğluydu, ne de en güvenilir olan.

    başından beri böyle olduğu bilinirken galatasaray taraftarı her fırsatta birilerine saldırmayı bıraksın. başkan niye 15 milyon diye yalan söyledi, psg neden 7 küsür milyon euro derken bizim başkan 750 bin euro diyor diye bir sorgulasın.

    bu sene hakikaten yalan söylemedikleri şey, iftira atmadıkları insan, kirletmedikleri kelime kalmadı.
  • başlığına girilen her entry başına fenerbahçe'min kasasına 1m euro giren usta gazeteci.
  • (bkz: #125257962)

    evet goruldugu uzere hic yanilmadim, ne oldu mikser yagiz, baskan gece ruyasinda istisare'ye yatip kahvaltisinda mi karar verdi angelovski'den vazgecip pereira'yi getirmeye?

    cok tehlikeli adamlar bunlar, fenerbahce'ye asil zarari verenler. salladiklari palavralarla teknik adam surecinin bu noktalara gelmesinde aslan payinin sahibiler, cunku yazdiklari seylere taraftar inaniyor ve yalanlariyla kamuoyu beklentisini istedikleri yere cekip kulubu zor durumda birakiyorlar.

    zamani geldi sayin baskan ve fenerbahce yonetimi. yagiz sabuncuoglu'nu bu kulupten iceri sokarsaniz siz de kasiniyorsunuz demektir, mutlak surette yaptirim bekliyorum yagiz, sercan ve ismi lazim olmayan birkac fenerbahce muhabirine.
  • insanlar ilgi gösteriyor, ağzına bakıyor diye bi anda fazla havalanmış arkadaş sanırım. kulübün yaptığı açıklamaya atarlı konuşmak ne demek?

    sen hayırdır yağız?
  • 30 ocak 2024 tarihinde yaptığı serge aurier haberinin gerçekleşmesiyle bir kez daha tüm çakma galatasaraylı muhabirleri nakavt etmiş yerli fabrizio romano.

    şu sıralar günlerdir kendisine iftira atan troll ordusuna mention atarak makarasını yapıyor .*
  • malum güruhun yeni mağduriyet konusu. hadi arkadaşlar whatsapp'tan toplanıp gelin bu başlık altında zırlıyoruz bugün de. fenerliler bunların bir tane muhabirinin adını bile bilmez adamların uğraştığı işlere bak cidden psikolojik bir hastalık bu.
  • menajer beslemesi olduğunu düşünmekteyim. kulüp içinden menajerler aracılığıyla bilgi alan bir tanıdığım var ve haber kaynağının yağız'la aynı olduğunu söylemişti. kendisi bu profile uygun, zira ortaya attığı isimler çok geçmeden taraftarlarca kulübe transfer baskısı olarak dönüyor. bu da menajerlerin en bayıldığı ortam zaten. ben menajer olsam ilk bu arkadaş ve benzerlerini kafalamaya çalışırdım şahsen.
  • ahmet ercanlar kadar fanatik bu arkadas,

    bazi pembe popolu taraaftarlar, tarafsiz falan yaziyorlar bunun icin.

    tarafsizligi ahmet ercanlar kadardir.

    mesela tadicin imza parasini dzekonun ne kadar ödendi yazmaz,

    ama gs veya bejeke transferlerini kurusuna kadar yazar.
  • adam götüne güvenmese, pdf'nin tamamını yayınlarım. şansınızı zorlamayın demezdi. herkes kendini bir bok sanıyor, özellikle bir bok bildiklerini sanıp bir bok bilmeyen fenerbahçeli bir basın mensubu tarafından gs haberi vermesi, gs haberi verenlerden önce haberi vermesi götlerini yakıyor. burada da var bu tayfa dan pdf hazırlayacakmış da ali koç pdf yapacakmış ismini falan. amına koyayım, bunlar haber veren basın mensubunu götünden uydurup pdf paylaşacak kadar salak sanıyor kendileri gibi komikler. samoşuna ayrı, samiyen haberine ayrı, gs'li basın mensubuna ayrı sapladı bugün. yağız yağlı yağlı soktu içlerinde dolandırıyor şu an."
  • bu yaz dönemine kadar severek takip ettiğim, habercilik anlamında büyük potansiyel gördüğüm ancak kendisine artan ilgiden sonra 'bu da olmadı' dediğim twitter balonu.
    (bkz: overrated)

    yazmayalım yazmayalım diyoruz ama egosu öyle bir noktaya çıktı ki gerçekten kendisini bir karar mercii, bir futbol uleması olarak görüyor. türk gianluca di marzio olma yolundayken, ahmet ercanlar'a doğru koşar adım gidiyor, haberi yok.

    kendisini en son dinlediğimde işi sadece haber aktarmak olmasına rağmen fenerbahçe kadrosu üzerine strateji geliştirip oyuncu falan öneriyordu. erol bulut altay bayındır'a güveniyoruz, eksiklikleri var elbet ama onunla devam edeceğiz demesine rağmen artık nereden talimat aldıysa fenerbahçe'ye kaleci transfer etmeye çalışıyordu.. yazık.

    taraftarın da kabahati var elbet. adamın tek işi menajerlerden aldığı duyumları haberleştirmek ve servis etmek ama sanki adam bir futbol aklı, transferleri gerçekleştiren sihirbaz gibi falan ilgi görünce şiraze hemen kayıyor. yaptığı 'hataları' sayalım;

    1: vedat muriqi

    fenerbahçe hala görüşmeleri yürütüyorken neredeyse bir ay kadar önce anlaşmanın tüm detaylarına varana kadar paylaşım yaptı. üzerine kulüp bunu yalanladı ve görüşmüyoruz demedi, oyuncumuzu söylenen rakamlar üzerinden satmadık dedi. bunun üzerine sanki lazio sportif direktörüymüş gibi, 'şu haberi twitter ana sayfama sabitleyeyim, görüşürüz' çekti fenerbahçe'ye.

    hayırdır abi sen mi yürütüyorsun transferi? ne bu şimdi? kulübün elini pazarlıkta neden zayıflatıyorsun? vedat transferinin bu kadar uzaması, 300-500 bin euro için bile haftalardır pazarlık yapılmasında katkısı çok büyük. peki haberi nereden aldı? tabiki de yönetim içinden almadı. oyuncusunu avrupa'ya pazarlamak isteyen ve bu yolda işi çabuk bitirmeyi amaçlayan menajer kanalından aldı.

    2: eran zahavi

    haftalar önce transferi bitti minvalinde konuştu. kanıt olarak da roberto carlos ile yapılan zoom görüşmesini gösterdi. bir de olayı hikayeleştirdi, carlos taraftarı anlatmış da, zahavi youtube videolarını izlemiş de bilmemne. sonra bu görüşmenin nisan-mayıs ayında olduğu ortaya çıkıp, fenerbahçe ile alakası olmadığını öğrenince tüm gönderilerini sildi twitter'dan. bakın düzeltme geçmedi, özür dilemedi, kaynaklarım yanlış demedi, direkt sildi. bu davranışı bile adamın habercilik etiğine bakış açısını özetliyor.

    ayrıca oyuncunun bir pazarlama projesi olduğu ayan beyan ortadayken haberini devamlı pompalamaya devam etti. şimdi şimdi herkes işi uyanınca renk değiştirmeye başladı.

    3: nikola kaliniç

    ilk olarak haberi a spor ortaya attı. bu bile işin içinde bir bit yeniği olduğunu düşünmek için yeterli bir done. şu an medyanın içinde aktif olarak yer almıyorum ama haberdeki pis kokuyu hemen aldım mesela... oyuncu beşiktaş ile görüşüyorken, bonservisini almaya çalışıyorken bir yandan da türkiye pr'ı için bu tarz haberleri servis etti ülkeye. daha önce bir çok oyuncuda olduğu gibi elbet kalinic sadece beşiktaş'a önerilmedi, oyuncuya fenerbahçe'nin de ilgisi olmuş, fiyat sormuş olabilir. buraya kadar bi sorun yok.

    ama beşiktaş ile iş artık ıslak imzaya kalmışken, fenerbahçe'nin ekstra bir girişimi yokken, fenerbahçe neredeyse oyuncu ile anlaşmış gibi haber servis etmek nereden bakarsanız bakın kötü niyettir ya da iş bilmezliktir. sadece oyuncu tarafından gelen bir bilgi ile bu haber sürülmez piyasaya, üstelik aynı ülkeden başka bir takımla görüşürken... kulüplerimiz bu yemi zamanında çok yuttu ve maaşların buralara çıkması da tamamen bununla alakalı. ama gece demeden fenerbahçe hemen düzeltme geçti ve beşiktaş'ın elini güçlendirdi. bunun üzerine bile kulübe yine gider yaptı.

    bakın sonra özür dilemesi falan haber için değil, kulübe gider yaptığı için. yoksa arkadaşın işine gelmediğinde patır patır tweet sildiğini biliyoruz.

    ***

    menajerlerin nasıl oyuncu pazarladığı ortada. hatta büyük kulüplerin kadrolarının oyuncu temsilcilerine baktığınızda sadece 4-5 ismi görüyorsunuz. yani kadroları bile bu adamlar tasarlıyor, tasarlarken de basınla paralel çalışıyorlar. bu sene loic remy, bastos haberleri falan mesela tamamen bununla alakalı. oyuncu öneriliyor, kulüp sadece fiyat sorsa bile, muhabirler hemen yazıyor, oyuncu tarafı pr yapıyor. bu yüzden,

    transfer haberleri kulüplerin yönetimi içinde kötü niyetli birileri yoksa dışarı sızmaz. çünkü görüşme ne zaman basına sızarsa kulüp tarafının ister alıcı olsun, ister satıcı eli zayıflar, pazarlıkların önünü tıkar. football manager'da bile böyle!

    mesela zamanında fbtv'de staj yaparken, tüm gün yöneticiler ile iç içeyken bile transfer haberlerini en son biz duyardık. hatta jeremain lens transferini, oyuncu istanbul uçağına binmeden 3-4 saat önce öğrendik. o da sırf video hazırlansın, röportaj için bilgi toplanabilsin diye. böyle bir ihtiyaç olmasaydı oyuncu stüdyoya girince öğrenecektik muhtemelen.

    yani transferlerde haber kanalı %99 oranında menajer kaynaklıdır. siz haberci olarak menajerden aldığınız bilgiyi yönetim içindekilere ya da yönetime çok yakın olan kaynaklara sorarak teyit edersiniz. bunu yapan muhabirler haberi genelde en son verir ama %100 doğruluk oranını yakalarlar. yağız da işe böyle başlayıp biraz 'yemlenince' uslubunu ve haber etiğini değiştirmiş başka yola girmiştir. twitter etkileşimi ve takipçi sayısı sayesinde buralara gelmiş olabilir, bu yüzden de oyuncuları pazarlamak isteyen menajerlerin gözdesi haline gelmiş olabilir ama bu işte rüzgar birden öylesine ters eser ki, bir anda kendinizi ahmet ercanlar vol2 olarak bulabilirsiniz.

    umarız uslubunu, etiğini değiştirir yola öyle devam eder, umarız dün gece kendisine ders olmuştur.

    not: daha önce menajer x basın ilişkisini damien comolli başlığında ele almıştım (bkz: #80722945)
hesabın var mı? giriş yap