• sadece mustafa kemal paşa değil, ismet paşa* ve fevzi paşa* gibi dönemin tsk'sının üst komuta heyetinin "hocam" şeklinde hitap etmesi, harp okulu'nda bu üçlüyü 20. yüzyılın başlarında eğitmesinden kaynaklanmaktadır. kurtuluş savaşı'nda bulunmuş üst düzey birçok komutana zamanında ders vermiş bir harp sanatı ustasıdır.
  • kurtulus savasimizin en temkinli her turlu riskten kacinmayi savunan pasasi . şoyle bir bakalim hayat hikayesine.

    yakup sevki pasa o zamanin ismiyle el aziz sehrinde 1876 da harput ta dogdu. orta okulu elaziz askeri rustiyesinde liseyi ise erzurum askeri idadisinde bitirdikten sonra istanbul un yolunu tutup mekteb-i harbiye ye giris yapti. 1896 yazinda harbiyeyi bitirdikten sonra mekteb-i erkan-ı harbiye ye yani harb akademisine girdi ve ocak 1900 yilinda kurmay yuzbasi olarak mezun oldu.

    bu sirada mekteb-i harbiye'de askeri taktik ve strateji öğretmenliği yaptı. ogrencileri arasinda ileride kurtulus savasimizin beyin kadrosunu olusturacak mustafa kemal ataturk ismet inonu fevzi cakmak gibi onemli isimler vardi. yillar sonra kurtulus savasinda bu ekiple birlikte hizmet ederken mustafa kemal pasa ve arkadaslarinin kendisine hocam seklinde hitap etmesinin sebebi buydu.

    balkan harbine katildi ve catalca bolgesinde topcu komutanligi yapti. mart 1914 te istanbul boğazı müstahkem mevki komutanlığı görevine atandı.

    birinci dunya savasi sirasinda canakkale , galicya ve kafkasya cephelerinde savasti. galicya cephesinde terfi alip paşa oldu. ekim 1917 de kars in ruslardan geri alindigi harekati yonetti.

    mart 1920 de istanbul un isgalinden hemen sonra ingilizler tarafindan tutuklandi ve malta ya suruldu. 1 yil malta da surgun hayati yasadiktan sonra sakarya meydan muhaberesinin kazanilmasi sonucu yapilan esir degisimi anlasmasiyla ulkeye geri dondu. ekim 1921 de ankara ya gelerek kurtulus savasina katildi.

    kasim ayinda kendisine 2. ordu komutanligi teklif edildiginde, kabul edip etmedigi sorulunca bir hayli sasirdi. bunun sebebi yine malta surgunlerinden olan ali ihsan pasanin (bkz: ali ihsan sabis) mustafa kemal pasa ile sinif arkadasi olmasi sebebiyle , bati cephesi komutani ismet pasa dan daha kidemli oldugunu iddaa etmesi ve 1. ordu komutanligini istemeyerek kabul etmesi idi. yakup sevki pasa bunun bir vatan gorevi oldugunu soyledi , omzundaki yildizlar biraz daha kalabalik diye bu gorevi reddetmeyecegini ve ismet pasa ile calismaktan memnuniyet duyacagini belirterek gorevi kabul etti.

    buyuk tarruz un planlandigi unlu futbol maci sonrasi duzenlenen toplantida plana sert sekilde karsi cikti. planin son derece tehlikeli oldugunu milletin elinde kalan son kuvvet olan ordunun boyle riskli bir planla dusman uzerine gonderilmesinin sonuclarinin buyuk olabilecegini belirtti. kendisinin fikri ise daha duragan bir strateji uygulayarak uzun zamanda yildirma taktigi uygulamakti. oysa mustafa kemal pasa ya gore ne milletin ne de ordunun daha fazla bu savasi surdurecek takati yoktu. fakir milletin saglayabilecegi maksimum imkanlar buydu ve zafer bu imkanlarla alinacakti. daha fazlasi bulunamazdi ve bu yuzden beklemenin bir mantigi yoktu.temkinli biri olarak bilindigi icin masada bulunan diger pasalar tarafindan ikna edilmeye calisilsa da en sonunda istemeyerekte , olsa baskomutan olan mustafa kemal pasa nin emirlerine kendi gorusleriymis gibi harfiyen uyacagini soyledi. ancak oyle olmadi.

    taarruz sirasinda 2. ordu ile afyon onlerine geldiginde kendisine ordunun sol tarafinin ileri surulmesi emri verilmesine ragmen kendi cephesinden cekilen bir dusman gormedigini soyleyerek emri uygulamayi reddetti. bunun uzerine cephe karargahi hucum emrini alt duzey subaylara bizzat uygulamalari emrini verince yakup sevki pasa ordusunun pesine takilmak zorunda kaldi. savasin zaferle sonuclanmasindan sonra mustafa kemal pasa ya giderek " ben sana inanmadim affet " diyerek pasanin buyuk bir hayrani oldugunu soyledi ve omru boyunca da oyle kaldi.

    ızmir in kurtulusundan sonra canakkale ve trakya yonune dogru yapilmasi planlanan fakat ingilizlerle aramizda bulunan sicak catisma ihtimalinin cok yuksek olmasi sebebiyle ordudaki en ihtiyatli komutan olarak kendisine gorev verildi. tek kursun atmadan ingilizlerin yanindan gecerek orduyu canakkale ye kadar getirdi ve ingiliz kuvvetlerini kusatti.

    savastan sonra askeri gorevine devam etti ve 1924 yilinda yuksek askeri şura uyeligine tayin edildi. bu gorevi surerken 1926 yilinda orgenerallige terfi etti. 20 aralık 1939 yılında yüksek askerî şûra üyesi iken öldü. karacaahmet mezarlığı'nda toprağa verildi. daha sonra naaşı 27 eylül 1988 tarihinde devlet mezarlığı'na nakledildi.

    kendisi kurtulus savasimizin onemli isimlerinden ve o degerli kadroyu yetistiren onemli egitmenlerden biriydi. ulkesine ettigi hizmetlerden dolayi kendisine mutesekkiriz ruhu sad olsun.
  • - 28 temmuz 1922 cuma akşamı, gündüz futbol maçı seyretme bahanesi ile bir araya gelmiş komuta heyeti yaklaşık bir ay sonra başlayacak olan büyük taarruz ile ilgili son kararı almak üzere toplanmıştır.
    - atatürk, ismet paşa ve fevzi paşa hazırladıkları "kurt kapanı" planını masaya yayarlar. buna göre kuzeydeki birlikler gece yürüyüşleri ile güneye kaydırılacak ve güneydeki birliklerle birleşip düşmana bir noktadan sert ve kesin bir darbe indireceklerdir.
    - yakup şevki paşa bu plana karşı çıkar. argümanları şudur :
    * gece yürüyüşü ile yapılsa bile büyük bir kuvveti kaydırmak düşmanın hava
    gözetlemesi sebebi ile imkansıza yakındır. dolayısı ile baskın etkisi olmayacaktır.
    * güneyde toplanmış ve istediği sürprizi yapamamış ordumuz kilitlenip kaldığı gibi
    kuzey kanadımız zayıf kaldığı için düşman oradan yüklenip ankara'ya kadar
    gelebilir
    * üstelik eldeki ordunun donanımı böyle iddialı bir hareket yapacak seviyede
    değildir.
    - paşa bu argümanları sıraladıktan sonra böyle riskli bir harekat yerine cephe cepheye temkinli bir savaş verilmesini, böylece sonuç alınmasa bile elde bir ordu tutulacağını söyler.
    - buna mukabil atatürk planda ısrarcıdır, çünkü :
    * ordunun eğitimi yaklaşık bir yıldır oldukça iyi seviyeye gelmiş ve morali iyidir.
    * gece yapılacak kaydırma için tüm tedbirler alınmıştır.
    * ve en kritik gerekçe şu dur ki artık anadolu'nun bu orduya ikmal ve iaşe
    sağlayacak takatı kalmamıştır. elimizde temkinli bir savaş sonucu ordu tutsak
    bile bu yüzden ilerideki her hangi bir tarihte kesin sonuçlu bir taarruz gücümüz
    kalmayacaktır.
    - sonuçta malum, atatürk sorumluluğu üstlenir ve onun planı uygulanır. düşman kocatepe'de imha edilir. izmir'den denize döküleceği süreç başlar.

    bu hikayede önemsediğim nokta şu : ben burada mesleğine hakim, soğukkanlı değerlendirmeleri olan insanların son derece kaliteli tartışmalarını görüyorum. her iki tarafta belli ölçülerde gayet haklılar. fikir çarpışması böyle olur. bize kurtuluş savaşı'nı kazandıran şey lider kadronun vatan sevgisiyle dolu olmasının yanında son derece liyakat sahibi olmasıydı. hepsinin ruhu şad olsun.
  • kurtuluş savaşı'na en başında katılamamıştır. çünkü istanbul'un işgal edilmesinden sonra tutuklanıp, malta'ya gönderilmiştir. sakarya savaşı'nın kazanılmasının ardından, türk ordusu ile ingilizler esir değişimi anlaşması yapmıştır. bu anlaşma sonunda serbest kalmıştır. ancak köşesine çekilmek yerine, mustafa kemal atatatürk'ün yanına gelerek savaşa katılmıştır.

    sonucunda, kurtuluş savaşı'ndaki yüksek rütbelerdeki en temkinli komutan olması nedeniyle, izmir'in kurtuluşu'ndan sonra ordunun çanakkale'ye yaptığı ve çatışmamayı amaçladığı yürüyüşü komuta etme görevi kendisine verilmiştir. ona verilen emir ise, karşı taraftan ateş açılmadıkça adamlarına ateş emri vermemesi gerektiği talimatıdır. bunu da aynen uygulamış ve mustafa kemal atatürk'ün isteğini de başarıyla yerine getirmiştir.

    savaşın ardından cumhuriyet ilan edilince, ismet inönü ve mustafa kemal atatürk gibi siyasete yönelmemiştir. fevzi çakmak gibi orduda kalmıştır. en son olarak orgeneral rütbesine kadar da yükselmiştir.
  • bugün dahi türk subaylarının "hoca"sı. kurtuluş'ta tüm ordu karargahı ile tartıştığı ve en sonunda başa çıkamayıp "her ne emir verirseniz uygularım" dediği muhteşem bir sahne vardır.
  • istiklal harbinin kırılma noktası olan büyük taarruzun savaş planı yapılırken, ordunun tüm mühimmatının ve alınabilecek her türlü yardımın alınmasından dolayı, çok temkinli davranmıştır. karşısına 6 paşayı ve gazi mustafa kemal'i alarak savaşın tek bir hücumla bir seferde bitirilmesi fikrine karşı çıkan 2 paşadan biridir.

    o yunanlılar ile siper savaşı yapılmalı ve kim daha üstünse onun mevzisine geçilmesini daha akıllıca bulmuştur. çünkü ona göre alınacak bir mağlubiyet düşmanı ankara'ya kadar getirebilecek bir felaketti.

    daha sonra paşalardan destek alamayınca, tarihi cevabı olan soruyu odada bağırarak sormuştur: bunun sorumluluğunu alabilecek var mı? eğer savaşı kaybedersek vatanı kaybederiz.

    atatürk bu sorudan sonra tüm sorumluluk bana aittir. demiştir.

    yakup paşa bu laftan sonra atatürk'e verdiğiniz her emre uyacağım demiştir.

    demiştir ama uymamıştır.

    büyük taaruz'da atatürk ve ismet paşa tarafından kendisine askerlerini ileri çek düşman kaçıyor kovala emri verilmiştir.

    ama yakup paşa kovala emrini vermemiş, verememiştir.

    daha sonra emir bizzat atatürk tarafından erlere verilmiştir.

    ben bunu asla yakup paşa'ya olumsuz bir tavır alarak yazmadım. benim öne çıkarmak istediğim şey atatürk'ün gerçekten seçilmiş kişi olmasıdır.
    yakup paşa ne kadar atatürk'ün hocası olsa da atatürk kadar ileri görüşlü değildir. zira atatürk savaşı kafasında çoktan bitirmişken, kendisi hala kayıp vermemeye çalışmakta ve savunma savaşı yapmaktadır.
  • kurtuluş dizisinde mustafa kemal paşanın "hocam" diye hitap ettiği paşa
  • kurtuluş savaşı komutanlarından. orgeneral.
    1876 yılında harput'ta doğdu. 1896'da harp okulunu, 1900'de de harp akademisini bitirdi. balkan ve birinci dunya savaşı'nda gorev aldı. 1916 yılında tümgeneralliğe terfi etti. 16 mart 1920 günü istanbul işgal edilince tutuklanarak malta'ya gönderildi..1921 yılı sonbaharında inebolu'ya geldi ve 2. ordu komutanı olarak istiklal savaşına katıldı. 1922'de korgeneral, 1926'da da orgeneral rütbesini aldı. 1924 yılında yüksek askeri şura üyeliğine atandı. bu görevini sürdürken 20 aralık 1939 tarihinde istanbulda vefat etti.

    (bkz: kurtuluş savaşı komutanları)
  • kurtuluş savaşı başlamadan önce o sırada doğuda emri altında bulunan 9.ordu ile musul'da bulunan 6.ordu komutanı ali ihsan paşa ile beraber milli mücadeleyi başlatmayı düşünen ancak "millet buna hazır değil" diyerek vazgeçen paşa.aşırı temkinli oluşu burada da ortaya çıkmış.

    eğer kendisi milli mücadeleyi başlatsa idi ne olurdu her zaman cevabını merak ettiğim bir soru olarak kalacak.
  • (bkz: #90092523)

    ithafen;

    kendisinin organize ettiği bir kurtuluş savaşında zafer kazanma ihtimalimizin çok düşük olduğunu düşündüğüm istiklal savaşı kahramanı.

    çünkü kendinizden güçlü olan bir rakibi sürekli temkinli davranarak, yumruk yememeyi düşünerek alt etmeniz imkansızdır.

    ruhu şad olsun.
hesabın var mı? giriş yap