• türkiye'de akademisyen alımında bilinen bir gerçeğin sonucudur.
  • (bkz: ya ne olacağıdı)

    ben yıllardır o üniversiteye hizmet vereceğim, çalışmalarımı onların dayatmalarına göre yapacağım, sonra da yarak kürek değerlendirmelerin sonucuna göre, ne sikim okuldan hangi çalışmaları yaptığı belli olmayan zibidinin biri gelecek benim emeğime salça olacak öyle mi ?

    hak savunacağım derken saçmalamanın lüzumu yok gençler. ofisinde götünü büyüterek doktora bitiren, projelerden habersiz adam sırf ünvanı var diye o koltuğa musallat olamaz.

    nefretinizi başka şekilde çıkartın.
  • bunu yapmanın bilinen başka bir yöntemi yok ne yazık ki. o kadroyu hak eden kişinin almasını istiyorsanız şart yazacaksınız.
  • türkiye'de yeterince spesifik ama birden çok ehil kişinin başvurabileceği şekilde genel bir ilanla yardımcı doçent ilanına çıkılıp başvuranlar içinde en iyisi seçilmiyor.

    onun yerine en yüksek ölçüde liyakate kıymet yeren üniversite bile eleman alımı için uzun informal bir süreç yaşıyor, bölümler hocalar bazen kolektif olarak toplu ve demokratik şekilde karar vererek, zaten daha önceden tanınan, birilerince referans verilen, tavsiye edilen, bölüme cv'sini yollayan, araştırmasını sunan, seminer veren, örnek ders veren, bu şekilde tartılıp tanışılan kişileri değerlendirip birine karar verirler. ondan sonra yökten kadro istemek, verilen kadro için ilana çıkmak gibi şeyler bile aylar alır, ve bu karar verilen kişiyi mümkün mertebe işaret eden bir ilan verilir. buradaki gibi adamın tez başlığını yazmak biraz ayıp olmuş ama başka çaresi de yok gibi.

    alternatif yöntem şudur benim aklıma gelen, bölümler yök tarafından verilen kadroya ilana çıktıktan sonra en erken 10 ay içinde öğretim üyesi alabilirler şartı koyarsın. yani bahsettiğim informal sürecin ilandan sonra yaşanması için vakit kullanmayı şart hale getirirsin. akademisyen ömürlük işe alınan kişi 3 ay içinde karar verilip 5 ay içinde alımı tamamlanmasın bir zahmet. yani bölümler bölümlerimiz 2016-2017 döneminin olası akademisyen ihtiyaçlarını oluşacak açıkları vs.yi şimdiden planlayıp, resmi-formel, şeffaf bir eleman alımı süreci yaşayacak vakti kullanırlarsa daha genel ilanlarla gelip başvuracak kişileri tartma şansı bulurlar.
  • umarım aradıkları yardımcı doçenti seçmekte fazla zorlanmazlar. çünkü adayda aradıkları "halk otobüsü şoförlerinin sigara içmeleri durumları ve bağımlılığı konusunda çalışma yapmış olanlar" şartını yerine getirmiş yüzlerce insan var memlekette. ben olsam eşgal de belirtirdim.
  • kadrolaşmanın son noktası olan ilan
  • basvuru süresinin son 15 dakikasinda degisen tercih tablolarina şahit olmuş insanlarda bir etki yaratmaz. ya da partinin il başkanına gelen mesajlara. yandaşsan isin dönüyor her türlü.
  • araştırılırsa benzerlerinin neredeyse bütün devlet kurumlarında da bulunabileceği ilan.

    son seçimlerde chp taşeron işçileri kadroya alma sözü verdi ya, bunu nasıl yapacaklar biliyor musunuz?
    kadro ilanında şu birimde şu kadar yıl çalışmış olmak diye yazacaklar ki bir başkası o pozisyona başvuramasın, halihazırda taşeron firma üzerinden çalışanlar yararlanabilsinler.

    (baştan belirteyim, sıradaki birkaç cümleyi tamamen gtümden sallıyorum.)
    muhtemelen bu haberde de aynı durum söz konusu. kişi uzun zamandır cumhuriyet üniversitesi tıp fakültesinde çalışmaktadır ve üniversite tarafından kadro açılmadığı için yerleşememiştir.
    tabi iç hastalıkları anabilim dalı başkanının amcasının oğlu olma ihtimali de yok değil.

    ben zaten konuyu savunmuyorum, sistemi anlatmaya çalıştım. kendi fikrimi de yazmadım. hadi yazayım, bariz haksızlık.
  • başvuranlar arasında değerlendirme yaptık dersin kim bilecek amk.
  • boy, yaş, göz/saç rengi, doğum yeri falan eksik olmuş. böyle en az 457 kişi başvurur. bizzat benim 3 tane arkadaşım halk otobüsü şöförlerinin sigara durumlarında uzmanlık yaptılar. hatta birisi "halk otobüsü şöförlerinde basura yakalanma sıklığı ve bunun şöförlerin korna kullanımına etkisi" alanında doltpra tezi var mesela.
hesabın var mı? giriş yap