• kadınlar için "yaşlanmak".

    kaz ayaklarının belirginleşmesi, çocuk doğurmamışsa menapoza girme endişesi vs.
  • yalnızlık.

    ama herhangi bir nefesin olmaması değil,
    kendi ayarınızın tuttugu bir nefesin olmaması.
  • çocukların geleceğidir.

    özellikle türkiye'de yaşıyorsan! her yıl biraz daha endişe ediyorum.
  • tanışılan kişilere karşı hep bir korkuyla yaklaşmak ve bunun hep böyle olacağını düşünmek
  • yaşlanmak.

    geriye bakınca ne istediğini bile bilemeden bomboş bi ömür geçirdiğini fark etmek.

    ömrün boyunca gezip gördüğün yerlerin, okuduğun kitapların, izlediğin filmlerin, farkına vardığın gerçeklerin, tattığın duyguların, yaşadığın tecrübelerin, tanıdığın insanların, anlatabileceğin anıların, mutlulukların, neşelerin, hüzünlerin, heyecanların yaşadığın onca yıla, aldığın onca yaşa kıyasla koskoca bi hiç olması. keşfedilecek şeylerin sınırsız olduğu 4 buçuk milyar yaşındaki dünyada 60 yıl yaşayıp hiç gibi ölmek.

    yalnız ölmek.

    ölmek.
  • hastalanmaya başlamak, sağlık sorunlarının ortaya çıkması ve birine ya da birşeylere muhtaç olarak yaşayabilir hale gelmek. en kötüsü de huzur içinde değil de sürünerek ölmek
  • trafik kazası geçirmek. belki de geçirdiğim kazanın etkisidir, emin olamadım.
  • hayal ettiğim kitap(lar)ı çıkaramadan ve geçim derdi olmadan resim yapacak refaha ermeden kanser olmak.
  • (bkz: pamuk)
  • (bkz: gulyabani)

    hakkaten korkunçmuş lan o. çocukken daha bi' şaka gibiydi sanki.
hesabın var mı? giriş yap