• son basin aciklamasi nedeniyle "askeriye, siyaset, reel politika alaninda teoride ve pratikte yillarin deneyimine sahip bazi yazarlarin" ayar verdigi, bu yazarlara da "askeriye, siyaset, reel politika alaninda teoride ve pratikte yillarin deneyimine sahip baska yazarlarin" ayar verdigi, boylece karsilikli bir ayar verme yarisina sebebiyet vermis genelkurmay baskani.

    bir zamanlar "yurtta sulh cihanda sulh" diye bir seyden bahsediliyordu, sahiden ne oldu ona?.. 21 yuzyil'in basinda militarist ve etnik milliyetci akimlarin cirit attigi bir orta dogu'da sozu gecmiyor sanirim.

    return of the beyond time edits: turk ordusunun kuzey irak'a teroristlerin kokunu kazima amacli operasyon duzenlemesi ile amerika'nin irak'a ve afganistan'a terorizm'i engelleme amacli girmesi arasinda pratik olarak ne fark var?. ikisi da baska bir devlete yapilan sinir otesi bir operasyon degil mi?. amerika afganistan'a war on terror diye saldirip kendi operasyonlarini legalize ederken buna karsi duranlar simdi genelkurmay baskani "kuzey irak'a operasyon sart" deyince alkis tutuyor. perhiz ve lahana tursusu hic iyi bir ikili degil benim bildigim.

    pkk terorizmi ve boluculuk gibi turkiye uzerinde yikici etkisi olan ama sebep ve sonuclarinin cok daha karmasik oldugu bir problemde askeri bir operasyonun bunu cozumlemekten uzak oldugunu yillarca ogrenemedik mi? kaldi ki kuzey irak'a daha once de operasyon duzenlenmisti tsk tarafindan, askeri operasyonlarin terorizmin kokunu kurutmasi konusunda ne yazik ki pek bir yararini gormedi turkiye.

    yazilanlara bakiyorum genelkurmay baskaninin aciklamasinin anti-militarist bakis acisiyla yorumlanmasi da "adi ustunde genelkurmay baskani, yani adam asker!" diye hatirlatilarak elestirilmis. sapla samani karistirmayalim, tabii ki bir asker kendi bulundugu konum itibariyle askeri acidan durum degerlendirmesi yapip demec verebilir ama sivillerin bu demecleri askeri bakis acisindan yorumlayip kabullenmesi militarizme yol acan bir bakis acisi degil midir?

    bu demecle barzani'ye mi, yoksa turkiye'deki siyasi arenaya mi mesaj veriliyor bilemiyorum ama turkiye'de cumhurbaskanligi secimleri ertesi zaten sosyal-politik durumun pamuk ipligine bagli gelismelerle sekillendigi bir ortamda ve amerika'nin iran'a saldirma dedikodularinin ortada dolastigi bir donemde genelkurmay baskaninin askeri operasyon tarzi demeclerini turkiye'nin bir savas ortamina hazirlandigi yolundaki planlarin bir adimi olarak goruyorum ve tehlikeli bir gelisme olarak yorumluyorum.
  • 1998 yılında atilla ateş'in suriye sınırında yaptığını yapmıştır. askeri müdahale demek illa topu tüfeği sırtlanıp savaşa gitmek değildir. yaşar büyükanıt'ın konuşması çok ince planlanmış politik bir çıkıştır ve tamamen caydırıcı özellik taşımaktadır. türkiyenin kendi vatanının bölünmez bütünlüğünü korumak için nereye kadar gidebileceğini net olarak hatırlatmıştır. daha evvel siyasiler tarafından verilen bu tarz mesajlar birilerinin bir kulağından girip ötekinden çıkar oldu.
  • aciklamalarindan rahatsiz olanlar olmustur. ancak bu rahatsizliklari suslu kelimeler, dolambacli ornekler ile dile getirenlere bakildiginda, nelerden rahatsiz olmadiklarina da iyice bakmak gerekir.

    mesela;

    kuzey irak'ta bir operasyon yapilmasi gerektigini soylemistir. bu soylemler bazilarinin hosuna gitmemistir. ancak bu ayni adamlar pkk denen teror orgutunun turkiye cumhuriyeti sinirlarini surekli ihlal edip eylem yapmasina, oradaki bir adamim amerika gazi ile turkiye'ye kafa tutmasina, avrupa, abd veya bolgedeki haritalarda kurdistan denen hayali ulkenin baskenti olarak diyarbakir'in gosterilesine gik demeyen ve hatta alttan altan destekleyen tiplerdir.

    14 nisan'da yapilacak cumhuriyet mitingi ile ilgili olarak bunun hukuki bir hak oldugunu, yasalar cercevesinde yapildiginda kimsenin urkmemesi gerektigini soylemistir. bu soylemden ve de 14 nisan mitinginden rahatsiz olanlar ne gariptir ki pkk ve apo posterleri, bayraklari sallanarak yapilan gosterilerden, cuma namazi cikisinda seriat isteriz diye bagiran sakalli, cuppeli adamlarin soylediklerinden, siddet, kin nefret ve yasadisilik iceren faaliyetlerden rahatsiz olmayan, rahatsiz olsa bile bunu dile getirmeyen tiplerdir.

    yakin bir sure sonra secilecek cumhurbaskani ile ilgili olarak, tsk'ya baskumandanlik da edecek bu kisinin laik, demokratik ve uniter turkiye cumuriyeti'ne sozde degil ozde bagli olmasi gerekir demistir. bu kimilerinin hosuna gitmemis ve siyasi mudehale olarak nitelendirilmistir/nitelendirilecektir. ancak bunu begenmeyenler hem secilmesi muhtemel cumhurbaskaninin hem de onun temsil ettigi zihniyetin tarif edilen nitelikleri tasimadigini bildikleri gibi, tarifi yapilan ilkelere karsi bir durus sergilediklerinin de farkindadirlar.

    aslinda tablo acik. siyah ve beyaz son derece net! yani bu konusmadan hoslanmayip, orasina burasina kulp takarak mizmizlananlarin kim oldugu aciktir. bu sekilde mizmizlanmalari da son derce dogaldir. cunku ulasmak istedikleri asagilik amaclari bellidir ve bu konusma sonrasi biraz daha desifre olmuslardir. sonuc olarak amaclari, planlari, beklentileri ayni olduktan sonra elinde silah tutan hainle, suslu ve dolambacli cumleler kuran eli kalemli hain arasinda pek bir fark yok benim icin. bir de ne oyun oynandiginin farkina varamayan gafiller var ki o da ayri bir hikaye. kisaca; zaten biz bu adamlar ile mucadale ediyoruz... bunca yildir uyutulan halkin uyandiginin, sonlarinin yaklastiginin farkina vardilar mizmizlanmalari, korkulari ondan!

    bu hainlerin suslu laflari, dolambacli ornekleri ile kendilerini gizleme isteklerine kanmayin, hainliklerine insan haklari, kardeslik, ekonomi, ab ve abd laflari ile kilif uydurmalarina izin vermeyin!
  • 1- insan haklari evrensel beyannamesi 3. maddesinde `yasamak, ozgurluk ve kisi guvenligi herkesin hakkidir` denmektedir.
    2- turk silahli kuvvetlerinin gorevi guvenlik ve krizlere reaksiyon gostermek, belirsizliklere karsi hazir olmak ile ic ve dis tehditlere karsi ulke guvenligini saglamak icin caydiriciliktan baslayarak konvansiyonel harbe giden yollari kullanmaktir. bu gorev anayasa ve yasalarla kendilerine verilmistir.

    bu nazardan bakildiginda cok manasiz bir konusma ve reaksiyon yapmadigi asikardir. ustelik milliyetciligi oven bir konusma da degildir. guneydogu'da insanimizin istanbuldaki sartlarda yasamiyor olmasi gecmis donem hukumetlerin kararlari neticesi oldugu kadar dis teror ile de yuksek oranda iliskilidir.

    aciklamalar anti-militarist gorus acisindan yerden yere vurulabilecek turdendir ve kismen haklidir.

    ancak cok basit bir mantikla bakarsak;
    odedigim vergi ile maasini alan bir devlet gorevlisinin kapali kapilar ardinda devleti pazarlamasindansa benim guven icinde yasama hakkimi koruyan hareketlerde bulunmasini dogal karsilarim. bre pehlivanlar dunya pempe degil ve olmayacak, uyanin artik!
  • açıklamaları, kendisinin bir asker olduğu unutularak, anti-militarist görüşlerce bile değerlendirilen bir genel kurmay başkanıdır. fashion tv de iç çamaşırı defilesi varmış, öyle diyorlar...savaşmayın sevişin siz, ya da asılın ne bileyim ben....nasılsa birileri siz salonda otururken teröristleri yok etmek için çırpınacak değil mi? otobüsünde oturduğun koltuğun altınca bi gün c4 patlarsa görürürm ben anti-militarizmi....
  • algida kitlik cekenlerin inatla anlayamadigi genelkurmay baskani.

    ozetle barzani'ye "sen diyarbakir'a el atmaya kalkarsan, dil uzatirsan, biz de senin hukmundeki bolgeye soyle bir egiliriz" mesaji veren genelkurmay baskani.

    genelkurmay'in "baskani". asker. turkiye cumhuriyeti ordusunun ust duzey gorevlisi.

    neyi anlayamiyoruz? adamin gorevi, isi, sorumlulugu bu arkadas.

    turkiye'ye ayak yapana, kendisine verilmis yetki dahilinde, belli protokolleri takip ederek karsilik vermek.

    sozlu bir uyarida bulunmus, gozdagi vermistir. "akilli olun, aklinizi almayalim" demistir.

    demesin mi? susup otursun mu? sunepe demezler mi adama?

    hayir, turk silahli kuvvetleri kosesinde durup etliye sutluye dokunmasa disardan-icerden oymazlar mi bu memleketi?

    bu ordu neden var? luksemburg'a benzer bir halimiz var da biz mi bilmiyoruz? bu kadar parayi orduya bosuna mi yatiriyoruz?

    orta dogu'nun en kilit noktalarindan birinde bulunmuyor muyuz?

    askeri asker oldugu, askerligini yaptigi icin yermek, en iyi ihtimalle saflara, biraz daha kotu ihtimalle gerizekalilara, en kotu ihtimalle de bolucu mantaliteyle hareket edenlere ait bir denyoluktur.

    sozlukte denyolugun luzumu yok. memleketi denyo basmis zaten. bir de burada ugrasmayalim.

    edit: ha bir de olayi "darbe de yapin" boyutuna cekenler var ki onlara ne diyecegimi bilemedim. yahu buyukanit donup hukumete mi "ayaginizi denk alin" demis basin toplantisinda? manyak misiniz arkadas siz?
  • kuzey ırak gibi itin izini kaybettiği, kimin neyi yönettiği belli olmayan bir bölgede yuvalanıp, durmaksızın sınırlarımızı, sınır içi bölgelerimizi taciz eden, vuran, insanları katleden, katletmediklerini yıldırıp saflarına katan, efendiliğe soyunan, devlet içinde devlet kurmaya kalkan, emri altına almaya çalıştığı bölgeye yapılan her yatırımı baltalayan, gönderilen kamu görevlilerini taşlayan/yakan/diri diri gömen/kurşunlayan, yetmeyip şehirleri hükmü altına almaya kalkışan, şehir eşkiyalıklarına toplu tüfekli bir şekilde destek olması adına saldırmakta beis görmeyen ve bunu "azınlığız, hak arıyoruz" hikayesine bürüyen bir organizma sürüsü ve bunlara yardım ve yataklık eden, mühimmat/istihbarat/kaynak/eleman sağlayan kişileri gayet insani biçimde "başka bir devletin topraklarına girmek ideolojik olarak asla kabul edilemeyecek bir şeydir. başka bir ülkenin topraklarını taciz etmek, taciz etmek ne kelime resmen işgal etmektir" şeklinde uyarması gerekirken yanlış yapan bir insandır. tıpkı tarantino gibi. tarantino da kill bill'de uma thurman'a çok yanlış yapmıştı.

    (insanlara ufak bir tuzlukla patavat vermek istiyorum bazen. bu türden bir laf salatası patavatsız olmuyor, üstüne ekip ekip öyle koysunlar masaya)
  • abdullah gül ingilizcesiyle yıllardır anlatılamayan dış politika çizgisinin bir bölümüne ve soru işaretlerine, büyükanıt türkçesiyle cevap olmuş askerdir.
  • butun ulkenin tanidigi, adini, goruntusunu, sesini ezberledigi, aciklamalarina kulak kesildigi ve neredeyse bir film kahramaniyla yasanana benzeyen bir ozdeslesme yasadigi general. onceden soylemistim yine soylemekte beis gormuyorum: dunyanin -hangi pencereden bakarsaniz bakin, hangi ideolojiden hangi tanimdan yola cikarsaniz cikin- hic bir gelismis ulkesinde bu pozisyondaki bir kisinin adi ulkenin tamami tarafindan bilinmez. bu bilme durumunun bize kendimiz hakkinda bir isik tutabilmesi icin sanirim once odalarda isiksiz oldugumuzu anlamak gerekiyor. cok sayin buyukanit'in basligina lacan'dan alinti yapacagim ruyamda gorsem lacan'a havale edecegim bir seydi ama bakin olmaz olmaz dememek lazim, soyle ki:
    "aglamak sessizlikte belirginlesmez, tam tersine aglamak sessizligin belirginlesmesini saglar" jacques lacan.
    bilmiyorum nasil bir okuma dayatir bu ahval ve seraitde.
  • ne derse desin, herkesin duymak istediği gibi anladığı adam.
hesabın var mı? giriş yap