• dünya gazetesi yazarı, istanbul tıp fakültesi onkoloji bölümünde görevli uzman doktor. kendisi insanlara her türlü sağlık sıkıntılarında yardımcı olmayı şiar edinmiş, dünya tatlısı bir doktordur.
  • sakin olmasını ve mümkünse mikrofonlardan uzak durmasını dilediğim insandır. ha bir de alttaki yazıyı da okumalı ve okutturmalı...

    http://www.evrenkoc.com/tag/kadir-halkman/
  • nedense ülkemizde olmayan ve zor şartlar altında yapılan hayvancılığa sürekli balta vurmaya çalışmaktadır. yaptığı açıklamalar ise bir doktorun değil ancak cahillerin yapacağı açıklamalardır. son yaotığı tavuk açıklamasına 3 ayrı kapak gelmiştir...

    http://www.dagmedya.net/…uk-eti-gercekten-suclu-mu/

    edit: zamanın ötesine gitse de hala savunuyorum düşüncelerimi.
  • anlattıklarından ülkemizdeki herhangi bir sektöre balta vurmaya çalıştığı değil, toplumun bilinçlenmesi için uğraş verdiği anlaşılabilecek insandır kanımca..

    dün genç bakış programında konuktu... her söz aldığında (belki bazen irrite edici bile olsa), ana fikri hep aynıydı izlediğim süre boyunca; "yanlış buluyorsanız arkanızı dönmeyin, gözünüzü kapamayın, karşı iseniz karşı olun! birşeyler yapın!"

    şu ülkede o kadar çok yanlış yapılıyor ve millet olarak o kadar güzel sineye çekiyoruz ki bu konuda hakkaten aşmış bir durumdayız... sağlık konusu en hassas konu bana göre, ama gene aynıyız işte ben buna şaşıyorum.. kanserden nasıl korunacağımızı falan düşünmeyi bıraktık, toplumca ne zaman kanser olacağımızı merak eder olduk artık resmen...

    soluduğunuz havadan aldığınız besine kadar size sunulan şeyler konusunda bir bilginiz, bir bilinciniz olsun diyor adam, kıçınızı kaldırıp birazcık araştırın, sorgusuz sualsiz her önünüze konulana prim vermeyin , kendiniz, sağlığınız, geleceğiniz için yapın bunu diyor. daha ne desin?!

    inşallah o konuştuğu genç grubunu azcık ta olsa etkileyebilmiştir..
  • televizyonlara cikip inanilmaz seyler soyluyor. ve ne yazik ki insalar da inaniyor. nasil inanmasinlar, adam doktor. ama, ya cok fena kafasi karisik ya da bilerek yalan soyluyor. gozlemsel deneylerle sutun ve yogurdun ne kadar zararli hale geldigini anlatiyor. soyledigi seylerin bilimsel olarak hic bir gecerliligi olmadigi soylenince durmuyor ama. buyrun 2010 yilinda ntv'de bir program, hacettepe gida muhendisliginden yasar kemal hocayla tartismasi.

    (bkz: #28400215)
  • bir kutu dost marka yoğurdu zorla yedirmek istediğim insandır.
  • soyledikleri dogru mudur yanlis midir gida bilimiyle ilgilenmedigimden bilemem. ancak insanlarin aklinda bir adet dahi olsa soru isareti birakip, insanlari daha iyisini bulmaya yoneltiyorsa, bunu tesvik edebiliyorsa ne mutlu ona, ne mutlu bize. iyi ki de aklimiza kurt dusuruyor,tadimizi kaciriyor.
  • "yumurtadan yeni çıkan civcive kemikleri gelişmesin, et yapsın denilerek hemen antibiyotik veriliyor." şeklindeki iddiasına şu şekilde bir cevap verilmiştir:
    "et tavuklarında en öncelikli olarak aranan özellik onların karkasları üzerinde mümkün olduğunca daha fazla et biriktirebilmeleridir. karkas üzerinde biriken etin miktarı artınca dolayısıyla tavukların ağırlığı da artacaktır. tavukların kemik gelişmesinin zayıf olması onların karkasları üzerinde fazla et biriktirmesini de önler. bu durum et tavukçuluğunda hiç istenmeyen bir husustur. et tavuğu genetikçilerinin en önem verdikleri konu, hayvanların karkasları üzerinde fazla et birikebilmesi için sağlam bir iskelet yapısının et birikimine paralel bir şekilde gelişmesidir. bundan dolayı ?kemikleri gelişmesin sadece et yapsın? diye bir kavram kesinlikle geçerli değildir. sayın konuşmacının bilmediği diğer bir husus ta civcivler kuluçkadan çıkar çıkmaz verilenin antibiyotik değil aşı olduğudur. antibiyotiklerin hastalık yokken kullanılmayacağını bir doktorun çok iyi biliyor olması gerekir."
  • bu hocayı kişisel olarak tanımıyorum. fakat televizyon programlarından gözlemlediğim kadarıyla ülkemizde ve dünya da son yıllarda moda olan akıma kendini kaptırmış görünüyor.

    yerleşik bir düşünce yapısı olsun. siz buna sadece itiraz etmekle kalmayın aynı zamanda o fikri savunanların komplo içinde olduğunu söyleyin ve televizyon tartışmalarında da sesinizi alabildiğine yükseltin. bu hocada her ne kadar bazı doğru şeyler söylese de aynı bu izlenimi yaratıyor.

    son zamanlarda tıptan tutun tarihe kadar bu düşünce yapısı her yerimizi sarmaya başladı.

    bilimsel tartışma bilimsel platformda tartışılır, konuyu bilmeyen cahil halkın önünde değil. eğer buna uymazsanız demagoji yapmanın ötesine geçmezsiniz.

    çok önemli fikirlere doğrulara sahipseniz bunu bilimsel platforma kabul ettirmeniz gerekir. siz tavuk, süt, et konusunda bilgili bir onkolog olun ama bunu bilim çevrelerine kabul ettirebiliyor musuz? bence bütün mesele bu
hesabın var mı? giriş yap