• korfez savasi sirasinda yazilmis bir sarkidir.. anlasilmaz olarak nitelendirilen sozleri aslinda sadece anti-patriotic temalardan olusur ...

    hatta bazilari derler ki aslinda ledbetter, bedletter i cagristirir ki bu death bedletter dir..yani savasta oldugunuzde yakinlariniza gonderilen mektubun ta kendisidir..tabi ne kadar dogru bilemem..
  • friends'in son bolumunde* rachel "olmaz" diyip ucaga bindiginde calmaya baslayarak tuyleri urpertmis, ve bir hayli dumura ugratmis sarkidir.
  • başarılı bir cover, yalnız skid row'un little wing'i kadar benzetmek istememişler sanırım. biraz daha özgün bir versiyon.
  • bu guzide parcanin sozleri anlamli gelmeye basladiysa, gercekten yardima ihtiyaciniz vardir.
  • anlamı anca yellow ledbetter fon müziğinde yaşanan iç acıması sonucu çıkartılabilirmiş bu eser geçerin.

    verandada oturan bir kadın vardır, elinde aşık olduğu adamın mektubu: altı yürekten çizili "i wanna leave it again" lafı...

    gitmeler vardır zira hep aklında, mülksüz, hiç bir yere ait olamadığını ama bir yandan da hiç bir zaman yalnız kalmak istemediğini bile bile gitmeler vardır hep adamın aklında...

    iç dökülen, hiç birşey anlayamamaktan gelen -ben aslında herşeyi anlıyorum- temalı bahsi geçen mektubun özellikle okunma mekanının porch olması ise anca aynı isimli eserde geçen "there ain't gonna be any middle any more" ile açıklanabilir.

    zira gitme, uzaklaşma isteği ile yanıp tutuşan ruhlar bilirler, asla ortasında olmak istemezsin hayatın. herhangi bir kararında, herhangi bir duygunda hep uçlar vardır, vasati yaşayabilenleri anlayamazsın, anladığın anda kaçarsın, gidersin ve sana asla el sallamazlar...

    giderken istediğin kadar aşık ol ama yanında üzeceğin birini götüremezsin, bu yüzden hep ardında bırakırsın, ve hep geceleri ardıllarınla ilgili düşler kurarsın nereye çıkacağını bilmediğin yollarında ilerlerken...

    kalmak istemeyenler ama giderken de olsa ağlayamayanlar için de çal şimdi mike * ve yalvarıyorum beni de ağlat...
  • soğuk, bedeni zaten keskin bir bıçak gibi dolaşırken; birine veda ederken ve bu veda anlaşılmaz bir şekilde çok çok uzun bir veda iken, dışarıdan bir yerden, adeta gökyüzünden gelen "make me cry" sözleri ve akabinde soğukla birlikte tüm vucudunuzda gezinen tınıları ile bir buz kütlesi ile sizin aranızda bir fark bırakmayan şarkı. sadece şöyle bir ürperseydim de montumun yakalarını kaldırıp bundan kurtuluverseydim dersiniz ama nafiledir.
  • sanki herseyin bittigini simgeleyen bi sarkıdır, hemen hemen butun pearl jam konserlerinin bu sarkıyla bitmesi gibi sanki her sey de bu sarkıyla biter, sanki sevgilinizden bu sarkıyla ayrılırsınız eddie "make me cry" dediği anda, sevgiliniz "ayrılmak istiyorum" demistir, arkasından mike ın aglatıcı solosu da o anda hissettiginiz bütün duygulardır, herseyin en guzel oldugu andan yavas yavas kotulesmeye basladıgı, akabinde herseyin berbat gittigi an hepsi sanki solonun icinde anlatılır, sadece bunları düsündürebilmesi bile yeterlidir zaten pearl jam in hayat boyunca dinlenen en büyük grup bu sarkının da en vazgecilmez olması icin
  • girişi riff'i kenny wayne shepherd'ın while we cry adlı şarkısıyla birebir örtüşen şarkı, işin garibi albümüm adı da ledbetter heights
  • mike mccready'e hayranlıgımın sebeplerinden biri olan şarkı.
    lakin şarkının sozleri yanlış biliniyor. şöyledir efenim

    http://www.youtube.com/watch?v=xld22ha_-vu
hesabın var mı? giriş yap