yurt dışındaki türk imajı

• turk imaji,hatta herhangi bi ulkenin imaji, ulkeden ulkeye degisir.
  
  misal; koreliler ^* bizi epey sever, genel gorusleri cesur oldugumuz yonundedir, etiyopyalilar muhtemelen aclik dertlerinden dolayi bizi tanimaz, danimarkalilar da orda turkler olmasa paralarindan dolayi tanimazdi herhal ya da amerikalilar bizi askeri us olarak goruyodur, ingilizler potansiyel somurge olarak goruyordur ^* gibi...bu yazdiklarim tabii ki genellemedir ama hangimiz genellemiyor ki!
• kalabalik bir mekanda "turkish!" diye bagirip insanlarin tepkisine sahit olunca "imaj falan ne ki ? en guzeli bu konuyu hic acmayalim" denerek vazgecilecek bir konudur ki cok aci bir durum.ne zaman dolmusta minibuste siyah carsafli,siyah eldivenli insanlar gorsem "kendi etti kendi buldu turkiye" diye icimden geciriyorum.
• (bkz: yurtdışındaki türk imajı)
• çılgın kopenhag gecelerinin birinde, bir perşembe gecesi, tuvalet sırasında etraftaki elemanlarla muhabbete başlanır. 4 5 dakika muhabbetten sonra:
  
  -heyy, where you from?
  istanbul, u?
  -no, seriously maaann
  ...
• cok kotudur yurt disindaki imajimiz, o yuzden, yunanliyim, italyanim deyin ama turkum dogruyum caliskanim kismini hic acmayin !! simdi milliyetci arkadaslar alinir kizarlar ama dur bak ne anlatiyorum:
  
  yasadigim sehirdeki tek turkun ben oldugum donemlerde, tanistigim insanlar turk oldugumu ogrendiklerinde, abartisiz kucaklamislardi bile, bariz asilan kizlar mevzusuna hic girmiyorum, ergen sozlukcu kardeslerimin moralini bozmaya gerek yok, sonra aradan yillar gecti bir zamanlar dutluk olan yerler turk insaat firmalari tarafindan santiyelere cevrildi, ve haliyle sehire ayagini basan turk iscileri "kari avina " cikti.
  sonra ne mi oldu? once bir iki bar turkler giremez yazisi asti, sonrasinda ise buyuk bir kavga olayi meydana geldi, iki turk vatandasi hayatini kaybetti bir digeri ise bir gozunu kaybetti. sonuc itibari ile tum sehri sarsan bu kavga olayinin o rezil ic yuzu ortaya ciktiktan sonra, anlasildi 'turk erkekleri cok rerorero' degil maalesef.
  
  turk insani (bkz: butun genellemeler yanlistir) t.c. hudutlarini astiktan sonra mutasyona ugruyor, bir baskalasiyor, yahut bize yillarca ogretildigi gibi en asil duygunun insani olan baska bir turk halki.
• hindistan bölgesinde türkün pek bir imaji yoktur. turkiyeyi en iyi bilen bile en fazla haritada yerini gösterebiliyor. turk kızılayı tsunamiden sonra yaptırdığı 400tane ev sayesinde sri lanka halkı, yardım sever türkler olarak biliyorlar. türk oldugumuzu söyledigimizde ingiltere gibi büyük ülkelerin yapmadıgını siz yaptınız; tsunamiden sonra yardım yolladınız, köy kurdunuz buraya diyip teşekkür edip, yardımcı olmaya çalışıyorlar.o kadar teşekkürü duyunca sanki evleri taş taşıyıp, ben yapmışım gibi yapıcaz tabi insanlık öldümü yaa, yardım ederiz biz böyle insanlarız işte havalarındaydım.
• kendi insanını yeterince tanımayan türkler tarafından garip karşılanan imaj. türk insanının yurtdışındaki imajı, eksik ve abartılı da olsa, toplumumuzun ortalamasını bizim okul/iş/sosyal çevrelerimizden daha iyi temsil ediyor. ormanın içindeyseniz sadece en yakınınızdaki birkaç sıra ağacı görebilirsiniz, tümünü görmek için dışarıdan bakmak gerekir. bunu söylerken "yurtdışındaki kötü türk imajı"ndan bahsetmiyorum, zira iyi ya da kötü olması bu imajı değerlendiren kişinin öznel bakış açısıyla ilgilidir, burada bahsettiğim "yurtdışındaki türk imajı"dır.
• hiç hoş değil, hem de hiç!
  
  diğer ülkelere nispeten türk oranı düşük bir ülkede bulunan üniversite öğrencilerinin davet edildiği bir yemekteyim. havadan sudan muhabbetler başlıyor, "in my country, in my culture" tarzı sohbetler ortaya çıkıyor durup dururken. herkes kendi memleketinden, salatayı nasıl yediğinden, bıçağın aynasıyla dişinde bişey kalmış mı diye kontrol edip etmediğinden bahsediyor.
  
  sonra, sohbet muhabbet geçtikçe, mevzular derinleştikçe, ortamdaki tek türk olan bana o acı soru soruluyor.
  
  "türk erkekleri neden sürekli x kızlarını msn'de ekliyor?"
  
  eeeh, kem küm diyorum. derin bir nefes alıp, öncelikle demeye yeltenirken, kız devam ediyor. "ben hergün msn listemden, ahmet, mehmet, hasan adında insanlar siliyorum"
  
  - şimdi tanyacım bak, yani olaya sosyolojik boyuttan bakarsak eğer...
  
  (sözümü kesiyor) "hadi ekleyenler neyse, düzgün bir şekilde sohbet etmiyorlar ki! webcam olup olmadığını soruyorlar, göğüslerimi göstermemi istiyorlar"
  
  ben utançtan kıpkırmızı bir şekilde susuyorum, zira ortamda venezuellalısından, togolusuna kadar haritada türkiye'nin yerini gösteremeyecek düzeyde bir ton adam var. onlara "hacı karaköy'de yabancı kız msn'leri cd'si satılıyo" diyemiyorum.
  
  susmakla yetiniyorum.
• bir avukat(a) bir hristiyan din öğretmeni(d) beni sorgulamaktadır.
  d: sizin dininizde kadınları dövebilirsin yazıyor.
  l: gerekli durumlarda...
  d: siz neden yere secde ediyorsunuz. bir manada puta tapmak değilmir bu?
  l: bu şekilde istenmiş.
  d: kapanmanızı yazan ayeti okudum.
  l: sizinde rahibeleriniz kapanıyor.
  d: sizde birden fazla eşe izin veriliyor.
  l: din olarak izin verilse de kanunlar olarak izin verilmiyor.
  a: kaç yılından beri.
  l: 1925'ler (17 şubat 1926)
  a: 20. yüzyıl yani... atatürk yaptı.
  l: ??!!!
• çarşaf ve deve temellidir. hiç olmadıysam 5 kere şahit oldum bu muhabbetlere.