• zengin olmayabilir ama en azından daha insanca koşullarda yaşar.
    kimse oraya gidince zengin olabilirim diye düşünmüyor burada gördüğü yozluklardan bir nebze olsun uzaklaşmak için orada yaşamayı düşünüyor.
  • haklılık payı olan insandır.

    türkiye'de 3 kuruş maaşa patronun askıntılık olmasını çeken, kovulmakla tehdit edilen bir arkadaşım şuan londra'da arkadaşıyla beraber güzellik salonu işletiyor. güzellik salonu dediğime bakmayın, manikür, pedikür ve ağda yapıyorlar...

    paranın amına koydu hatun... zone 1'de rezidansta oturuyor. zone 3'de residans kiraları 10 yıl öncesinde 1300 sterlin'di mk...

    hatun tatile geliyor 1 ay kalıyor, 5 yıldızlı otelden aşağısında takılmıyor... burada ağız kokusu çekerken şimdi kazandığı parayla burada her yıl suadiye'den bir daire alır atar kenara...

    edit: kimine istisna gelmiş bu yazdıklarım.

    peki, devam edelim... başka bir arkadaşım dededen kalma fabrikayı kapamak zorunda kaldı. 50 yıldır ürettikleri ürün akp sayesinde çin'den indirimli gümrük vergisi ile ithal edilir olunca milyonlarca lira borcu kapatıp kesip attılar.

    kapatma sürecinde ispanyolca derslerini aldı, öğrendi. bastı gitti... yahudi olduğu için vatandaşlık hakkı da vardı. aldı vatandaşlığını. şimdi oralarda dj'lik yapıyor. burada fabrika sahibi iken kazandığından daha çok kazanıyor ve daha huzurlu.

    hemen bir de avustralya örneği verelim:
    yanımızda çalışan birisi. ailesi avustralya'ya göçmüş zamanında bu turizm sektöründe çalışmak için buraya gelmiş. iş olduğu zaman ayda 4-5 bin dolar kazanan insan. ama iş yok. neden yok? akp yüzünden yok. patlayan bombalar, her dakika seçim havası olması, avrupa ile ilişkilerin bozulması, istanbul'da limanın peşkeş çekilip kapatılması, ohal vs. derken bizim ekmek yediğimiz kaliteli turist gelmez oldu. çer çöp turistlerle bu maaşları ödeyemeyen benim gibiler ya battı ya da sıfırı tüketmemek için kapattı işyerlerini.

    bu arkadaş bastı gitti avustralya'ya minik bir kahve dükkanı devraldı. tabii orada kafana göre o işi yapamıyorsun. gitti eğitimini aldı, barista oldu. şimdi burada kazandığı 4-5 bin dolardan daha çok kazanıyor.

    başka ülkelerden özellikle amerika'dan daha çok örnek veririm de gerek yok diye düşünüyorum...
  • haklı insan. burada ömür boyu çalışsam alamayacağım arabayı taksitle alabiliyormuşum yahu, niye zengin olacağımı zannetmeyeyim?
  • burda zengin olmaktansa huzurlu bir ülkede fakir bir hayat sürmeyi tercih ederim. ilk fırsatta da siktir olup gideceğim.
  • başlığa katılıyorum evet yurtdışına gidince zengin olacağını düşünen insanlar var ve evet böyle bir durum yok.

    ama şöyle düşünün. bir ev bir araba almayı zenginlik sanıyoruz. bunları edinince mal mülk sahibi olduk sanıyoruz. avrupa'da milletin 'buna da asgari ücretliler binsin' diye ürettiği arabaları burada 10 yıllık doktor/mühendis/banka müdürü vb. olunca düşünmeye başlıyoruz. ne anlatıyorsun kardeşim? 100.000 euro'luk iyi bir araba bakalım diyorsun, söylediğin araba türkiye'de %1'in binebildiği bir araba? e söyler misin bana bir t.c. vatandaşı için bu araba zenginlik sayılmaz mı? ha alması o kadar kolay değil diyorsun, e tamam da türkiye'de im kan sız. adamın öyle bir umudu bile yok. markete gidip temel ihtiyaçlarını alırken 'dur şunu sonra alayım' diyen adam için ayda 300 euro taksitle ortalama bir araba almak zenginlik sayılır. insanlar pek de haksız değil.

    türkiye'nin fakirliğini hafife almayın. benim diyen adamın araba alamadığı bir ülke burası. halkın çoğunluğunun açlık sınırının altında paralara ev geçindirip çocuk okuttuğu bir ülke. tabii ki insanlar zengin olacağız sanacaklar. kendi zenginlik algıları bu.

    bir araba sahibi olmak, düzgün bir evde oturmak, hadi bi balık yiyelim dediğinde ay başını beklememek, çocuğuna bilgisayar alabilmek, bir hobiye az çok kaynak ayırabilmek, şehir dışına çıkıp seyahat edince aile bütçesini sarsmamak, yılda bir defa da olsa bir tatil yapabilmek türkiye'de lüks. bunlara sahip olan farklı ülke vatandaşlarını da zengin olarak görüyoruz. insanımızı acımasızca yargılamamak lazım.
  • oğlum siz neden bazı şeyleri anlamamakta bu kadar diretiyorsunuz?

    mevzu çok zengin olmak, paranın amına koymak değil ki.

    sadece insanca yaşamak.

    mesela bugün amerika'da garsonluk yapıp, bir de üzerine uber + amazon flex işleriyle yan gelir sağlayarak bile buradaki "hali vakti yerinde" olan beyaz yakalılardan daha iyi bir konuma gelebilirsiniz.

    yani olay tamamen hak ettiğini layıkıyla kazanabilmek.

    burada milyonlarca insan üniversite bitirip, dil öğrenmesine ya da ne bileyim bir ton sertifika almasına rağmen asgari ücret ya da çok az üzerinde bir maaşa çalışmaya boyun eğiyor.

    neden? çünkü mecburlar.
  • at sikine bak hele,ferrari alırsan maaşının yarısi ona gider diyor.

    lan dalyarak burada insanlar şahin alamıyor göt!

    şahin'i geçtim insanlarin evine et girmiyor!

    bahsettiğin maaşla burada 200 bine 100 ayda alınan polo kaç ayda alınıyor onu söyle sen.

    sik kafalı ya, ferrari almak o kadar kolay değil demiş.

    ek: benim dayım da böyle bir dalyarak. bir gün tatile gelmişti. aramızda şöyle bir konuşma geçti:

    - almanya'da her şey çok pahalı yeğenim, eskisi gibi değil!
    -ne pahalı mesela?
    - ya bizim evin kirasi 900 euro mesela!
    -himm peki senin maaş ne kadar?
    -4000 avro bir şey... (yazık kıyamam)
    -e dayı maaşının çeyreği ev kirası. çok iyi oran. burada öğretmen o kadar sene okuyor aldığı maaş 3 bin lira, ev kirası en kötü yerde 1500 lira. seninki gibi bahçeli ev de değil.

    bunu söyleyince kem kum etti sustu. bu dalyarak bir de vasıfsız eleman olarak gitti. oradaki kayınçosundan iş öğrendi, kazandığı paraya bak. ha bir de yengem bayan kuaförü, kızların biri sağlıkçı, çocuk yardımı bilmem nesi... eve giren para sanıyorum bir 10.000 euro var.

    ama almanya çok kötü, çok pahalı, türkiye çok iyi! lan at siki ben de euro ile kazanıp burada tl ile harcasam ben de çok güzel derim.

    gurbetçilerin bu kadar sikik olması mecburi mi?
  • türkiyedeki zenginlik algısı gelişmiş ülkelerdeki orta gelirlinin yaşamına denk olduğundan normal olan durumdur.

    yurtdışında orta direğe ulaşmak kolay üstüne çıkmak zor, türkiyede ise direkt orta direk diye bir sınıf yok, yani açlık sınırının altında kalmamak için ekstra çaba sarfetmen gerekiyor ama yine türkiyede eğer başlangıç sermayen varsa ticaret yaparak zenginliğe geçmek gelişmiş ülkelere göre daha kolay, neden çünkü denetim yok kafana göre her türlü vergiden kaçabilir, kafana esen her işi yapabilirsin.
  • türkiyede zenginlik kriteri o kadar düştü ki artık sevdiğin meyvelerden 2-3 çeşit alabilirsen zenginssen, haftada bir et yiyebiliyorsun çok zenginsin durumumuzdayız. bu ülkede artık ev, araba almayı hayal etmek bile zenginlik
  • tipik türk kafası.. arabayı alsan 100 bine güç bela 70 e satarsın diyor 3 sene sonra ahahahah ulan ya ne olacaktı?? o kadar alışmışsınız ki millet sikmeye adam bunu garip karşılıyor. normalde 2.el denen bir kavram var değil mi, bir tek ülkemizde herhalde 2. el sıfırdan pahalı satıldığı için adamın kafa basmıyor. 3 sene önce 100 bine aldığın arabayı git 120 ye sat istersen kardeşim oldu.. kimsenin karun gibi zenginlik hayal ettiği yok merak etmeyin insanca hayat istiyoruz hepsi bu.. bütün gurbetçilerin ağzında vergi de vergi.. pandemi döneminde devletten yardım alırken vergi diye ağlamıyorsun ama ya da çocuk olduğunda aldığın çocuk yardımı gelirken aklına vergi gelmiyor? bugün işsiz kalsan arkanda sırtını yaslayacağın bir devlet olduğunu biliyorsun mesela, şu an senden alınan ve gerçekten hakkıyla harcanan vergiler sayesinde.. türkiye'de insanlar aç, intihar ediyorlar işsizlikten bitmedi bu hep bi olumsuz şey söyleme sevdanız.. keşke imkan olsa da en az 1 sene türkiye'de çalışarak kazandığı parayla geçinmeye çalışan insanlar dışında kimse yorum yapmasa.. bakalım o zaman bu lafları edebilecek misin? adamın verdiği örnek bile porsche ahahahah ulan biz burda kıçı kırık egea ya binemiyoruz sen kalkmış porsche örneği veriyorsun ve diyorsun ki zenginlik beklemeyin, daha ne olsun aq!!
hesabın var mı? giriş yap