• yugoslavya iki günde parçalanmadı.

    batı, geçmiş kan davalarını ince ince kaşıdı. balkanlar kazanının ateşi yavaş yavaş açıldı. önce yurttaşlığı öldürdüler. sen sırpsın, sen boşnaksın, sen hırvatsın, sen katoliksin, sen müslüman sen de ortodokssun dediler. sözde aydınları satın aldılar. etnik ve dini özgürlük adı altında yayınlar yapıldı. insanlar yurttaşlıktan yurttaşlık bilincinden yavaş yavaş arındırıldı.

    sonra devreye etnik ve dini zeminden güç alan siyasetçileri soktular. boşnaklara ve hırvatlara "yürüyün, arkanızdayız!" dediler. rusya olaya uyandı ve aynı tavırlar sırpların sırtını sıvazladı.

    sıra çetecilere geldiğinde ise ortam zaten hazırdı. son meclis toplantısında taraflar birbirlerine atarı yaptılar. sonrası malum. sonrası batı tarafından önce gazlanan sonra yalnız bırakılıp katledilen boşnaklar, öldürülen sayısız insan ve parçalanmış yugoslavya.

    bugün 11 temmuz. srebrenitsa soykırımı'nın yıl dönümü. gerek bu katliamda gerekse geri kalan ölümlerde suç sadece sırpların değil, batının rusya'nın ve onlara maşalık eden yugoslavya'daki etnik siyaset yapan politikacıların. evet, yugoslavya federasyondu ama tito iyi kötü bir arada tutmuştu bu düşman kardeşleri.

    egemen güçler, yugoslavya'nın kalbine kurşunu, insanlardan yurttaşlık bilincini silerek sıktı. sonrası domino taşı gibi geldi.

    bizde de yurttaşlık diye bir şey kalmadı veya büyük oranda törpülendi diyelim. evet bunda batı maşası iktidarların azınlıklara zulmetmesinin de çok büyük payı var. zaten egemen güçlerin en sevdiği maşa tipi aşırı milliyetçiler ve dincilerdir. bunlar, bir bölgeyi karıştırmak için idealdir. bunların siyasetçisi de halk kitlesi de çok kullanışlıdır.

    bugün seviniyoruz. bakın diyoruz eskiden kürt demek bile yasaktı, ermeni olduğunu söyleyemezdin, aleviler kendilerini açık edemezlerdi can korkusundan, şunlar şöyle yapamazdı, bunlar böyle edemezdi ama bugün serbest, geçti o günler. evet, doğru. doğru ama bu kadar pembe değil. bugün geldiğimiz sözde özgür ortam tamamen bir yanılsama. tam da yugoslavya'daki senaryoyu koyuyorlar önümüze.

    akp'nin faşist, ırkçı, statükocu, mezhepçi olduğunu görmemek için kör veya yandaş olmak lazım. öyle ki ara ara gaz kaçırıyorlar. özgürlük, demokrasi gibi olgular bu adamların semtinden dahi geçmez. bunlar misyon partisi.

    umarım anlatabilmişimdir.
  • “yurttaşlık, modernliğin belirleyici özelliği olan demokratik pratiğin merkezinde yer alır. insanların, farklılıklarının ve maddi koşullarının ötesinde onurluluk açısından eşit oldukları ve gerek hukuksal gerek siyasal anlamda eşit muamele görmek durumunda oldukları fikrine dayanır... her demokrasi çoğul kültürlüdür... ancak modern yurttaşlık, bazı özgüllüklerin özelin alanında var kalmasını ve bireylerin kamusalın alanında yurttaşlık mantığına uymalarını gerektirir... modern ulus, tikelliklerin toplumsal kabulünü içerir siyasal kabulünü değil” (schnapper “yurttaş” 10-11).
  • halkları dizginleyen idea.
    halkı kontrol altında tutabilmek için siz güçlü bir devletin vatandaşınız. haklarınız belli siz, bizleri yaratan erdemlersiniz gibi zırvalara muhatap olunuyordu.
    roma da ilk zamanlarda yurttaşlar arasında seçilen askerlik sitemi zamanla yasaklanır.
  • yakın zamanda tarihin tozlu sayfalarında yerini alacak olan kavram.
    şirketlerin yurttaşlıkla işleri olmadığı gibi insanların olmamaya başlıyor. ülkenin vatandaşı değil dünyanın vatandaşı olmaya başladılar. kuşakların giderek dünya yurttaşı olmaya başladığı bir düzende herkes ayağını denk alacak, almaya zorlanacaklardır.
  • her ikisinin de birbirine karşı haklar ve yükümlülüklerle bağlı olduğu,birey ile devlet arasındaki ilişkidir.yurttaşlar tebaadan ya da yabancı uyruklulardan farklılardır,zira sahip oldukları temel haklar sebebiyle,siyasi toplumun ya da devletin tam üyesidirler.
  • küreselleşmeyi reddetmek, elimizdeki verilere meydan okumaktır, evet. anlamı da yoktur bunun. fakat yurttaşlık bilinci ve erdemi bize ulus devletlerinin doğuşunun mirası değildir. bu kavram bildiğimiz kadarıyla antik yunan'a uzanır ve nerdeyse bin yıl sonrasında da aydınlanma'nın kardeşi olmuştur. o nedenle küreselleşiyoruz, bu kavramın ömrü uzun değil demek aceleci bir yorum olur. çünkü yurttaşlık, millete ait olma ve egemene itaati içerse de bunların ötesinde bir erdemdir.
hesabın var mı? giriş yap