aynı isimde "zaman (gazete)" başlığı da var
  • bütün hayallerine ağzının payını verir.
  • siz nasıl olmasını isterseniz, tam tersi şekilde hareket eden enteresan varlık.
  • geçmiş zaman olur ki, her daim ağır çekimde ilerlemesini isterdim. şimdi mi!! şimdi uyusam ve bir kaç yıl bir an da atsın istiyorum,sonra tekrar yavaşlaya bilir. her ne olursa olsun aleyhime işliyor bunu biliyorum.
  • soyut nesnelerin belki en somut olanıdır. hatta soyut olmadığı zamanlar vardır. mesela bu son cümlenin içinde, zaman kavramı kendi kendini tanımlıyor durumda. zaman nesnesi aynı zamanda kendinin ölçü birimi gibi. sanki hergün gördüğümüz, -rengi konusunda hemfikir olmayabiliriz belki- ama üzerine damlayan sularla yavaş yavaş eriyip dağılan bir kum adamı görmeyen yoktur sanıyorum. kum adam biçimli bir zaman, korkunç bir zamandır mesela. hetta kumdan yapılmış bir kurtadam olursa daha da korkunç olur. erimiş dağılmış volkan lavları da başka bir zaman biçemidir (bu biçem kelimesinin anlamını tam olarak bilmiyorum aslında böyle de bir durum var) bu lavlar yaşlandıkça parlak gri gibi oluyor. bazen metale dönüşüyor. ufacık metal tepeler, van goh ağırlığında bir sarı gibi, ayakta dik duran bedenlerimizi çiğniyor. yere gömülüyoruz bir vida gibi. mesela dünyaya gömülmekte olan dev bir taş vida görüyoruz rüyamızda, dünyayı çatlatıyor. bizse kile toprağa karışıyoruz. sonra suyu yiyince hepimiz aynı çamura dönüyoruz, hatta çamurun kendisi oluyoruz. biz somut muyuz?
  • hayat aynı yüzyıllardır. bin yıllardır.
    .
    hikayeler tonla. herkes kafasına göre anlatıyor. şu hayatta en sevmediğim şey -mış, -miş ekleri.
    .
    o şunu demiş. bu bunu yapmış. eskiden böyleymiş. kimsenin bildiği bir şey yok. kulaktan dolma sallıyoruz.
    .
    emin olduğumuz şeyler ise şunlar:
    herkes doğar, ağlar, yemek yer, işer, sıçar, osurur, kapalı kapılar ardında sevişir, savaşır, sever, küser, hasta olur, iyileşir, ölür.
    .
    sıralamalar farklı olabilir. dünya değişiyor ama hayat aynı yüzyıllardır.
    .
    zaman 3'e ayrılır. kısa zaman, orta zaman, uzun zaman.
    .
    kısa zamanda acı çekeriz. anlıktır acılar sevinçler. bunlardan etkileyici olanları bile çok uzun ömürlü olmayabilir.
    .
    orta zaman bizim kısa zamanda yaşadıklarımızdan kalıcı iz bırakanlardır. misal okulda kısa zamanlarımızda bir şeyler öğreniriz. okuma yazma mesela. bu orta zamanımızı da etkiler çünkü okuma yazmayı unutan olmaz herhalde. bizimle hep var olur o yetimiz. aynısı üzüntüler içinde geçerli. bazı acılar kısa zamandan orta zamana da geçer. hatta bazıları uzun zamana bile zıplar
    .
    hayattan öğrendiğim iki şey var. 1 cehalet mutluluk 2 bilinç herşeydir.
    bilmek lazım. ama bilince mutsuzluk geliyor.
    .
    uzun zamanımız ise bizim kontrol edemediğimiz bir şey. ilk çağlardan beri gelen tarihimiz ve 500 yıl sonraki durumlar belki.
    .
    uzun zamanı bilirsek, yani bakıyorsun 1250 yılında olan bir savaşın bu gün aynısı oluyor. yoktan yere çıkan bir savaşın yüzünden gereksizce insanlar ölüyor. buna bakıp ders almak lazım iken defalarca aynı sonuç çıkmış iken başka sonuç çıkmasını beklemek çok saçma.
    .
    uzun zaman için en iyi örnek havacılık sektöründe sanırım. derler ya, havacılık kanla yazılır diye. her olan kazadan dersler çıkartılır, protokoller büyütülür. bir daha o kazanın aynısı yaşanmaz.
    .
    herkesin kısa zamanı, orta zamanı, uzun zamanı var hayatında.
    ben kısa zamanda şu an acı çekiyorum. orta zamana aile, güzel dostlar, eğitim ve hayaller biriktirdim. uzun zaman için ise bu dünyanın hiç bir şeyini değiştirebileceğimi sanmıyorum. çünkü görüyorum ki, ben bilinçlendikçe dünya cahilleşiyor. benim bilincimin de kumsaldaki bir kum tanesi kadar olduğunu itiraf edersem, hayat değişmez aga. sen ayak uyduracaksın. kendini ve kabuğunu koruyacaksın. ülken, arkadaşların, ailen, eşin, dostun, komşun sana sahip çıkmayıp destek olmuyorsa, sen destek olanlar ile yola devam edeceksin. başka çaren yok çünkü.
  • çocukken aklımı en fazla eşeleyen sorulardan bir tanesi zamanın sonsuzluğu kavramıydı. yani tanrı varsa ezelden beridir sıkılmaz mıydı, ya da vaat edilen sonsuz öbür dünya bir "zaman" sonra sıkmaz mıydı?

    sevgili stephen hawking zamanın kısa tarihi adlı eserinde
    <aziz augustine, tanrı evreni yaratmadan önce ne yapıyordu diye soru soranlara, "böyle soru soranlara cehennemi hazırlıyordu" biçiminde yanıt vermezdi, onun yerine zamanın, tanrının yarattığı evrenin bir özelliği olduğunu, ondan önce zamanın olmadığını söylerdi>
    diyerek ufkumu katlamıştır, zaman bu evrenin bir özelliğidir sevgili romalılar, evren yoksa zaman da yoktur.

    büdüt: imla
  • ömer hayyam'ın dediği gibi zamanın iki boyutu vardır; uzunluğunu güneşin seyri belirliyor , kalınlığını ise tutkular.
  • zaman seni sinsice öldüren bir zehirdir ve maalesef halen panzehiri bulunamamıştır.
  • "artık durur herhalde" dediğiniz noktadan bir yıl ötesine göz açıp kapayıncaya kadar geçen şey. daha da ilerleyecek, tutulmuyor. çizgisi üzerinde ne dramlar yaşanıyor, bazen sevinçler ama ne hikayeler. durdukları yerde kalıyorlar, geri dönülmüyor. ve fakat her şeyin ilacı.
  • --- spoiler ---

    bir baskülün üzerine koysan pamuktan hafif,
    bir kalbe koysan demirden ağır. yelpazenin en hallicesi;
    kış vakti daraltir, yaz vakti üşütür. doğumla çoğalır ölümle durur.
    yok olmak için coğaldigin vakit,
    bitirmek için başladığın an.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap