• sahilde ablanın kulağı sağır olduğunda kulağını tutuyor ya, o anda inceden ezan sesi geldi. dedim hasiktir olay nereye bağlanacak böyle. meğer cam açıkmış dışarıdan geliyormuş, filmde sessizlik olunca inceden hatlar karıştı, ulan dedim şayamalan bunları dine falan mı bağlayacak derken filmin sesi geldi de ayıktım. skeyim böyle gerilim filmini. durduk yere kahkaha attırdı. bok gibi film. yirmi dakikası kaldı, bitecek inşallah.
  • --- spoiler ---

    bebek 1 dakikada açlıktan ölüyorsa, hepsinin sürekli su içip yemek yemesi gerekmez mi? ağızlarından su şişesi ayırmamalılar. ve haliyle aürekli tuvalet ihtiyaçları olmalı. feci mantık hatası var.

    ek olarak maddoxun gözleri maviydi yaşlanmış halinde kahverengi. şu detaylar atlanınca aşırı sinir oluyorum. bir de erkek kardeşinin kendini yerden yere vurması lazım neden şifreyi daha önce çözmedim diye. idlib verdiği anda çözseydi, ailesini ve bazılarını kurtarabilirdi.

    --- spoiler ---

    can sıkıntısına izlenir de bir şey beklemeyin.
  • lost lost diye izlediğim film. verdiği mesaj kayda değer. "hayat bir gündür, o da bugündür".
  • üstteki yazara katıldığım film,yönetmenin geçmişte başarılı filmleri var diye izleyeyim dedim ki izlemez olaydım, konu güzel ama işlenişte sıçmışlar,makyajla uğraşmamak için ölü bedeni göstermemeler,kameranın amatör geçişler yapması,karakterlerin olay akışından bağımsız boş konuşmaları.. ---

    spoiler ---

    bi kere o zencinin neden sürekli burnu kanıyordu? sevgilisiyle akşamdan denize girerken sabaha kadar o adamın en az 20-30 sene yaşlanıp bir dedeye dönüşmesi lazımdı, bir de yeni denekler gelene kadar hiç mi sorgulamadı "nerde kaldı bu kız amk" diye? veya neden "lan kaybolmuş olmasın" diye düşünüp yardım etmek için sahilden çıkmaya çalışmadı? filmin sonuna kadar o adamdan bir ters köşe bekliyordum ama saçma bir şekilde harcadılar.

    --- spoiler ---

    amatör bir film projesi olsaydı derdim ki olur o kadar ama sırf yönetmen tanıdık diye izleyecekseniz izlemeyin, tamamen vakit kaybı.

    10/4
  • the sixth sense, the village, signs gibi efsane filmlerin yönetmeni olan m. night shyamalan a itelenen film.

    en sevdiğim yönetmenin böyle bir filmin hem yapımcılığını hem yönetmenliğini yaptığına inanmıyorum.

    --- spoiler ---

    filmde zaman kahramanımızı katarakt yapacak kadar hızlı ilerliyor ama adamın ne saçında tek tel beyaz var ne yüzünde tek çizgi. bebek bir dakika içinde açlıktan ölüyor ama kumsaldaki herkes aralıklı oruç tutar gibi 23+1 besleniyor. flash tv oyunculuklarını ve sürekli izleyiciye gereksiz diyaloglarla yapılan açıklamalara girmiyorum bile.
    --- spoiler ---

    kim yaptıysa filmi çıksın ortaya! sıra kimde? tim burton'da mı?

    edit: tanımı unutmuşuz; good greek movie.
  • kurgu zayıf ama hikaye güzel. m.night dan daha iyi birşeyler bekliyor tabi insan. boş vaktiniz varsa açıp izleyebilirsiniz bence. ben öyle yaptım.
  • film sandığınız kadar kötü değil. çok daha kötü. açıkçası bu kadar kötü bir film beklemiyordum. neresinden tutarsanız tutun kötü. derhal iyi bir film izleyip kulaklarımı gözlerimi kurtarma gerek.

    boş vakti olan inansın ki vaktiniz bu filmi izlemek için bile yeteri kadar boş değil.

    tam bir çöp.
  • mantık hatalarıydı, kötü senaryo vs hiç umurumda değil asıl önemli olan bu filmle ilgili bittikten sonra beni zamanın insan üzerindeki gerçek hayattaki acımasız etkisi tekrar dehşete düşürdü, aslında ne adar çabuk ve hızlı yaşayıp öldüğümüz, bu sürede zamana ne sığdırdığımız ve kalan zamanın aslında ne kadar az olduğu ve bunun paniğini hissettim. perdenin arkasındakileri görenler ve hayal gücünü filmden sonra kendisi için çalıştıranlar için domino etkisi yapan kendi gerilimini devam ettiren film.
    izlemekte fayda var eğer izleyeceğiniz zamanda atom parçalamıyor ya da quantum yolculuk vs yapacak kadar önemli işlerle uğraşmıyorsanız.
  • zaman geçirmelik 1.5 hızda izleyeceğim çöp bir film arıyordum, shyamalanın filmi olduğunu bilmiyordum, bilsem muhtemelen beklediğimden de çöptür diyerek izlemezdim. kendisi "sixth sense" ile prime yapmış, o prime dönemde "signs" ile premier ligde idare etmiş ardından da arabistan ligine gitmiştir.

    ----spoiler----

    tamam herkesin hastalığını anladık da sarışın hatunla rapçi abinin olayı neydi. rapçi abide pıhtılaşma sorunu varsa burnun sürekli kanaması lazım, keyfi kanayıp keyfi pıhtılaşıyor muydu? sarışın ablada d vitamini sorunu vardı da d vitamini eksikliği önlenemez kamburluğa mı sebep oluyordu?

    film hakkında tek üzüldüğüm the man in the high castle'daki abimizin burada boy gösterip kendini rezil etmesi oldu.
  • night shyamalan sevenlerin seveceği filmdir. ben sevdim
hesabın var mı? giriş yap