• yarım yamalak bilgilerle insanları kızdırma telaşesinde. en azından zenci, author dediğiniz adamlar türkçeye hakim olup bilip bilmeden trollük yapmaz.

    forum yazarı olduğu kadar başarısız bir troll anlıyacağınız.

    hem kızdırmak problem değil insanları ekşi sözlükte. sevdikleri birisine iki ters kelam et kızdırılır ekşi sözlük yazarları. marifet değil anlayacağınız. marifet insanları kızdırmadan, küçümsemeden yazılar yazmaktan geçiyor halbuse.

    ayrıca kendisinin inandığı peygamberin karikatürü konduğunda şu sözlükte neler yaptığını da biliriz. atılıp yalvar yakar geri döndüğünü de.
  • bugun beni, yuz kezden fazla anarak dusuncelere gark ettirmis yazar. "zeykur valekov"u cumle icinde nasil uygun kullanabilirim diye kara kara dusunuyorum.
  • sozlukteki kafasi en calismayan adama kiyasla dahi daha bir anlamsiz entry giren forum mudavimi.

    bildigin troll bilader. (hatta "ben troll degilim" dedigi icin, daha da bir troll.)

    neymis? en soylenmeyecek seyi cesaretle soyluyor, en ekstrem argumanlari her seye gogus gererek dile getiriyormus. lan ortada dogru durust arguman savunan adam gormesem "vay be" derim, "suracikta veresim geldi zeykur valekov'a"...

    normalde iddiali entrylerimi ironik basliklara, efendime soyleyeyim, anlamsiz esprilere mahsus, rezervde tutarim. ama burada bir istisna yapacagim (egom da o derece genis yani):

    cukumu cikarip soyle bir klavyeye vursam bu adamin yazdiklarina kiyasla daha anlamli seyler uretirim.

    uretemezsin diyen de hincaldir, uluctur. yerse artik.
  • hayal dünyası geniş bir arkadaş. sorun da bu geniş hayal dünyası ile gerçeklik arasındaki sınırı iyi çizemeyip yalpalamasından kaynaklanıyor zaten.

    sondan başlayayım. zamanını unuttum, bir başlıkta bana hakaret ettiğini düşündüğüm (gerçi hakaret açıktı. şimdi dans ediyor) bir entrysinden şikayetçi olmuştum. bugün mesaj kutuma bir mesaj düştü (heyecanlanma senin mesaj yazmayacağım) "müslümanın fakir olması gerektiği sanrısı başlığında ispiyonladığınız entry silinmiştir. teşekkür eder küçüklerin gözlerinden öperiz." diye bir mesaj. entryi ta yazıldığı zaman ispiyonlamıştım. bu muhterem arkadaş da paranoyalarının ve hayalle gerçeklik arasındaki sınırı çizememenin handikapıyla bana mesaj attı. önce cevap yazmaya davrandım. sonra vazgeçtim. "cevabı alamayınca hayallerini bir yerlere yazar da dalgamı geçerim" diye düşündüm. bu düşüncemi bir kaç arkadaşla paylaştım, gülüştük falan. çok geçmedi avasas başlığına düşmüş. bu adamlar hakkında yanılmam zira. süper zeki olduğumu iddia edemem ama bunlardan zeki olduğumu biliyorum. son tahlilde muhterem arkadaşımız ökseye yakalandı. uzun uzun kasmış sonunda da not düşmüş: "ayrica; eger o entry daha önce ispiyonlanmi$ ve praetor tarafindan bu güne kadar bekletilmi$se yukarida yazdiklarim tamamen hayal ürünüdür. onu da belirteyim." deyu. evet hayal ürünü. git moderasyona sor. bilip bilmeden hayalle gerçek arasında slalom yapma.

    madem başladık devam edelim. okuduğunu anlamak ve yorumlamak konusunda bir takım sorunlar yaşıyor. üzüldüm kendisi adına. örnekleyeyim hemen:

    "sonra $öyle ba$liklar aciyor benim yazdigim entryler üzerine; kemalizm eleştirilerini sulandırmak.
    yahu ben sana kemalizm ele$tirisi yapmiyorum, direkt olarak atatürk'ü ele$tiriyorum. ba$ligi acacaksan hedefi dogru sec bari, atatürk ele$tirilerini sulandirmak de, öpüp ba$ima koyayim." buyurmuş. (bkz: #16849761)

    ben bunu neresinden tutayım?

    1) o başlık senin için açılmadı. çok önce açılmıştı. zaman, gerçeklik, hayal falan birbirine girmiş. allah'a havale ediyorum.
    2) bugün "kemalizm eleştirilerini sulandırıyor" demedim. okusa anlayacak. eğer okumasına rağmen anlayamamışsa durum daha vahim.

    "atatürk eleştirilerini sulandırmakla atbaşı gider.
    (bkz: avrupa altyapı yaparken kendine yat alan ata)" (bkz: #16845850)

    diyorum entryde zira. al öp de başına koy. hıfıfıfdsıfdsfdsı mıydı?

    devam ediyoruz. okuduğunu anlayamama problemi tek değil. ki bunlar benim görebildiklerim. benim taraf olduklarım.

    sultanahmet çimenlerinde iftar zirvesi başlığında "yahu arkadaş ben bu adamlardaki kopyacılık, alternatif geliştirme güdüsünü anlamıyorum." diyorum, başkalarının organize ettiği bir entryi örnek veriyorum, arkadaş çıkıp "sen kimsin ki sana alternatif geli$tireyim tosun?" diyor. ne yaparsın idrak kapasitesi. sonra da gerizekalının biri çıkıp bu arkadaşın yazdığını referans alıp okumadan anlamadan saçmalıyor.

    karnım aç. kalkacağım ama kemalistlere bir şey soracağım: "ya acaba bu ve benzeri karakterleri sizler yaratıp sonra dalaşarak parodi mi sergiliyorsunuz? cidden varsa böyle bir parodi söyleyin bana lütfen. meraktayım. gerçi son performansı ile biraz kendini ele verir gibi oldu ya neyse"

    bir de o yatlı atalı entrylerinde savaştan yeni çıkmış ülke falan diyor. çözemedim. evet zaman izafidir ama yatın alınması ile kurtuluş savaşı arasında 16 sene falan var. 16 sene de o kadar kısa bir zaman değil bence. neyse balık yiyeyim ben biraz. bu arkadaşa da yulaf ekmeği yollarım.
  • mehmet sevigen ile ilgili olarak "bu adamin bulundugu saflarla olan mesafem su hayattaki varolusumu anlamlandiran tek olgu. bunlarla ne kadar uzaksam, fikirlerim ne kadar örtüsmüyorsa kendimi o kadar sansli ve basarili hissediyorum. benim icin sans ve iyiligin tanimi; bu cenahtan olan uzakligim carpi 3 seklindedir." demi$ kendisi.. okuyunca 'uuu beybi bi hareketlenme oldu bende dikkat edersen' diye gecti icimden.. üyesi oldugum parti hakkinda, (üye olmanin yöneticilerine kefil olmayi gerektirmemesine ragmen) isyan eder derecede net fikirler ortaya koyan, oumsuz görüş bildiren bu arkada$ kimdir, necidir diye merak ettim dogal olarak..

    oturdum bütün yazdiklarini okudum, zaten fazla degil, 1 saatte bitiyo.. genel olarak özgürlük, adalet, hak, hukuk kavramlarini dilinden dü$ürmeyen bir ki$i.. 3 entry'sinden birinde e$itlikten, partizanligin ne kadar kötü oldugundan, adaletten bahsetmeyi seviyor, temel argümanlari bunlar olmasa dahi yazilarinda özgürlügü 'salata sosu' kivaminda bolca kullaniyor.. okursaniz farkedeceksiniz, baskici rejim, askeriye, ergenekon ve bu temelde pek cok yazisi var, inanaclara saygi duyulmasindan, inanaclarin hayatin temeli oldugundan bahsediyor, inananlarin gördükleri muameleleri haketmediklerini söylüyor..

    ilk olarak söylemek istedigim, bir insani yazdiklari ile degil yazmadiklari ile de degerlendirmek lazim, onun icin asagida yazacaklarimin elimdeki mevcut verilere dayanmalari sebebi ile , bu kapsamda yetersiz oldugunu beyan eder, siz degerli akademi üyelerine saygilarimi sunarim..

    kendi inancina saygi duyulmasini isteyen arkada$imiz bakin satanizm icin ne demi$: "bence biraz sacma bi inanc... bu noktada recele tapmak daha mantikli yani, sonucta ekmege sürdüm mü en krali o dersin, büyüklük seyedersin, karnimi doyurdu, mutlu oldum dersin." bu mudur inanca saygi? begenmiyor olabilirsiniz, komik buluyor olabilirsiniz, size göre cehennemlik olabilir, ama farkli bir inanac sistemine inanan insanlar ile kamusal alanda alay etmek nedir? ho$ birak alay etmeyi yeri gelse kilictan gecireceksiniz ya neyse, laf i$te benimki..

    butun ulkelerin iscileri birlesiniz ba$liginda ise $öyle buyurmu$ zat-i muhterem: "engels bugün yasasaydi bu cümlenin devamini "kurban bayraminda danaya giriniz" diye getirirdi. sonuc olarak adamlar isci, tek basina bir büyükbas kesecek durumu yok. onlara kurban da düsmez zaten. ama sonuc olarak birlesip danaya girerlerse dayanisma olur, et yemis olurlar." efendim, komunistlerde vardir bu mu dediniz, bravo, cok dogru dediniz, isabet buyurdunuz, cok güzel bir tespit yaptiniz..

    günümüzde ya$adigimiz en büyük sosyal problem olan karl marx bugun yasasaydi mcdonald s a giderdimeselesi icin de fetva yayinlami$: "aslinda dogru bir cümle;... gider bol mayonez ketcap alirdi örnegin. sonra sakallara bulasti ayagina iki kutu pecete bitirirdi. bir de bunu bütün proleterlerle beraber yaptigini düsünmek lazim, her birinde 2 kilo sakal. sen hesap et kac kutu pecete gider." 'proleterlerin herbirinde 2 kilo sakal' demek ne demektir allah a$kina? üniversite mezunu gibi duruyor ama, bu $ekilde bir alay ve a$agilamanin tahsilinin hangi a$amasinda ogretildigini merak ediyorum..

    son olarak konudan bagimsiz, ki$isel bir mesele: dokuz kisi kalmis rakibe karsi top sektirmek icin, "futbolun icinde var ta$$ak gecmek, aynisini ben olsam ben de yapardim. hatta gider donumu indirir ta$$aklari ortaya sererdim. ne embesilliktir lan bu?" emretmi$ kendileri, af buyrun husyelerini görmek icin birbirini ezenler varmi$ gibi..

    neticeyi baglayayim:
    daha böyle örnekler cok, benim o kadar vaktim yok, 'özgürlük iyi, particilik kötü, demokrasi iyi, inanclara saygisizlik kötü' diye ezberlenmi$ kaliplarla etrafta dola$an, riya imparatorlugunda $ak$akci kadrosunda istihdam edilenler, sözüm size: hakkaten bi uzak durun, "benim icin sans ve iyiligin tanimi; bana olan uzakliginiz carpi 3 seklindedir."
  • daha önce de aynı kafadaydı, siz yeni mi görüyorsunuz; (bkz: bostancı'da yapılan operasyon başarılıdır/@zeykur valekov) [silmişsin coni, ne iş?]
  • günümüzün başbakanı bir zamanların istanbul büyükşehir belediye başkanı konuşuyor bugün. diyor ki;

    - bir kere böyle bir felaket daha yaşamıştık. 1996 yılında. 96 kilo yağış düşmüştü metrekareye. sel olmuştu yine. ama dere affetmez vs...

    kendi ağzıyla söylüyor lan. bundan 13 sene önce yine kendileri baştayken olan bir felaketten bahsediyor. bir yandan sağına soluna dönüyor. soruyor onlara;

    - tavukçu deresini ıslah ettik, bir sorun oldu mu?
    - olmadı başbakanım.

    dönüyor medyaya;

    - bak gördünüz mü? biz yaptık mı oluyor. burası taşmadı. her yeri böyle yapacağız.

    iki saat sonrası o tavukçu deresi taşıyor. her yer sular altında. inanıyorsanız - ki onlar inanıyor - allah; inanmıyorsanız doğa ana veriyor cevabı en ağırından. 1994 yılından beri devletin her kademesinde olup istanbul gibi bir şehrin başında olanları yalanlıyor taşarak. ha olan yine vatandaşa oluyor o ayrı mesele. bu arada şehr-i istanbul'un başkanı konuşuyor;

    - deodorant kullanırken bile dikkatli olun. bakın neler oluyor.

    üçüncü köprü için kesilecek ağaç sayısını küçük bir ayrıntı olarak gösteren istanbul başkanı deodoranttan bahsediyor. koca belediye başkanı lan bu. sonra bir başkası çıkıyor;

    - üst katlara çıkıp yatın. oralar daha güvenli.

    3 tane derenin bastığı 15 milyonluk bir dünya metropolü tsunami görüntüleri sergiliyor dünyaya. bundan utanması gerekenler çıkıp birbirlerini doğrulayarak masallar anlatıyorlar. sonra bu sayfanın isim sahibi çıkıp bizi uyandırdığını, sorunun derinine inmediğimizi falan söylüyor. kendisine küfreden, mahalleye çağıran dangalakları bir kenara koymakla beraber anlamayanlara random gülüyor, kendisini eleştirenlere sudan ucuz bir popülizm ile cevap vermeye çalışıyor.

    doğdum doğalı istanbul'dayım. buranın ekmeğini yedim, buranın suyunu içtim. belki kimsenin gezmediği yerlerini gezdim hem bu şehrin, hem bu memleketin. kadir başbaş da dedim, istifa etmesi ütopyasını da kurdum. erdemli bir hareket bekleyecek kadar sazanım yöneticilerden. benden tek farklarının bu erdemi gösterecek adamların başımızda olmadığını bildikleri olduğunu düşünmek istiyorum zeykur valekov ve tayfasının.

    yok hala ölen 30 küsür adam üzerinden siyaset yapma ucuzluğuna düşüyorsa ikitelli'de tabak - çanak çalan tiplerden zerre farkı yok gözümde. aslında var ama o da bana kalsın.

    durup dururken kovdurmayın beni bu sözlükten.
  • eger 'kimmi$ bu adam' diye burayi okuyan varsa: "ben eskiden ta$$ak gecen bi yazardim" demek suretiyle gecmi$te söylediklerinin bütün sorumlulugunu üstünden atmi$ bir ki$idir, aklinizda olsun.. yani sürec icerisinde yazdiklarinda bir tutarsizlik farkettiyseniz, kendisine numarasi ile beraber mesaj atip sorunuz, 'hoca bu ciddi mi degil mi' diye, ona göre yorum yapiniz..

    bu tutarsizligi aleni olarak yazmaya karar verdiyseniz, 'elitist kemalist sol' olarak etiketlenmeye hazir olunuz, yazdiklarinizi bile okumadan 'sezai gibi'ler diyerek sizi bir gruba dahil edip, gruba kar$i daha once soylenmi$/ezberlenmi$ tepkileri siralamasina hazir olunuz.. kendisine 'dinci' dememi$ oldugunuzu farkedemeyecek kadar otomatik bir yazardir, her türlü ele$tiriyi inanc süzgecinden gecirip kemalist sol paketi ile servis etmeye ali$mi$tir, vazgeciremessiniz..

    özgürlük tanimi 'dinci' denilenlerin barda votka icmesiyle ve karsisinda 'beyin amciklamasi' gecirmemizle sinirlidir.. kendisi kar$isindakilere okumadan/dinlemeden kemalist dedikten sonra sabah namazlarini camide kildiklarini ögrense ayni beyinsel aktiviteyi göstermez mi? dinci ingilizce almanca bilir de elitist dedigin adam arapcasindan kuran okuyamaz mi? sen kendin tarif ettigin en büyük dü$maninin bir sureti degil misin valekov abi? tarif ettigin $eyi yaptiklari icin ikiyüzlü dedigin gruptan ne farkin var söyle bana.. (beyni amciklanmaya bu kadar müsait insanlarin bir arada oldugu ba$ka bi platform var mi allaha$kina?)

    sen okumami$sin ama ben soyleyeyim, ne $aban di$li'ye ne de sevigen'e bir $ey yazmadim.. yani birine öyle birine böyle dedigin gruptan degilim, sevigen ile olan ili$kim bir kere elini sıkmaktan öteye gitmez.. temel argümanin olan ikiyüzlü 'kemalist sol'culardan degilim gibi sanki, ke$ke okusaydin biraz, hani 'niye yazdim bu kadar anlamadim' diyosun ya, bo$una yazmi$sin.. riyakarsin denildiginde 'ben eskiden ta$$ak geciyodum' diyip biraksan daha anlamli olurdu.. ama dediklerindne sonra mustafa kemal'in adini bu riyanin icerisine dahil etmeni tarti$irdim senle ama ta$$ak gecip gecmedigini bilmedigim icin ciddiye alamiyorum seni kusura bakma, kendin ettin kendin buldun valekov baba..

    bu 'vodkaci&dinciler' ile alakali bir ani anlatayim sana; 2 sene önce filan korel göymen ve birkac ki$i ile yemekteyiz, korel hoca pek cok yerel yönetimin dani$manligini yaptigi icin muhabbet o taraftan geli$ti, e$leri 'kapali' belediye ba$kanlarindan birinin 2 yabanci dil bildiginden, sürekli yurtdi$ina gittiginden, avrupa birligi kredilerine olan özel ilgisi filan gibi $eyler anlatip adami ne kadar begendigini anlatmaya ba$ladi.. bir sustum iki sustum, alkolun verdigi cesaretle patladim: 'ya hocam iyi diyosunda, gecen hafta bu adamin bir benzerinin kentsel dönü$üm projesi diye sokaga attigi ailelerden birinin 3 aylik bebegi öldü soguktan, yabanci dilini n'apayim ben bunlarin, insan hayatina saygilari yok ki bebek katili bunlar, toki'ye kaynak aktaricaklar diye insanlar istanbul'un göbeginde, 2000'li yillarda sokakta donarak ölüyor' dedim.. bi durdu, 'gencligin verdigi heyecaninin anliyorum ama' diye ba$layarak bir cevap verdi, ama sen o yanitin sirrina vakif olamayacagin icin burada yazmiyorum, sen git barda vodka ic..

    $imdi bu kadar $eyi niye yazdim:
    1- korel göymen'le raki icen bi insan oldugumu herkese duyurmak icin;
    2- cok bo$ vaktim oldugu icin,
    4- 2009'un en begenilenlerine girmek icin,
    5- 3 numarayi unuttugum icin,
    6- bu riyakarlik gercekten canimi siktigi icin.. sevigen'e laf söylendi diye degil, riyakarlik gözüme batti diye okudum 400 entry'nin 'tamamini', aradaki farka vakif olmaniz umuduyla..
  • anladığım kadarıyla -kendisi dahil- herkes neden uçurulduğunu bilmeden, biliyormuş gibi davranmıştır. haklı bir sebeple uçurulduğu kabullenilmeyecek muhtemelen, "iki hesabı olması mazeret olmuş, esasen dinci diye uçurdular" diyecek birileri çıkacaktır muhakkak.
  • siyasete bulaşmadan önce komikti, eğlenceliydi okuması. fakat siyasete buluşunca seviye direk lise 2'ye iniyor. ne komikliği kalıyor ne de mantık.
hesabın var mı? giriş yap