• “bu korkunc deprem son bes yuzyilda tum dogu akdeniz bolgesinden bilinen en buyuk afettir. gelibolu’dan bolu’ya kadar olan bir alandaki kuzey anadolu fayi’ni -tek bir fay halinde olmasa bile- tek parca olarak kirmistir. [hareket eden faylarin birbirlerine baglanarak tek bir moment urettikleri varsayilmaktadir.]
    cok buyuk bir deprem olmali, buyuklugu 8.0’ i bulmus olabilir.” -xavier le pichon-

    'kucuk kiyamet', hic kuskusuz istanbul’un gormus oldugu en agir yikimlardan biridir.
    gece saatlerinde (on sularinda) gerceklestigi sanilmaktadir.

    unlu ingiliz yerbilimci nicolas ambraseys’in titiz calismalari sonucu bu faciaya dair pek cok tarihsel kaynak ve bulgu gun isigina cikmistir.

    zeminin korkunc sallantisi sona erdiginde 1000’den fazla ev yerle bir olmustu.
    yasamini yitirenlerin sayisi 5000’e yanasiyordu. [500 yil onceki nufusla kiyaslandiginda manzaranin korkunclugu daha belirginlesiyor. bir de bugunku durumdan farkli olarak olenler arasindaki osmanli hanedani mensubu 3 kisi dikkat cekiyor.]

    http://www.angelfire.com/…ele/images/istanbul2a.jpg
    http://www.angelfire.com/…zele/images/istanbul3.jpg

    tarihsel belgelerde, istanbul* ve pera’da hasara ugramayan hic bir evin kalmadigi rapor edilmistir.

    sehir surlarda buyuk hasar meydana gelmis, 49 kule yikilmistir. egrikapi ile yedikule arasindaki tum duvarlar, edirnekapi ve silivri kapisi yikilmistir. deniz surlarinda ishak pasa kapisina kadar buyuk hasar olmus, topkapi sarayi tarafinda dilsiz kapisi ile kayiklar kapisi arasi cokmustur. galata kulesi parcalanmis, galata’nin savunma duvarlari yikilmistir. ayasofya’nin bir minaresi yikilmis, fatih camii’nde cok agir hasar olusmustur (minarelerinin, kubbesinin, duvarlarinin yikildigi ve demir parmakliklarinin burkuldugu rapor edilmistir). hem istanbul* tarafinda hem de beyoglu’nda yer yarilarak kum fiskirmis, sahil yer yer buyuk derinliklere kadar cokmustur. 109 cami hasar gormustur. anadolu hisari ve anadolu kavagi’ndaki yoros kalesi zarar gormustur. kizkulesi yikilmis, halic boyunda fener duvarlari ciddi tamire ihtiyac gostermistir. sultan bayezid (imaret) camii’nde, sehirdeki pek cok medresede, karaman pazari’ndaki bircok is yerinde, davud pasa mescidi’nde, st. john theologos kilisesi’nde, dikilitas ve besiktas gibi bircok yerlesim yerinde hasarlarla ilgili kayit tutulmustur. istanbul’daki bircok kervansaray, hamam, mescid yikilmistir. deprem sonrasinda olusan tsunami dalgalarinin 7-10 metreye kadar ulasarak surlari astigi kaydedilmistir. yedikule, galata ve istanbul’da sur civarindaki pek cok hanenin tsunami nedeniyle yerle bir oldugu ve sulara gomuldugunu ifade eden kaynaklar vardir.

    [istanbul’a dair bu bilgiler isiginda, sehir merkezinin depremi cok siddetli yasadigi sonucu cikmaktadir. gorece iyi yapilmis yapilarin aldigi agir hasar, surlarin ve cami kubbelerinin yikilmasi, yer yariklarinin ve kum fiskirmalarinin gozlenmesi, mercalli olcegine gore -x ya da xi- siddetini isaret ediyor. marmara denizi’nde belirsizligini koruyan tsunami olasiligina dair ise, sehrin gobeginde surlari asip gecmis yikici dalgalar hakkindaki kayitlara dikat edilmeli.]

    sehir merkezi disinda da, heybeliada ve burgaz adasi’nda bir cok cami ve kilise agir hasar gormustur. kucuk bir rum koyu olan cekmece’de bazi kopruler ve duvarlar yikilmistir. istanbul’un en bati ucunda silivri kalesi hasar gormustur.
    dogu yakasindan da aci haberler eksik olmamis, gebze’deki vezir mustafa pasa ve emrindeki 360 atli suvariden olusan birligin topraga gomuldugu ogrenilmistir.

    depremin etkileri istanbul disinda da aci bicimde hissedilmistir. gelibolu’da zarar gormeyen tek bir ev kalmamistir. edirne’ye kadar bircok yerlesim birimindeki yapilar agir hasar gormustur. corlu halki depremden sonra iki ay kadar evlerine girmemistir. bursa sehrinde hasar gozlenmis ve iznik’teki bazi yapilarin depremden sonra tamir edildigi gozlenmistir. izmit’te tum camiler ve kuleler tamamen tahrip olmustur ve pek cok yapinin hasar aldigi soylenmistir. bolu sehrine ait surlar ve kuleler yikilmistir, ancak can kaybi rapor edilmemistir. dimetoka’da bulunan saray zarar gormus ve sehirdeki bircok yapinin hasar gordugu bildirilmistir.

    [kayitlardaki bilgiler isiginda istanbul odakli hasar egrilerinin bati’da edirne ve doguda bolu’ya kadar yikici bir siddete isaret ettigi goruluyor. kuleler, minareler ve kerpic benzeri zayif yapilar depremde en kolay hasar goren yapi turleri arasinda yeraldigindan bu bolgelerde siddetin mercalli olcegine gore -vii ya da viii- civarinda hissedilmis olabilecegi sonucu cikiyor. hasar goren yerlerin cografi konumlari takip edildiginde, le pichon’un one surdugu "gelibolu’dan bolu’ya kadar uzanan bir alanda kuzey anadolu fayi’ni tek parca olarak kirildigï" yonundeki olasilik gucleniyor. bu durumda, 1509 faciasinin; 1894 heybeliada, 1912 sarkoy ve 1999 golcuk merkezli depremlerin bir toplami oldugu dusunulebilir. faydaki kirigin batida saros cukuruna, doguda ise bolu-duzce’ye uzanan bir alan boyunca devam etmesi, yine bolgenin 1766 yilina kadar depremsel olarak suskun kalisiyla uygunluk gosteriyor.]

    bu korkunc sarsintinin oldukca genis bir bolgede; yunanistan’dan misir-nil delta’sina, kirim’dan besarabya’ya ve hatta avusturya’ya kadar uzanan bir alanda hissedildigi kayitlara gecmistir. artci depremler aylarca surmus ve en siddetli olanlari yine edirne’den athos’a kadar hissedilmistir.

    10 eylul 1509 depreminin ardindan; osmanli sultani, imparatorlugun her bolgesinden toplattigi 66000 isci, 11000 cirak ve 3000 ustabasini gorevlendirerek harap olmus bolgelerin yeniden imarina girismistir. onarimlara kaynak yaratmak amaciyla halktan depreme ozel bir vergi toplanmistir.

    kucuk kiyamet’in bugun bizi ilgilendiren onemli sonuclarindan biri ise; hasara, yikima ve kayiplara dair butun bu verilerin, le pichon’un* marmara tabanindaki canli fayin tek parca halinde kirilacagi yonundeki savlarini destekleyisi olmustur.

    nitekim, le pichon cesitli yayinlarinda ancak uzun ve tek parcadan olusan bir fayin 1509’da ve 1766’da meydana gelmis depremleri yaratabilecegini vurgulamistir. dolayisiyla bugun icin beklenmekte olan depremin buyuklugunun de 7’den fazla olmasi gerekir.
    bu yayinlarda ayrica, gundemdeki kimi modellerde*` :vb` temel alinan 7.4 civarindaki buyuklugun fazla iyimser bir tahmin oldugu iddia edilmekte ve eklenmektedir: “istanbul’u vuracak depremle ilgili senaryolarin emniyetli sinirlar icinde hayata gecirilebilmesi, gerekli onlemlerin alinabilmesi icin 8.0 buyuklugu hedeflenmelidir.”

    - kaynaklar:
    “a history of persian earthquakes”; ambraseys ve melville; 1982.
    “seismicity of turkey and neighbouring regions, 1899-1915”; ambraseys ve finkel; 1987.
    “the seismicity of turkey and adjacent areas: a historical review”; ambraseys ve finkel; 1995.
    “engineeering seismology: earthquake engineering and structural dynamics”; ambraseys; 1988.
    “marmara’yi bolen fay, tek parca olarak kirilacak”; cumhuriyet bilim teknik; 11.09.1999.
    “buyuk marmara fayi: nicin, nerede ve ne olabilir?”; cumhuriyet bilim teknik; 20.11.1999.
    “1509 buyuk istanbul depremi: kucuk kiyamet”; tuncay taymaz; http://www.angelfire.com/…2/zelzele/istanbul2.html.

    2017 editi: gorsel baglantilari guncellendi.
  • istanbul'u kaybetmiş olmayı bir türlü kabullenememiş bizans hanedanı bu olayın türklere tanrının bir cezası olduğunu söylemiş ve "8.2 yetmedi mi" diye pankart açıp eleftheros vakitos gazetesine ortalığı ateşleyen demeçler vermiştir
  • şu vakitlerde özellikle marmara bölgesi'nde gerçekleşen depremler ve zelzelelerle tedirgin olmaktayız.
    bu bölge asırlardır bir deprem bölgesi idi. ben, bu depremlerin insanlar üzerindeki etkisi ve nasıl efsanevî bir hâl aldıkları üzerine bir şeyler yazacağım. bunu da 1509 büyük istanbul depremi, nâm-ı diğer
    kıyamet-i sugra(küçük kıyamet) özelinde yapacağım.

    yakın zamanda 99 depremini yaşadık ki rabb'im bir daha böyle acılar yaşatmasın. işte bu depremden sonra insanlar arasında çeşitli efsanevî söylenceler yayıldı. çünkü insan, baş edemeyeceği derecede büyük travmalar yaşadığında bu yola başvurur. örneğin, çanakkale savaşı ile ilgili hikâyeler.

    99 depreminden sonra da evliyâların istanbul'da mezarlarından çıkıp dua ettiklerini iddia edenler oldu. depremden saatler önce başlayan köpek ulumaları, meşhur güneş tutulmasının depreme etkisi, kimi insanları enkazlardan meleklerin çıkardığı vs.
    asla kimseyi kınamayın. bu çok büyük bir travmaydı.

    çok daha eskiye, 10 eylül 1509 tarihinde istanbul'a gidelim.

    öyle şiddetli bir deprem meydana gelir ki istanbul'daki bütün evler zarar görür, gelibolu'da neredeyse sağlam ev kalmaz, kahire'de, kırım'da bile hissedilir deprem.

    yaklaşık 13.000 kişi ölür ve 1200 ev tamamen yıkılır.
    ardından ise aylarca sallanmaya devam eder bölge artçı sarsıntırlarla. hatta ilk artçılar 18 gün hiç ara vermeden gerçekleşir. padişah ikinci bayezid günlerce sarayın bahçesine kurdurduğu çadırda kalmış ve daha sonra edirne'ye gitmiştir. lâkin şehir yaklaşık iki ayda tamamen imar edilir tekrardan. binaların hepsi ahşaptan yapılır bu sefer.

    ve istanbul ahâlîsi hayatlarında ilk kez bir şeye daha şahit olurlar; tsunami. şehrin surlarını aşan sular bazı evleri çeker götürür. depremden kurtulanlardan kimisi tsunami sebebiyle ölür.

    insanlar üzerindeki etkisi ise yıpratıcı olur elbette.
    açılan yarıklardan düşen insanları gördüğünüzü, denizin üstünüze geldiğini düşünün.

    zaten bu depremden önce ikinci bayezid ve işinin ehli olmayan saray ahâlîsi halka zulmetmeye başlamış, özellikle padişahın yanındaki devlet adamları dönemin halkından fazlaca tepki almıştır. zaten depremi de bu zulme bağlayacaktır ahali.
    depremden altı yedi sene önce ise istanbul'da veba salgını başlar. çoğu insan ölür. lâkin karantinaya alınmamak için bu hastalığa yakalandığını gizleyen ve tabiri caizse etrafta zombi gibi dolanan insanların bir anda yere yığıldığını, onlara yardım etmek isterken dokunanların bu kişilerdeki derin yaraları fark ettikleri anda yaşadıkları travmaları düşünün. insanlar sokağa çıkamaz hâle gelir ve altı yıl sürecek bir kıtlık da bu dönemde gerçekleşir.
    esasen 1500 - 1510 yılları arası istanbul için felaket yıllarıdır.
    1502'den 1505'e kadar bazı dönemler haftalarca hiç durmadan sağanak yağmur ve nehir taşkınları gerçekleşir istanbul'da. ardından kuraklık ve aşırı sıcaklar.

    yani halk zaten bir buhran içerisindedir yıllardır.

    sürekli olarak tüm bunların allah'ın gazabı olduğu, padişah ve saray ahâlîsinin uğursuz oldukları söylenir.
    deprem esnasında açılan yarıklara dolan sularda çırpınıp bağıran cesetler gördüklerini, üçte ikisi ölen çorlu halkının çoğunun bu açılan yarıklarda günlerce kurtarılmayı bekleyip açlıktan ve susuzluktan çığlıklar atarak öldüklerini söyleyenler olur.

    depremin küçük kıyamet diye adlandırılmasının da böyle birçok sebebi vardır.

    devasa yarıklarda yok olan konaklar, taşan deniz, günlerce süren uğultu ve sürekli işitilen çığlıklar vs.

    yıllarca veba, kıtlık, taşkın gibi olaylarla karşılaşan ahâlî ve asker, bu depremle birlikte artık padişaha iyice yüz çevirdi ve yavuz sultan selim'e taht yolu daha da rahat göründü.

    ayrıca evler çoğunlukla ahşap hâl alınca bu sefer de yangınlar daha sık yaşanmaya başlanır. mesela depremden bir sene sonra 1510'da balat'tan bahçekapı'ya kadar uzanan ve nice evin, 800 civarı han ve dükkanın yok olduğu bir yangın gerçekleşir.
  • nam-ı diğer küçük kıyamet.. bu depremde topkapi sarayi'nin duvarlari yikildigi icin padi$ah ikinci beyazid korkudan gunlerce cadirda yatmi$tir. 5-6 bin kişi ölmüş, fatih camii, galata kulesi önemli hasarlar görmüş.. tarihsel bilgilere dayanılarak büyüklüğünün 7'nin üzerinde ve adalar açığında olduğu düşünülüyor.. şehir surları da oldukça büyük hasara uğramış, eğrikapı'dan yedikule'ye kadar yıkım gözlenmiştir.. anadolu hisarı, rumeli hisarı ve kızkulesi ağır hasar görmüş..

    daha detaylı bilgi almak isteyenler 4 mayis 2003 tarihli hurriyet gazetesi'nde murat bardakci'nın yazısını okuyabilir diyip emre kongar tarzı kaynakça gösteriyorum..
  • bu deprem vesilesiyle, beyazid edirne'ye kaçar ve edirne'de de deprem olduğu rivayet edilir. zaten deprem, artçılarla birlikte epeyi bir süre devam etmiş, bilim insanlarının tespitlerine göre. beyazid, "yükselme dönemi" sultanlarının en talihsizi sanırım. hem cem sultan vakıası, hem istanbul'un gördüğü en büyük depremin onun döneminde olması filan... daha da yazlılır talihsizlikleri.

    yalnız istanbul ve çevresinin bu kadar büyük bir deprem geçmişi olmasına rağmen biz marmara depremine kadar, marmara fay hattından haberdar değildik, böyle de bir şey var.
  • yıllar önce cnn türk'te bir programda celal şengör'ün naklettiğine göre, sarsıntıları ta kahire'den hissedilmiş yıkıcı deprem.
  • 12 kasım 1999 düzce depreminin ukrayna'dan hissedildiğine dair elimizde veri olduğuna göre, kırım'dan hissedilmiş olması muhtemel depremdir.
  • (bkz: beklenen büyük istanbul depremi)
    (bkz: küçük kıyamet)
    https://www.star.com.tr/…bul-depremi-haber-1425023/

    --- spoiler ---

    küçük kıyamet: büyük istanbul depremi
    10 eylül 1509 tarihinde istanbul’da bazı kaynaklara göre 18 gün, bazılarına göre 45 gün süren ve ´küçük kıyamet´ olarak adlandırılan deprem meydana geldi

    istanbullular gecenin geç saatlerinde büyük bir sarsıntıyla uyandı

    şehrin alçakta kalan mahallelerinde çok büyük hasarlar oldu, 109 cami ile 1070 ev yıkıldı

    kara ve deniz surlarıyla topkapı sarayı'nı çeviren duvarlar kısmen çöktü

    fatih ve beyazıt camii ile ayasofya da bu depremden nasibini aldı

    dönemin padişahı ıı. bayezid günlerce sarayın bahçesine yaptırdığı çadırda kaldı ve sonrasında edirne’ye gitti

    istanbul’da hasar görmeyen hiçbir ev kalmadı

    deprem sonrasında ise bir tsunami meydana geldi

    o zamanın kayıtlarına göre, 13 bin kişi can verdi ve sayısı bilinmeyen çok sayıda istanbullu açılan yarıklara düşüp kayboldu

    sultan bayezid’in emri üzerine, istanbul'da yıkılan yerleri yeniden yapmak veya tamir etmek için yirmi evden bir kişi ve ev başına yirmi ikişer akçe toplandı

    anadolu ve rumeli'den çok sayıda amele, mimar ve marangoz istanbul’a getirildi

    bunlardan başka "yaya"lardan 8.000, "müsellem"lerden de 3.000 kişi kireç yakmakla görevlendirildi

    29 mart 1510'da başlayan imar faaliyetleri 65 günde sona erdi

    bu inşaat ve tamiratta, istanbul surlarından başka galata'daki mahzenler, galata kulesi, kız kulesi, rumeli ve anadolu hisarları ve fenerlikleri, çekmece köprüleri ile silivri kalesi gibi önemli yerler de vardı

    bu inşaat, bütünüyle mimar hayreddin'in nezareti altında yapıldı

    inşaatın tamamlanmasından sonra sultan bayezid’in emri üzerine üç gün ve gece, fakirlere yemek dağıtıldı

    istanbul’da büyük bir yıkıma ve birçok insanın ölümüne sebep olan bu depremin 8 şiddetinde olduğu tahmin edilir
    --- spoiler ---
  • kiraze adli romanin bir bolumunde gayet detayli bahsedilen deprem.
  • emin olun, bugünkü hastalıklı zihniyetin ataları ona da kılıf bulmuştur. niye böyle dedim?
    1575 yılında takuyiddin mehmed tarafından istanbul'da ilk rasathathane açılır. 1577'de istanbul'da kuyruklu yıldız görülür ve hemen ertesi sene veba salgınını halk, bu rasathanede gök incelenerek meleklerin bacaklarının dikizlendiği dedikodusu yayar. bir de depremi yine bu olaya bağlarlar ve baskılara dayanamayan 3.murat top atışı ile rasathaneyi yıktırır.

    bu olay 500 sene önce olduğu için "hoş görülebilir". ancak, bugün hala türk halkının 500 sene geride olduğunu görmek aşırı üzücü.
hesabın var mı? giriş yap