• iki takımın da kupayı birbirine ikram ettiği, en sonunda galatasaray'ın ikramı geri çevirmediği mücadele. fenerbahçe için konuşmak gerekirse, beklenenin de üzerinde bir direniş gösterdiler. sezon öncesi takım tam manasıyla ritmini bulamamışken, sakatlar varken ve galatasaray gibi çok fazla silahı olan bir takıma karşı çok çok iyi mücadele ettiler. kupayı kaybetmeleri çok önemli değil. önemli olan bu iradeyi ortaya koymaktı. aptlaca hatalar da yaptılar. ilerleyen maçlarda bunların azalarak biteceğini tahmin ediyorum.

    galatasaray'da ise shumpert yine bilindik bir oyun ortaya koydu bize karşı. bu adamı anlamak çok zor. karşısında fener'i gördü mü coşacağı tutuyor. keza ender. burada kafama takılan lakoviç gibi bir adamın hiç kullanılmaması. yanlış hatırlamıyorsam maçı 6 sayıyla bitirdi. iki üçlükle. yani adamların oynatmadığı adam lakoviç, bizim yedek guard jerrells. aradaki kalite farkını varın siz hesaplayın. maç öncesi andriç ve shumpert'in galatasaray adına kilit adamlar olacağını düşünüyordum. e bir de bunlara ender eklenince maçı kazanmak çok zordu.

    gist müthişti. yani nasıl anlatılır bilemiyorum. galatasaraylı bir oyuncunun üzerinden tek elle yaptığ bir smaç vardı ki o anda rakip oyuncu olsam sahayı terkeder, o smaçı kafasına yiyen adam olsam basketbolu terkederdim. (shumpert ya da shipp'ti) bunun yanında dış atışları da çok iyiydi. biz bogdanoviç'den beklerken adam çatur çutur üçlük attı. açıkcası bu adamı görünce ileriye daha da umutla bakıyorum. uzunlarda galatasaray'ın direkt üstünlüğü vardı. onu hiç açmaya gerek yok. takım resmen bağırıyor bir tane 5 numara lazım diye. en azından mirsad gelene kadar.

    maç çok gitti geldi. ukiç son anlardaki o iki serbest atışı sayıya çevirse muhtemelen kazanacaktık da. olsun. ben güzel bir maç izledim. iki takıma da teşekkür etmek lazım.

    galatasaray'ı da kupayı aldığı için tebrik ediyorum.
  • skor 99-97, 31 saniye var yani telafisi olmayan bir top değil ve biz savunma yapmak yerine faul yapıp rakibin oyun kurucusunu çizgiye gönderiyoruz. bu kararından dolayı fenerbahçe kenar yönetimine en içten tebriklerimi gönderiyorum. maçla ilgili söyleyecek çok şey var, zaten ben de bir değerlendirme yapacağım bu maçla ilgili. fakat şu son dakikalarda yapılanlar olmadı. galatasaray'a da tebrikler, hak etmediklerini söylersek haksızlık etmiş oluruz.
  • avrupa'nın en iyi pas trafiği, en sıkı hücumlarını yapan ve kesinlikle üstünde üst düzeyi bir oyun kurucusuna sahip bir takıma karşı galatasarayımızın sınırları zorlayarak, pes etmeden aman vermeden (en azından ikinci uzatma) kazandığı maç olmuştur.

    tebrikler armada. sıra kızlarımızda
  • bizim televizyon kanalları su kupa törenini yayınlamayı ne zaman öğrenecek çok merak ediyorum. tutku orda üçlü çektiriyor adamlar reklama gidiyor
  • bir galatasaraylı olarak sonucuna sevindiğim ancak euroleague için alarm veren maç olmuştur.

    maçı değerlendirelim öncelikle. maç her zamanki gibi klasik bir derbi maçı oldu. galatasaray en büyük silahını yani savunmasını gene bir fenerbahçe maçında kullanamadı. bu tip maçlarda savunma yapamıyorsan maça ortak olmak için tek çaren var. o da hücum yüzdeni yüksek tutmak. bu maçlık bunu başardık. geçen sene final serisinde hücum yüzdemizin düşük olduğu maçlarda fenerbahçe ülker bizi farklı yendi hep. her zaman hücum yüzdemiz yüksek olmayabilir. en fazla rakibimizi 70 sayıda tutmamız lazım.

    euroleague'deki rakiplerimiz ya fenerbahçe ülker ayarında ya da ondan daha iyi. bu nedenle oktay hocanın savunmanın sertliğini daha da güçlendirmesi lazım.

    basketbolseverler basketbola doydu hakikaten. kayserilileri kıskandım bu gece. fenerbahçe'yi de tebrik ediyorum. son saniyeye kadar onlar da pes etmedi.

    not: bu arada maç skorlarını yazdığım entrylerimi kötüleyen arkadaşlarıma selamlar. canınız sağolsun.
  • gordon, tutku ve lakoviç'ten yeterli katkıyı alamadığımız bir maçta kalan rotasyonla en iyisini yapıp söküp aldığımız maç. 13 günde 3'ü euroleague ön elemesi, 3'ü türkiye kupası maçı, 1'i cumhurbaşkanlığı kupası finali olmak üzere 7 galibiyet almış bir takımdan bahsediyoruz. ayakta alkışlanmayı hak ediyor her şeyiyle yenilmez armada.

    (bkz: kremalı bisküviyi ortadan ikiye ayırıp yemek)
  • sözlükte yazılan bununla beraber 159 entry ile birlikte fener, gs, bjk'ın basketbola yatırım yapması, maç saatlerinin futbol maçı saatlerine yaklaştırılması ve maçların açık kanalda yayınlanması halinde basketbolun ülke genelinde ne denli ilgi görebilecek bir spor olduğunu ortaya koyan maç.

    sahiden çok kaliteli bir ligimiz var ve milli takımın dünya kupası finali, ligin fener-gs finali derken var olan potansiyel iyice açığa çıktı. ligin şu dönemde açık kanalda yayınlanmaması ülkece basketbola mesafemiz adına çok büyük talihsizlik sahiden. neyse ki önümüzdeki günlerde fb, gs ve efes ile beraber 3 takımla temsil edileceğimiz euroleague'i ntv yayınlıyor da ilgi tırmanmaya devam edecek.

    tuttuğum takımın kaybetmesinden midir bilmem ama maç hakkında fazla bi şey yazmak istemiyorum çünkü klişe olacak ama bugün sahiden basketbolun kazandığını gördüm. gs'ı tebrik ederim falan da demek istemiyorum zira tebrik işine girince kendimi çok önemli biri gibi hissediyorum. ben kimim? kimi tebrik ediyorum? kimin umurundayım? gibi soruları beraberinde getiriyor bu tebrik muhabbeti.

    spahija'nın yanlış tercihleri kaybetmemizde baş rolü oynadı deyip kısadan keseyim saha içi hakkındaki düşüncelerimi.
  • final serisinde de takımda olmayan mirsad ve engin'e ek olarak tomas'ın da olmayacağı maç. ayrıca gene final serisinde bizlerle olan sean may, lavrinovic ve saras başkan da bugün sahada olmayacak isimler fenerbahçe adına.

    lavrinovic & sean may ikilisi sonrası çölde bir vaha etkisi yapabilecek vidmar & gist ikilisini izleyeceğiz bugün.

    vidmar için ne söylesek az. çok dalga geçtik, çok yerden yere vurduk, yeri geldi emir'in bonusu bile dedik. teknik ekip ve kendisi de baskılardan bunalmış olacak kiralık olarak bi slovenya havası almaya gitti ve bambaşka bir oyuncu olarak döndü 2 sene önce. o yıl 4-2 kazandığımız efes serisinin kilit ismiydi bana göre. son euroleague şampiyonu barcelona'yı deplasmanda yendiğimiz geçen yılki maçta takımın temel direğiydi ve çok önemli bir rolü vardı. onun sakatlanması takımdaki tüm dengeleri bozdu ve yerine gelen sean may buna engel olamadı. o ve mirsad sakatlanmasa geçen yıl f4 oynardık diyenlerdenim tahmin edeceğiniz üzre.

    gist adana doğumlu olması sebebiyle yerli statüsünde oynayacağını sandığım bir oyuncuydu. o statüde oynama şansı yokmuş. gelişiyle takımı 1 kademe yukarı taşıyacak bir oyuncu kendi adıma daha akla yatkın bir transfer olurdu açıkçası. çok atlet, zamanla çok faydalı olacaktır diye tahmin ediyorum ancak hazır f4 istanbul'da oynanacakken gist'in olmasını beklemek yerine halihazırda olmuş bir oyuncu almak daha mantıklı gibiydi düşününce. genede lavrinovic'ten daha kötü olma şansı pek yok. bu açıdan her türlü + hanesine yazılabilir takımın.

    bunlara ek olarak geçtiğimiz yıl euroleague'de küçük takımın büyük oyuncusu olarak göz kamaştırıcı istatistiklere imza atan bogdanovic'in vereceği katkı oldukça mühim. sert savunma yapan, nispeten daha hazır durumdaki gs karşısında henüz sezon başında olduğumuzu da düşünürsek pek parlak bi performans beklediğimi söyleyemem kendisinden.

    ve jasikevicius'un yerine gelmesinden ötürü ağzıyla kuş tutsa gözüme gireceğini sanmadığım jerrells.. bo mccalebb'i andıran bir stili var. en azından bana güven vermediğini söyleyebilirim. 1. oyun kurucusu olacağı bir takımda fazla sürede fazla iş yapabilir gibi sanki ama 15 dakika civarı süre alacağı fenerbahçe'de yapacağı her hata göze batacaktır o kısa sürede. oyununun temeli penetreye dayanıyor ve lakovic, ender, tutku gibi savunması iyi olmayan oyuncular karşısında göze batan bir performans gösterebilir bugün. tabi bu noktada jamon gordon'un rolü de önemli.

    fenerbahçe'nin 1 gömlek daha kaliteli kadrosuna karşılık gs'ın euroleague elemelerinden dolayı sezonu erken açmış olmasının getirdiği daha hazır takım olma avantajı var. ukic-gordon şeklinde bir maç bekliyorum açıkçası. hangisi daha iyi oynarsa onun takımı kazanacakmış gibi duruyor. pota altında bi takımın diğerine net bir üstünlük kuracağını sanmıyorum. zaza'nın pek fazla süre alacağını sanmadığımdan bi pota altı üstünlüğü olursa da fenerbahçe lehine olur gibi sanki, genede dediğim gibi net bir üstünlük beklemiyorum. her iki takımın da farklı avantajları var. denk, çekişmeli bir maç olacaktır. daha öncede dediğim gibi maçın kilidi ukic-gordon ikilisinin performansı olur.

    ps: yazdığım en uzun maç entrysi olabilir. buna değer güzellikte bir maç olsa bari.
  • müthiş taraftar, müthiş takım! kombineleri aldık, istanbul'da devamını bekliyoruz aslanlar.
  • bir fenerbahceli olarak zevk alarak izlediğim karşılaşma. basketbol sanırım biraz da farklı. insanı mutlu ediyor çekişme
hesabın var mı? giriş yap