• halkımıza ihanetin yazılı belgesi. bugün 38.yıldönümü.
  • bu ülkeyi 80 darbesine götüren kararlardır.
  • içerdigi degisken sayisindan eksik denklem içeren sistem.
    türkiye ekonomisini ishraça açarak büyütme, bunun için de fiyat kirma amaçli sistemde, döviz kurunu, faiz oranini, enflasyonu belirleyen denklemler vardi da,isçi ücretlerinin enfasyona endekslenmesini engelleyecek, sendikari engelleyecek denklemin çözümü yoktu. 12 eylül'de o denklem gordion düğümü yöntemiyle çözüldü.
  • çin halk cumhuriyeti'nin 30 küsür yıl kademeli olarak geçiş yapmakta olduğu serbest piyasa ekonomisine 1 günde geçerek rekabet gücü olmayan özel sektör ve kamu kurumlarının çoğunu yok eden kararlar bütünüdür. dönem zenginleri de bu altyapıdan çıkmıştır.
    (bkz: özal zenginleri)
    (bkz: demirel zenginleri)
  • 1950 li yıllardan beri uygulanan karma ekonomi ve ithal ikameci model, 1 gecede terk edilmeye çalışıldığı gibi eski ekonomik sistemin tüm kazanımları alabildiğine kötülenmeye başlamıştır. ardından gelen 12 eylül 1980 askeri darbesinin görünürdeki amaçlarından ziyade asıl amacı 24 ocak kararlarının arkasında durmaktır. cumhuriyetin 1980 yılına kadar oluşturduğu tüm iktisadi değerler yağmalanırcasına satıldı. onlar etrafında şekillenen yaşam tarzı, köyler, kırsal kesimde iyi kötü geçinen insanlar ne olduklarını anlamadan yoz bir değişikliğe itildi. bugün 24 ocak kararlarının yol açtığı en sembolik (ve en trajik) manzarayı örneğin tokat'a girerken sigara fabrikası binasında görebilirsiniz.

    kamu iktisadi teşebbüslerin toplumsal kalkınmada önemli bir rolü vardı. şeker fabrikaları, sigara fabrikaları, çimento fabrikaları bulundukları yöre halkını hiç olmazsa kalkındırıyordu. zonguldak madenleri elbette zarar etmemeliydi ama, o madenler o bölgeye neler kattı hiç düşündünüz mü? ttk nın arazisi iktidardan bir milletvekiline verildi de şmdi 5 katlı avm var orada. içinde yerli marka neredeyse yok.

    korumacı ve ithal ikameci politikalar çağ dışı kalmış, değiştirilmesi gereken politikalar olabilir. ancak bu değişikliklerin planı programı olmalı. kamu yatırımları birilerine peşkeş çekilmek yerine toplumsal fayda sağlayacak şekilde daha iyi işletilebilirdi.

    en acı olan da devletin tüm kurumları satılırken bunları alanlardan birinin de fransız devlet şirketlerinden biri olmasıdır. devlet işletmeleri dünyanın pek çok ülkesinde gayet düzgün bir şekilde işletilmektedir. keza gelişmiş iskandinav ülkelerinde bizde herkesin burun kıvırdığı kooperatifler yaygındır.

    halkımız hala anlamadı 24 ocak 1980 de ne değişti, neler elinden alındı.
  • tamamı ile dışa bağımlı olmanın temellerinin atılması ile batı ve özel sermayenin isteklerine uygun ortam yaratmıştır.
  • buna benzer veya daha ağır olanı seçimden sonra hangi parti seçilirse seçilsin uygulamaya konacaktır. bu sebeple reisin tekrar seçilmesini o kadar dert etmiyorum şahsen. çabalasın düzeltsin, biz de görelim hep beraber.
  • dışa bağımlılığımızın ilk adımlarından. gerçi adnan menderes döneminde alınan kredi de ilk adım olabilir. emin olamadım. lakin ki bundan sonra imf taşşağı yalamaya başladık.

    bu kararlardan sonra türkiye hiç bir zaman kendi kendine yetebilen bir ülke olmayacaktır.
  • tam 39 yıl önce yerli üretime darbe vuruldu. küresel sermayeye peşkeşin süreci başlatıldı. sene-i devriyesi kutlu mutlu olmasın.
  • 1980 yılının başında ülke ekonomisini darboğazdan çıkarmak için bazı önlemler alınması gerekiyordu. enflasyon üç haneli rakamlardaydı. döviz sıkıntısı vardı ve ithal mallar gibi dövizde de karaborsa vardı. kara para ve tahtakale merkez bankası deyimleri o günlerin hediyesiydi.

    zamanın devlet planlama teşkilatı müsteşarı turgut özal ve ekibi tarafından hazırlanan kararname, 24 ocak 1980 günü demirel hükümeti tarafından ilan edildi.

    sonraki yıllarda bu kararların liberal ekonomiye veya serbest piyasa ekonomisine geçiş için alınmış uzun vadeli önlemler olmasıyla övünülecek, hatta sahibinin ve mimarının kim olduğu demirel ile özal arasında paylaşılamayan bir onur konusu haline gelecekti.
hesabın var mı? giriş yap