• (bkz: neet)
  • bunu kendi iradesiyle mi yaptığı, yoksa kendi iradesi dışında mı bu duruma maruz kaldığı da tanımı değiştirir.

    çalışmak mı istemiyor, iş mi aramıyor.. bütün gün arkadaşlarla kahvede takılıp pineklemek daha mı güzel. yoksa isteği dışında işten çıkartılmış, bundan yılmamış, iş arıyor, soruyor, araştırıyor ama gene de bulamıyor.. böyle bir durum mu.

    analiz.
  • "yaşamak" namına pek çok şeyi ıskalamış erkektir. umarım bundan sonrasını verimli geçirip aradaki farkı kapatabilir.
  • sanılanın aksine çalışmanın adeta kutsal sayıldığı japonya'da da -yaşları değişmekle beraber- bunlardan bol bulunur , (bkz: hikikomori). aslında bu gençlerin bu hale gelme sebebi de tam olarak toplumdaki bu aşırı çalışkanlık ve işlerini önemseme durumu. çeşitli fiziksel/mental sıkıntılar sebebiyle iş gücünden bir süre kopmuş veya uyum sağlayamayıp isyan bayrağını çekmiş kişiler yeniden topluma karışmak istediğinde yaşıtlarına göre geride kalmış hissediyor . kınanma, dışlanma yeniden tutunamama korkusuyla kendilerini odalarına kapatıp orada güvenli, yargılanmadıkları, eleştirilmedikleri bir sessizlikte yaşıyorlar.
    ailelerin bu duruma göz yumma sebebi ise asya kültüründe ailenin çok önemli olması ve tıpkı ebeveynlerine saygı göstermeyen çocukların kınandığı gibi ailelerinden birini aç/açıkta bırakan kişilerin de toplum tarafından kınanması. sosyal anksiyete, depresyon gibi problemlerle boğuşan gençler odalarına kapanıp manga okumaya , online oyunlara, animelere dalıp gittikçe daha az fonksiyonel olmaya ve isteseler de eskiden yaptıkları işi yapamayacak konuma gelmeye başlıyorlar.

    bu gençlerin kendini besleyen döngüden kurtulmaları için çalışan sivil toplum örgütleri çeşitli etkinliklerle bu gençleri kendileri gibi hikikomorilerle bir araya getirip çeşitli soft-skillerde eğitmeye veya basit gibi görünse de üretim yapabildikleri menial işler öğretmeye başlıyorlar; buna gençleri ikna etmek için de ilginç yöntemleri var, kurumun gönüllü çalışanı sosyal ve sıcakkanlı genç kadınlar, bu çocuklara dayanışmacı kız kardeş gibi bir sıfatla gidiyor, arkadaşlık kurmaya çalışıyor; bazen reddedilip odalarının kapısının altından mektuplar atarak iletişim kurmak zorunda kalıyor, ilk utangaçlıklarını yenene kadar pes etmiyorlar vs.
  • sözlükte ne de çok sazan olduğunu ortaya çıkarmış başlık. gerçi geçen gün bu zatın bir zokasını da ben yuttum...

    (bkz: papagana nihavend makaminda eser okutmak)
  • neden 33?
  • birileri anan baban ölse ne olacak demiş. olm sizin gibi 60 yaşında emekli olacağına yaşadığı kadar rahat yaşayıp sonra intihar eder. bu kadar basit.

    bu konu beni şu yüzden rahatsız ediyor. anasına babasına yazık diyenler.

    biri de demiyor üremek dünyanın en büyük sorumluluğu. üreyen kim olursa zerre hesap sorma hakkı yok. tabi yaşatmak zorunda. olm bunu aksi toplum tarafından nasıl kabul gördü çok şaşırıyorum.

    özgür iradesi dışında varolmak zorunda kalan birine nasıl hesap sorulabiliyor. lan marketten çikolata alırken seçim yapıyosun.

    varolmanın seçimi yok. bir de utanmadan ana babaya yazık diyorlar. lan üremeselerdi amk. kim zorladı bunları. banane verdikleri karardan. neden başkasının verdiği kararın acısını ben çekmek zorındayım
  • bulup bir tane evde beslemek istediğimdir
  • 33 yaşında 12 sıkı dostuyla yaşayan bir marangoz olmaktan iyidir. çünkü bu senaryoda filmin sonuna yaklaşmışsınızdır ve film acı verici bir şekilde sonlanacaktır. yalnız biraz marvel filmlerini andırır, cast bitse de gitmeyin.

    --- spoiler ---

    3 gün sonra geri dönecek
    --- spoiler ---
  • bir de alman kurdu varsa evlat acısını dindirir, enerjisini, stresini atar. arkadaşa, eşe, dosta ihtiyaç duymaz; 45-50 ye kadar.
hesabın var mı? giriş yap