• görgüsüz olmakla köylü olmayı eşdeğer gören insan hezeyanları.

    dün bir asker uğurlaması gördüm, bağdat caddesinde, bmw'den audi'nin üst modellerine kadar geniş bir yelpazede dörtlüleri yakmış kornaya basıyordu en az 10 araba. bunu yapanların kağnı arabasının neye benzediğini bildiklerini sanmıyorum.

    rahatsız olunan görgüsüzlükse eğer bunu sadece "köylü gibi olan insan"lar yapmıyor.
  • şive haricinde katıldığım önerme. sonuçta şive farkını sosyoekonomik seviye farkı olarak gören, elitlik olarak gören tek millet biziz. alabamalı adam new york'ta şivemi değiştireyim diye uğraşmıyorsa kastamonulu adam neden uğraşsın arkadaş?
  • iyide adam bogazı, tarihi, kentlilik kulturunu hic almadan yasıyor, bir nevi istanbul dan izole yasıyor, bu ekonomik sartlarda da daha fazlasını beklemek abes olurdu bence, asgari ucretle ne kadar kentlilik bilinci yerlesir, memleket derneklerinin bu denli cok olmasının nedeni de bu zaten...
  • etrafımda bolca bulunan insanlar. köylü kelimesinin dar anlamına (görgüsüz, kaba) pek katılmasamda, çoğunlukla yaşadığı ortama ayak uyduramamış, geldiği ortamı bozmuş insanlar için demeyeceğim laf yok. ancak desem de bir şey anlayacaklarını zannetmiyorum. evrimlerinin tamamlanmasını bekliyoruz işte.
  • (bkz: sen yazma lan)

    degismek zorunda olmayan insan. basligi acan kisinin yazdiklarindan cehalet akiyor. görgüsüz ve antisocial insan modelini "köylü" diye adlandirmasindan belli. sokak dügününe, asker eglencesine katlanamiyormus hasbam. git ırlandaya yerles o zaman. lan biz kendimize benzettik elin ecnebisini diye sevinelim korna calan dugun konvoyu gorunce..adamlar rahatsiz olsun.

    dejenere, özenti bonzai gencliginden rahatsiz ol, utan bi zahmet. acaba medeniyetten haberiniz var mi ? ınsanlarin yasam haklarini, alanlarini, sekillerini problem yapmaktan kurtulun, ondan sonra yazin yazacaginizi.

    kurban ol sen köylüye.
  • sayılarındaki artıştan artık rahatsız olmaya başladığım, aitsiz insanlar. bu aitsizliğin getirdiği sinirle de en ufak olayda etrafa saldırırlar. değişebileceklerini de zannetmiyorum.

    ilk entry i okudum da şimdi sanırım farklı şeylerden bahsediyormuşuz. ama sanırım zengin de fakir de olsa ne geldiği yer gibi olabilen ne de şehir hayatına uyum sağlamak için çaba gösteren insanlardan bahsediyor başlık.
  • benim de eleştirdiğim insan tipidir.

    genel görgü kuralları değil ama derdim. o şehirli köylü farketmiyor. "köyle ilgili olan şeyler" tam olarak benim derdim. benim derdim "değiştirmek" ama "değişmeye" dirençli olmak.

    tavuk besleme 20 mt2 bahçende. tandır kurup ekmek pişirme. hele yer sofrası kurup kalan pisliklerini balkondan dökme! 80 model sağ-sol lambası yanmayan torosunla trafikte başkası yokmuş gibi gitme. köyde değilsin, trafiğe alış artık, karşıdan karşıya geçerken köyün muhtarıymış havalarını bırak.

    bu ve bu gibi şeyleri "o böyle, bu böyle" diye söylemiyorum. bir yere gidiyorsan o yerin kurallarına uyacaksın, uymuyorsan o kuralların geçerli olduğu, mutlu olduğun yere gideceksin. ben köye gittiğimde çizmemi geçirip, köyde davranılması gerektiği gibi davranıyorsam, sen de şehirde davranılması gerektiği gbi davranacaksın. bu değişmezlik, sahte "benlik" duygusu sinir bozucu.

    kimse sana köylülüğünden gurur duyma demiyor ama gurur duyuyorsan ve bunu da 7/24 gösterme ihtiyacındaysan git orada yaşa.

    öyle hem şehrin avantajlarından faydalanayım hem de düzenim hiç değişmesin, şuraya küçük bir köy kurayım yok. bu burnu havadalıktır, saygısızlıktır.
  • türkün en önemli özelliğidir. nereye giderse gitsin oraya entegre olmak orayı orayı kendine entegre etmeye çalışması!
  • sokakları kendi malı sanan dingiller bütünü. bir de irlandaya git diyorlar edepsizce. topluma saygıdan acizlik iyice arttı ülkede
hesabın var mı? giriş yap