• üzülerek görüyorum ki, bir sanatçının sanatının, hem de bu sözlükteki çoğu insandan daha uzun sürmüş olan sanat yaşamının, konser vermek için israile'e gitmesi yüzünden lanetlenmesine sahne olan bir konser haline gelmiştir...

    israil devletini ve politikasını günahım kadar bile sevmem, hatta dünyanın en büyük soykırımlarından birini yaşamış bir soy oldukları halde filistin halkına ve o yöredeki diğer devletlere çektirdikleri eziyet yüzünden nefretle andığım zamanlar olmuştur. başbakanın sınırlarımızdaki mayınlı arazileri peşkeş çekmesi de buna dahil... öyle "one minüt" ile iş bitmiyor...

    bir sanatçıyı kınamak başka bir şeydir, o sanatçıyı izlemeye gidenlere "orospu çocuğu" yakıştırması yapmak daha başka bir şey.
    sonuç olarak insanlar müzik dinliyorlar.
    ve yine sonuç olarak leonard cohen müziğini satan ve bu şekilde yaşayan bir müzik adamı.
    sanatçıya tepki vermek konusuna gelince, bu toplum neye tepki verdi ki leonard cohen'e versin?
    abonman ücretlerine % 25 zam geldi sessiz sedasın. 1.20 olan iett bileti bir gecede 1.50 ye çıkartıldı... eeee, o zaman ben de "orospu çocukları inatla otobüse biniyor" diyebildim mi? diyemedim... ihtiyaç zira...
    tıpkı müziğin de bir ihtiyaç olduğu gibi....
  • bu akşam kısmetse ruhumu müziğe ve siyonizme satarak gideceğim konser. bence iyi bir alışveriş oldu, epey ucuza kapattım mis gibi müziği...

    (not: filistinliler de kişisel almasın lütfen. onlar becerikli olup bir leonard cohen çıkarsalar onun müziğine de satardım ruhumu, filistin davasının da yılmaz savunucusu olurdum. kısmet değilmiş.)
  • son şarkıda sahneye atlayıp** boş cüzdanı cohen'in kafasına kafasına vuracağım konser.
  • ekibindeki herkese performansları esnasında saygı ve sevgiyle bakan 74 yaşında bir delikanlı tarafından, tevazu denilen şeyin 5 bin kişiye öğretildiği konserdir.

    ah bir de o iki yandaki ekranlar çalışıyor olsaydı da, o güzel mimiklerini şöyle bir yakından görebilseydik.
  • 22 yaşımdayım ve daha ne kadar yaşarım bilmiyorum. bu zamana kadar kendimce bir dolu konser izledim ve bundan sonra da izleyeceğim. ama sanıyorum ki hiçbiri bundan daha iyi ol(a)mayacak... nerden başlasam, hangi birini anlatsam bilmiyorum. gerçi nasıl anlatacağım hakkında da bir fikrim yok. çünkü ne yazarsam yazayım bugünün hakkını veremeyecekmişim gibi geliyor. ki hala kendime gelebilmiş değilim.

    yıldız bile kaydı sahnenin üzerinde boylu boyunca yahu, daha ne diyeyim ben...
  • "now i've heard there was a secret chord, that cohen played, and it pleased the lord"

    90'lı yılların başından itibaren önce ahmet san ardından iksv sâyesinde bryan adams, brian may, guns'n'roses, metallica, madonna, michael jackson, sting, jethro tull (grubun 90'lardaki açıkhava konserine sözlükte yer verilmemiş, hayret!), buena vista social club gibi (ilk anda aklıma gelenler bunlar, yoksa gittiğim daha niceleri var) dünyanın dev sanatçılarını harbiye açıkhava tiyatrosu ve inönü stadyumu'nda izleme şansına sahip oldum.

    konserler, konserler... hepsine dair, ayrı ayrı renkler, kokular, tadlar içeren hârika anılarım var. ama bu gece, bu gece... bu gece hepsinden üstündü. bütün ömrümce beklediğim geceydi bu. benim şeb-i arusum, benim vuslatımdı.

    "yâ rab, sana şükretmek
    ey yüceler yücesi, adını
    ilâhilerle övmek,
    sabah sevgini,
    gece sadâkatini,
    on telli sazla ve lirle duyurmak ne güzel!" diyen [92. mezmur] davut * gibiydi sahnede leonard cohen. uhrevîydi.

    bu konseri gördüm ya, cohen hemen önümde çaldı ya, bundan sonra hiçbir konsere gitmeyebilirim. ve içimde hiçbir ukte kalmış olmaz. bu konser kişisel şâhikamdı, ancak canlı izleyeceğim bir başka leonard cohen konseri yarışabilir bununla.

    hâsılı kelâm; 6 ağustos 2009 akşamı, hayatımdaki mihenk taşlarından biri olacak, tâ ki soluğum tükeninceye dek.
  • bu konser ne destek, ne köstektir adı üstünde konserdir. bu konseri vermese filistin kurtulacak mı?, barış mı başlayacak? belli değil. müzikseveri cezalandırarak protesto yapılacağına, bu konularla ilgili leonard cohen'i söz yazmaya davet etmek daha onurlu bir davranış olurdu ama "maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmek" olunca kafalarda "örümcekler" istemez konser monser.

    adamın sanatını sevmeyi sığlıkla aynı kefede tutmak, cohen'e "herif" diyince başı göğe eren, cohen'i sanatçı sıfatına bile layık görmeyen kişilerin asıl kendilerinin nasıl bir herif olduğuna dair şüpheler uyandırır bu konser.

    zulüm, mazlum edebiyatından payını almış konserdir, gerzekliğin göreceli olduğu bu dünyada politik oyunlar oynarken zaten itin götünde olan bir sisteme en az katkısı olan bu konseri alet etmemek en iyisi olur, o kalem tutan klavye sahiplerine de kapak niteliğinde konser olsundur 2. gün'de kına yaksın konser protestocuları, her ne kadar barıştan yana olsam da her zaman sağlıksız fikirlerin de o kadar karşısında durmak lazım.

    (bkz: konser)
  • sadece bir konser izlemek için gitmiştim, onun yerine şarkı da söyleyebilen bir asri zaman ermişinden samimiyet, zerafet ve tevazu üzerine 3 saatlik bir ders alıp döndüm evime. her hareketi her sözü daha da büyüttü l. cohen'i; o büyüdükçe harbiye'de, açık havada, ay ışığının altında, ben küçüldüm.
  • leonard cohen bu hafta sonu new york'ta sahne alacak. bundan birkac ay evvel ilk baktigimda bilet fiyatlari 450 dolardan baslayip 4000-5000 dolara kadar cikiyordu. hastir len deyip kapattim bir daha da kontrol etmedim. simdi ise burada yazilanlari gorup merak ettim bir daha baktim. bilet fiyatlari 69 dolara kadar gerilemis durumda. kisacasi, sevgili istanbullular, eger kolektif hareket edebilirseniz bu bilet fiyatlarini dusurebilirsiniz. nasil mi? hemen bilet almayin. bekleyin temmuzun sonuna kadar. biletlerin elinde kalacagini dusunen organizayon kisileri bilet fiyatlarini makul fiyatlara cekmek zorunda kalacak. orgutlu eylem her zaman ise yarar. "yes, you can!"

    post scriptum: tabii bu arada konserin iptal edilme durumu da soz konusu olabilir ona karismam
  • menajeri dolandırmış da parasız kalmış o yüzden konser veriyor diyen, diyecek herkesi utandıracak kadar şahane bir performans verdi l. cohen. bilet fiyatlarına fena halde söylenen ben şuan kafamı taşlara vuruyorum keşke daha fazla verseydim önlerden izleseydim diye. geceye, bir daha ne zaman böyle karşılaşırız bilmem, o yüzden hepimiz elimizdekilerin en iyisini vermeye çalışacağız diyerek başladılar. ve daha fazlasını kimse, benim gibi en gözü doymazlar bile soramaz sanırım. bütün setlistlerini manyak gibi forumlardan takip edenler bilirler ki, istanbul kesinlikle en iyi setliste sahip şanslı şehirlerden biriydi. (biliyordum ama, tori amos'un me and a gun'ı söylediği sahnede, cohen'in de famous blue raincoat'u okuyacağını biliyordum.) söylenecek fazla şey yok aslında:
    haleluya cohen!
    'i didn't come to great city of istanbul, just to fool ya'
hesabın var mı? giriş yap