• tff fenerbahçe'ye ayrı muamele yapıp hakkını yiyorsa galatasaraylı olarak önce ben karşı çıkarım. futbol taraftarı olarak tff'den aynı oranda tiksiniyoruz zaten.

    ama fenerbahçe yönetiminin çıkıp bakın aslında şöyle hesaplanıyor normalde şu kadar harcama limitimiz olmasına rağmen bize ayrı muamele yaptıkları için harcama limitimiz düşük görünüyor diye belgelerle konuşması lazım. yok fenerbahçe yıkılmaz, ağır taştır altında kalırsınız vb. gibi boş konuşmalara gerek yok.

    tanım: harcama limitlerinin nasıl hesaplandığını belirten açıklama.
  • tff, fenerbahçe'nin hakkını yiyor evet. fakat bu haksızlık sizin sorguladığınız gibi fenerbahçe'nin limitinin hesaplanmasında adaletsiz ve farklı bir formül kullanılmasıyla yapılmıyor. bu kurala uymaya çalışan fenerbahçe'nin eli kolu bağlanmaya çalışılarak yapılıyor.

    olayı iyi niyetle anlamaya çalışan arkadaşlara izah edeyim. tff'nin bugün açıkladığı metne de bakarsanız, kulüplerin harcama limitleri hesaplanırken anapara ödemelerinin dikkate alındığını görürsünüz. yani bu seneki limitimiz hesaplanırken, eğer çekmiş olduğumuz bir kredi varsa onun yalnızca anapara ödemesinden sorumluyuz; faiz kısmıyla tff ilgilenmiyor.

    şimdi galatasaray, beşiktaş ve trabzonspor'un imzaladığı bankalar birliği anlaşmasına bakalım neymiş. 2 yıl anapara ödemesiz, 5 yıllık çok güzel bir anlaşma. yani şu an ilk iki yılında olduğunuz için çok rahatsınız sayın rakiplerimiz, önümüzdeki 3 sene limitiniz kartopu gibi gözünüzün önünde eriyecek.

    peki buradaki haksızlık ne? bize bir anlaşma sunuldu kabul ettik, siz etmediniz. biz 3 sene sonra sıkıntı çekeceğiz siz de şimdi çekin diyeceksiniz. ama biz sıkıntı çekmek istemiyoruz. bankalar birliği anlaşmasının benzerinin 10 yıllığını, kendi imkanlarımızla anlaştığımız bankalardan çekeceğimiz krediyi tff'ye sunduk. 10 yıl olmasının sebebi, daha yumuşak ve uygulanabilir olması. yani 5 sene sonraki borcumuzu ödeyemeyecek hale düşeceğimize 10 yıllık borçlanır paşa paşa öderiz diyoruz.

    peki tff ne diyor? ben senin yaptığın bu anlaşmayı kabul etmem. neden peki? çünkü sen gelip benim bankalarımın kucağına oturacaksın, kıçından borç akar hale gelince de benim ve siyasal islamcı iktidarımın insafına kalacaksın.

    valla bu anlaşmayı günü kurtarmak için siz kabul etmiş olabilirsiniz ama bizim kulübümüz cumhuriyet düşmanlarının eline oyuncak edilecek kadar değersiz değil!
  • komik olan, turk halkinin yarisi hukumete ve ulkenin hic bir kurumuna guvenmezken, tff'nin aciklamalarina ve fenerbahcenin ustune oynanmasina dogrudur, oh iyi olmus, geliriniz yok vs. vs. diye gulup gececekler.

    ben ise bankalar birliginin ve hukumetin hep beraber gs, bjk uzerine cokup, catir catir satisini izleyecegim, cok degil 4-5 sene sonra goruruz hep beraber.
  • “ son olarak mevcut finansal borçlarının ödeme planlarını ve/veya faiz yükümlülüklerini değiştirerek ödeme ve gider dengesini değiştiren kulüpler limitlerini artırmak için başvurabilirler. bu durumda limitler yeniden hesaplanır.”

    bankalar birliği dışındaki yapılandırmayı da silke silke kabul edeceksiniz.
  • "kulübe ait mevcut futbolcu ve teknik adam ücretlerinin toplamı, kulüp için tanınan limitin üzerinde ise başka kulüplerden transfer edilen futbolculara ait sözleşmeler tescil edilmez."

    paragrafı ile kulubün dolaylı yoldan transfer yasağı yediği anlamına geliyor sanırım.
  • bizim ülke futbolunu özetleyen söz bu bence: dün yediğin hurmalar bugün götünü tırmalar. ama problem, dün hurma yiyenlerin işler göt tırmalamaya gelecek gibi olduğunda çoktan arazi olmaları.

    şimdi teoride kulüplere (yani bir nevi şirketlere) harcama limiti getirilmesi mantıklı bir hamle. aksi takdirde popülizmin en sefil örneklerinin döndüğü türkiye futbolunda taraftarına yaranacağım diye karşılığı olmayan parayı, binbir rica-minnet-araya adam sokmayla bankalardan çekilen kredileri har vurup harman savuran ve sonunda başkanlık koltuğunu kaybetmekten başka en ufak bir hesap ödemeyen yönetici taifesinin önüne geçilemeyecek. yani sen kim köpeksin, hangi ülke gerçeğinde yaşıyorsun ki satamayacağın futbolculara senelik 7 milyon euroları, 4 milyon dolarları vsyi bağlamakta bir saniye bile
    düşünmüyorsun? zamanında demirel’in popülizmi sayesinde 40 yaşında emekli olan nesillerin ceremesini hala y ve z kuşakları çekiyor ve çekmeye de devam edecek, ama bizim yöneticilerin yediği herzeler devam, güzel iş vallahi!

    bir de işin bankalar birliği komplosu var: yani beni türkiye'de olan hiçbir şey şaşırtmaz, eğer kulüplere hükümetin çökme planı varsa -ki olabilir- şaşırmam; ama zaten her anlamda batık olan kulüplerimize bugünün türkiye'si gibi tamamen tek bir kişinin ağzından çıkacak şeylere bakılan totaliter rejimlerde çökülmesi için bankalar birliği'ne filan gerek mi var allahaşkına? benim gördüğüm şu: bankalar diğer her durumda yaptıkları gibi, verdikleri kredilerin geri dönmesini sağlamaya, risklerini azaltmaya çalışıyor. türkiye'de kulüplerin bankalara olan borcu korkunç boyutlarda, öyle 1-2 milyon eurodan bahsetmiyoruz, milyar liralara ulaşmış bir borç ekonomisi. bizdeki yönetici kafasıyla devam edilmesi durumunda sürdürülebilir hiçbir tarafı yok. bence zaten artık futbol ailesi toplu bir iflas açıklamalı; oyun olarak, kurumsal yapı ve kural koyuculuk-kurallara riayet olarak çoktan iflas bayrağı açıldı da ekonomik olarak da reelde mevcut olan iflasın kabulü lazım. aslında futbol da yetmez. ülke olarak iflas açıklansa yeridir. ölmüşüz biz!
  • tff başkanı sayın nihat özdemir, bloomberg’e kısa bir demeç verirken “eğer fenerbahçe yapılandırma anlaşmasına imza atarsa harcama limitleri de yükselecektir." ifadesini kullanmış.

    bu sözler ilgimi çekti. fenerbahçe'nin harcama limitini arttırmak için uygulayacağı yöntemden sadece biri olan, bankalar birliği ile borç yapılandırma anlaşması yapıp yapmaması neden sayın özdemir'in ilgi alanda? bu anlaşmanın adeta tavsiye edilmesinin esbab-ı mucibesi nedir?

    fenerbahçe spor kulübü umarım kolunu keser de kasaba minnet etmez.
  • 2008 yılı mart falan sanırım.
    yayın ihalesi bitmiş, klupler birliği toplanacak. adnan polat, yıldırım demiroren, sadri şenir, aziz yıldırım toplantı öncesi anlaşıyor. 4 büyüklerin yayın ihalesinden aldığı pay artmalı, diğer 14 takımın izlenirliği çok az şeklinde.
    toplantı başlıyor, klupler birliği başkanı aziz yıldırım kararı tartışmaya açıyor.
    ve bombaaa, şook şok şok.
    adnan polat, demirören ve sadri başkan karardan haberimiz yok, aziz yıldırım uydurdu diyor.
    ve bütün klupler bir anda azize düşman kesiliyor. aziz küçük takım düşmanı, adnan bir numaralı dost oluyor.
    o günden sonra gs neredeyse puan kaybetmiyor ve ipi göğüslüyor. şampiyonlar liginde yarı finalin bir golle kapısından dönen fener ikinciliğe düşüyor.
    bu da böyle bir anımdır.
    demem o ki domuzdan post, bu şerefsizlerden dost olmaz.

    hahaaaa editi: bosuna hatırlamamışım demekki. biraz önce fenerbahçe yönetim kurulu üyesi alp pirşen haber global ve trtspora açıklama yaptı. satırbaşları;
    - şuan hesapladığımız rakamlar geldi diyenler yapılandırma geri odemesi geldiğinde önümuzdeki yıl eksi bakiye verecekler. o zaman fenerbahçe icin yapılmayan yontem değişikliği onlar için yapılacak mı
    - bu sistemin gelmesine öncülük eden klüp biziz. arkasındayız, ama uefanın kriterlerini değil ispanyanın kriterlerini uyguluyorlar. hesaplama yonteminde hata var, seneye herkes batar u yöntemle,
    - ***** en güzeli: 18 takım anlaşıp tff ye gittik. yöntem değişmeli dedik. sadece bir klüp toplantı esnasında vazgeçti ve imzasını çekti. kim olduğunu herkes tahmin edebilir. 17 takımın imzası bir anlam taşımadı.
    iste sevgili suserlar. anlattığım hikayenin tekrarının değişik versiyonu.
    not: bu arada fenerbahçe 3-4 yıldır kontrollü şekilde limit kısıtlamasına gidiyor zaten. sorun bir anda %60 düşmesini istemek.
    takım değeri
    2016: 195 milyon€
    2017: 168 milyon€
    2018: 103 milyon€
    2019: 64 milyon €
    zaten düşürüyor fb. burdaki iyiniyeti neden görmüyor kimse.

    sistemin garabetlerinden biri de şu. diyelim ki gustavoyu 3 milyon euroya e satarsan, 1 milyo euro limit artıyor. onun yerine alt yapıdan 100 bin tl ye oyuncuyu profesyonel takıma aldığında kabul etmiyormuş sistem. alp pirşen bundan yakındı. ne demek istedi çok anlamsız, ama kendisi de onu diyor. neden diye, anlamadık bu uygulama nedir diye.
  • kulübün tapusunu isteyenlerin yaptığı boş açıklama. hepiniz defolup gideceksiniz.
  • bu yüzden kendilerinden onay alan hamsiler avrupadan men edildi
hesabın var mı? giriş yap