dolaylı
-
doğrudan olmayan, imaen, endirekt.
-
(bkz: dolaylı tümleç)
-
heralde dünyanın başka hiç bir dilinde dolaylı anlamındaki kelime olumlu, dolaysız anlamındaki olumsuz değildir.
-
aynı zamanda erzincan'ın refahiye ilçesine bağlı bir köy.
-
başkası ile ilişkili.
-
fazla dost göz çıkarır. dolaylı dost göz çıkarır. (bkz: dost/@ibisile)
yazdıklarım genelde kurgu olmayan ama karışık, saçma, iç ve dış gözlemsel, didişmeci, iddialı mozaik gibidir. bi boka benzemez, kafası karışık ve kafa karıştırıcı, kendini zor, dolaylı ifade edicidir. tek ki, içlerinde can ve çekim gücü olmasını istiyorum, can var zannettiğimde dangıl dungul, kendi titizliğime göre, kendi bildiğim gibi yazıyorum. hatta yazma yollarımdan biri yazışmalarımda ortaya çıkan bana ait yazı parçalarını, ilgili saydığım başlıklara, bağlamını hem belirtmeden hem saklamadan koymak, dayamak. yani gündelik yaşamdan yazmak, kum kum ufak ufak birikmek. (bkz: konuştuğu gibi yazanlar/@ibisile)
"eudemonia'nın başında, sahip olduklarımızın ve hayal ettiklerimizin, olduğumuz şey karşısında son derece tali şeyler olduğunu söylemiştim. yalnızca bilinç durumu kalıcıdır ve sürekli olarak etkilidir. (...) zira dolaysız olan yalnızca bilinçtir, diğer her şey dolaylıdır, tamamıyla öyledir." arthur schopenhauer - die kunst glücklich zu sein
(ilk giri tarihi: 13.6.2018)
(bkz: imalı), ihsas
(bkz: küfür etkisi yaratan iyi dilek cümleleri)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap