• bizimkiler abdestli sandıkları için izin vermiştir.

    namazında niyazında müslüman gemi işte fena mı.
  • edit: gelen özel mesajlardan derlemeler.
    1. mesaj: daha önce meşhur aşk gemisi(bkz: ms pasific) de türkiye'de yolculuğunu tamamlamıştır https://en.wikipedia.org/wiki/ms_pacific
    2. mesaj: türkiye bu konuda deneyimlidir ve altyapısı sorunsuz bir şekilde sökmeye uygundur. onaylı belge ve izinleri olan az sayıdaki ülkelerden birisidir.

    habere göre 600 ton asbest barındıran geminin hindistan'da sökülmesinin protesto edilmesi üzerine sök a.ş'ye satılarak sökülmek üzere türkiye'ye iteklenmesi olayıdır.

    yalan olmasını umarak paylaşıyorum

    --- spoiler ---

    brezilya donanması'na ait 'nae são paulo' isimli uçak gemisinin gövdesi, açık artırmayla türkiye'deki gemi söküm tersanesi sök denizcilik ve tic. a.ş.'yi temsilen rio de janeiro şirketi cormack maritima tarafından satın alındı. cormack maritima müdürü jorge cormack, 21 yıllık hizmetinin ardından hizmet dışı bırakılan geminin mayıs-haziran ayları arasında sökülmek üzere izmir aliağa'ya gönderileceğini açıkladı. daha önce de tepkilere neden olan aliağa'daki gemi söküm faaliyetlerine böylelikle bir yenisi daha eklenirken, uçak gemisinin içerisinde 600 ton asbest barındırdığı iddia ediliyor.

    'nae são paulo'nun kardeş gemisi olan clamenceau'nun da yıllar önce hindistan'da söküldüğü ve çevre aktivistlerinin geminin sökümü ile ilgili fransa'da ciddi tepkiler gösterdikleri öğrenildi. geminin bu nedenle sök a.ş.'ye satıldığı da iddialar arasında. resmi makamlardan ise henüz bir açıklama yapılmadı.

    asud: brezilya'nın başından attığı bela aliağa'ya geliyor
    asbest söküm uzmanları derneği (asud) ise sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı açıklamada, "brezilya'nın başından attığı bela aliağa'ya geliyor! türkiye asbest ve radyoaktif madde çöplüğü değildir! asbest ve toksik madde yüklü sao paulo gemisi yolda!" ifadelerini kullandı.

    'bizleri ciddi boyutta endişelendirmektedir'
    ege çevre ve kültür platformu (egeçep) eşsözcüsü ali osman karababa, türkiye'nin gemi sökümü ve buna bağlı hurda demir işleyen fabrikalar gibi çevreyi ve havayı yoğun biçimde kirleten teknolojilere ev sahipliği yapmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. anayasa'da halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının yer aldığına dikkat çeken karababa, "hükümetin var olan kirli teknolojileri süreç içinde hızla azaltıp sağlıklı bir çevrede yaşanabilmesi için üzerine düşen anayasal sorumluluklarını yerine getirmesi beklenirken, sürekli olarak bunun tersinin yapıldığını görmek bizleri çok ciddi boyutta endişelendirmektedir" dedi.

    'yeni gemi geldikçe atık miktarı artmaya devam edecek'
    dünyada çok az sayıda ülkede bulunan gemi söküm tesislerinden birisinin aliağa'da olduğunu söyleyen karababa, yıllardır yörede yaşayan insanların ve ekoloji örgütlerinin buna karşı birlikte mücadele ettiklerini hatırlattı. gemi söküm tesislerinden gelen hurda demiri işleyen kirli teknolojili demir çelik fabrikaları ve bu fabrikalardan çıkan milyonlarca ton ekotoksikolojik atıkların depolandığı cüruf depolama alanlarına da dikkat çeken karababa, "ekotoksikolojik atıklar suyla temas ettiğinde içeriğindeki toksik kimyasallar serbestleşerek doğaya dağılabilir hale gelir ve toprağı, suyu kirletir. işte bu atık türünden milyonlarca ton foça ılıpınar yakınlarında ormanlık alanın kıyısında, tarım alanlarına komşu bir konumda depolanmış durumda. ülkemize yeni gemiler sökülmeye geldiği sürece de bu atık miktarı artmaya devam edecek" diye konuştu.

    'ülkemizde yapılan kontroller ile dış kaynaklardan alınan veriler arasındaki asbest miktarı farklı"
    gelen gemilerin önemli bir bölümünde ciddi miktarda asbest bulunduğunun altını çizen karababa, bu asbestin miktarı konusunda ise genellikle kuşkulu bildirimler söz konusu olduğunu ifade etti. karababa, "ülkemiz sularına girdikten sonra parçalanmadan önce yapılan kontrollerde saptanan asbest miktarı ile dış kaynaklardan alınan veriler arasında ciddi farklar saptanmaktadır. bu fark ise ülkemizdeki değerlendirmelerde asbest miktarının az gösterildiği yönündedir" dedi.

    ege çevre ve kültür platformu (egeçep) eşsözcüsü ali osman karababa
    'asbest ciddi bir kanser etkeni'
    asbestin dünya sağlık örgütü tarafından "grup 1" kanser nedeni olarak sınıflandırıldığını hatırlatan karababa, "asbest solunum yoluyla alınır ve 10-50 yıl içinde sağlık etkileri ortaya çıkar. asbest, asbestozis, mezotelioma ve akciğer kanseri gibi geri dönüşümsüz ağır sağlık sorunlarına neden olur. bu nedenle söküm için getirilen gemilerde çok güvenilir değerlendirme yapılması, saptanan asbestin çok sıkı güvenlik önlemleri içinde gemilerden çıkarılması ve bertaraf tesislerine taşınması gerekir. ancak bu süreçte gemi söküm tesislerin sahiplerinin kurduğu 'gemi geri dönüşüm sanayicileri derneği' adlı kurumun denetimi söz konusu olduğundan sorunla karşılaşma olasılığı yüksektir" diye konuştu.

    'kar elde eden sermaye, kaybeden ise halk'
    geri dönüşüme çok önem veren gelişmiş ülkelerin gemi sökümü işiyle ilgilenmediğini belirten karababa, son olarak şunları söyledi; "gemi sökümü ve bununla ilişkili süreçte ülkemizin ve toplumun kazanımı söz konusu değildir. tam tersine halkımız kirli bir çevrede yaşamak zorunda kalarak ve buradan kaynaklanan toplumsal maliyetleri ödeyerek, sağlıklarını kaybederek, yaşam kaliteleri bozularak yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmaktadır. sonuçta kâr eden sermaye kaybeden halk olmaktadır."
    --- spoiler ---
  • hindistan'ın bile - bakın "bile" kelimesi burada çokomelli- kabul etmeyip başından attığı gemiyi alarak yaşadığımız utanç verici bir durum. eskiden bangladeş veya o taraflarda karaya oturtulup sökümü yapılan ve insanların felaket şartlarda çalıştığı yerleri belgeselde izlerdik. sağolsunlar belgesel izlemeyin direk yaşayalım diye hizmeti ayağımıza getirmişler.
  • tüm dünyanın çöplüğü biz mi olacağız. yeter artık, bu kadar aşağılandığmız bir dönem hiç olmadı.
  • bugünkü hadise değildir. yıllardır bu ülkede zehirli gemilerin sökümü yapılıyor. kimsenin de umrunda değil.
  • ahsakldahsd :) lağımın, bokun içinde yaşayan adamlar bile protesto etmiş ve bundan sonra "nerede protesto etmezler" diye düşünüp bize göndermişler. kime göndereceklerini iyi biliyorlar.
  • biraz bilgi vereyim, ne de olsa kutsal bilgi kaynağı.*

    asbestli gemiler aliağa'da sökülüyor bildiğim kadarıyla.

    artık gemi inşaat sektöründe asbestli malzeme kullanmak yasak. tersaneler, gemiyi armatöre teslim ederken asbestos free declaration denilen dökümanı teslim etmek zorundalar. bu döküman, üreticiler tarafından verilen ve resmi kabul edilen belgedir. eğer türk üreticiler bir çakallık yaparsa, soluğu türk değil yabancı mahkemelerde alacakları için hayatları sevilir. yabancı üreticiler için de aynı kurallar geçerli tabi, ancak tahmin edersiniz ki bu tarz çakallıkları yabancılarda pek göremezsiniz.

    2018 yılından itibaren yaklaşık 14 farklı zararlı maddenin gemi inşaasında ve gemi ekipmanında kullanılması yasaklanmıştır. asbest ise çok daha öncesine dayanıyor, yanlış hatırlamıyorsam 2012'den sonra kızağa konulan hiç bir gemide asbestli madde kullanılmaması gereklidir. günümüz itibariyle, 2018 yılından önce inşa edilen gemilere denetçi gönderilip numune alınarak testler yapılmakta, sonuca göre "ihm" dediğimiz dökümantasyon hazırlanmaktadır. bu testler içerisine asbest de vardır. ancak amaç 14 maddeyi kontrol etmektir.

    ihm, yani inventory of hazardous material; yine bir döküman çeşidi olup avrupa karasularına girip çıkan veyahut avrupa bayraklı gemilerde (500 grosston ve üzeri) bulundurulması zorunludur. çünkü gemiyi sökerken bu dökümana ihtiyacınız olacak. neden? çevrenin ağzına sıçmayın diye.

    ihm & afd gibi dökümantasyonları bulundurmayanlar çevreyi kirlettikleri gerekçesiyle gemilerinin bağlanmasına sebep olabilir, mahkemelik olabilir, kara listeye alınabilirler. dolayısıyla mevzu ciddidir.

    özetle, çevre kirliliği & insan hayatı için alınmış bir çok önlem olmasına rağmen, bu gemilerin sökümü muhtemelen çok iyi para kazandırdığı için ülkemizde bu faktörler hiçe sayılıyor. her şey para için tabi ki ve bu da epey üzücü bir durum.

    merak eden olursa daha fazla detay paylaşabilirim ama gemi inşaat piyasasındaki güncel durumu ve avrupalı'ların bakış açısını sizlere anlatmak istedim.

    edit: haberi okumadan genel bir bilgi paylaşmıştım, haberde de sökümün aliağa'da olacağına dair bilgi verilmiş.
  • tlc'de izledigim ev yenileme progranlarında evin içinde 1-2 metreküp asbest dolgu görüldüğü anda hazmat ekiplerinin bölgeyi karantina altına aldığı anlar geldi aklıma.

    bize gelen gemide 600 ton olduğu söyleniyor.

    bu ülke insanı sahipsizdir diye boşuna söylemiyorum, akp ile daha da sahipsizdir.

    şimdiden geçmiş olsun.
  • o asbesti sırf kâra çevirmek için vanilya parçacıklı gazoz yaparlar da sana içirirler ruhun bile duymaz. yoluna herşey mübah, lezzetinden sual olunmaz yâ şatafat.
  • ulan güzelim ülkemizi dünya'nın göt deliği haline getirdiler.

    inanılması gerçekten güç.

    daha ne yapabilirler diyoruz hiç durmuyorlar ki yetişemiyoruz artık dermanımız kalmadı.

    düşünsene bunu yaptıran patrondaki vicdanı.

    onu sökecek işçilerin erken yaşta öleceklerini biliyor, çevresinin zehirleneceğini biliyor ama umrunda bile değil.

    .mına koyayım afrika ülkeleri bu ülkeden daha bilinçli insanlar tarafından yönetiliyor.
hesabın var mı? giriş yap