• 422-426. bloklar arası bilet aradığım maçtır, elinde olup elden devredebilecekler yeşillendirsin.

    galatasaray'ın derbi galibiyetini anlamlı kılmak için kazanmak zorunda olduğu zorlu maçtır. rize'nin son derece hazır şekilde çıkacağına şüphe yok, erkenden gol bulup maçı kontrol altında götürmek gerekir. ayrıca kazanarak puan farkını 5'e çıkarıp rakibini baskı altına alma açısından da önemli bir maç.
  • kendi işlerini güçlerini bırakan kuşların yakından ilgilendiği maçtır.
    zira kendileri an itibariyle galatasaray puan kaybetmediği sürece şampiyon olamayacaklardır. bu da kendilerini derinden yaralamaktadır.
  • maç ilk yarıda zora girerse devre arası gerekli motivasyonun sağlanması ve oyuncuların ikinci yarıda çok daha farklı oynaması sağlanması gereken maç.

    tıpkı geçen bir rakibimizin maçında olduğu gibi..
  • palamut reis’in üçüncü kaleci, dördüncü forvet, 3-4-3 sistemiyle oynamasını beklediğim maç.
  • dinlenmiş galatasaray'ın rahat kazanacağı maçtır. rize bir iki pozisyon bulur onları da muslera çıkarır. duran top, icardi, kerem vs 2-0 maç biter.
  • halil umut meler ya da ümit öztürk'ün atanacağı maç olur. bilgisayar ya da sistem bu hakemleri atıyormuş maçlara...
  • ilhan palut ayrı konsantrasyonla hazırlanır ve muhtemelen köhn'ün arkasına pırpır bir oyuncu sarkıtmaya çalışır. yukardaki yazar arkadaşın dediği gibi gs'ye 2-3 top gelir ve muhtemelen muslera çıkarır. ben yine de berabere biteceğini düşünüyorum, 2 hafta sonra biz ts'ye takılıp şimdiki haline gelir puan durumu tekrardan.

    başlığa küfür etmeye gelen ergenlerden bıkan, sadece futbol okumak için bu başlıkta toplanan yazarların okuyabileceği yorumlara devam.
  • maça gidemeyecek olan varsa ücretsiz ya da cüzi bir miktar karşılığında biletine talibim.
  • rahat olun. fenerin diğer köpeğine koyup geçeceğiz. sen benim babamın kim olduğunu biliyor musun diyecek. 37.hafta da babalarına koyacağız.
  • artık bir yerde patlayacağımızı düşünüyorum. o yer de bu yer olabilir.

    kötü oynuyoruz. çok fazla formsuz futbolcu var. çok fazla isteksiz futbolcu var. çok fazla kötü niyetli futbolcu var. bu sebeple inanılmaz dar bir rotasyon ile ve eksik mevkilerle mücadele etmeye çalışıyoruz.

    bugüne kadar bireysel başarılarla ve okan hoca'nın şapkadan çıkardığı tavşanlarla iyi kötü geldik. ama artık birilerinin sazı eline alması lazım.

    defansın ortası, kale ve 6 numara okey. gerisi tamamen muamma. elimizdeki en formda kanat oyuncuları kerem ve barış alper. iyi hoşlar ama bir cengiz bir irfan can hatta bir tadic değiller. üstelik yedekleri de yok. bu arada şu anki durumlarına göre yorum yapıyorum. zira bizim bildiğimiz kerem geri dönse saydığım üç ismi de donunda sallar. ama bu ara çok formsuz.

    icardi desen bence soru işareti. sene başından beri fizik olarak hiç hazır bir görüntü vermedi. bildiğin kilo fazlası var herifin. hasbelkader savunma arkasına bir top atılsa 20 metre top sürecek hali yok. bitiricilik eyvallah, oyun aklı eyvallah, hava hakimiyeti ve top dağıtımı eyvallah ama forvet olmanın gerektirdiği sikicilik bu adamda yok.

    10 numara pozisyonu mertens'in. takımda hücum anlamında en güvendiğim isim. ama biz o mevkide neler neler gördük. klasına lafım yok. hırsına lafım yok. iyi niyetine lafım yok. ama nihayetinde 37 yaşında ve bunu hissedebiliyorsun.

    8 numara çözülemeyen bir sorun. milletin ayılıp bayıldığı demirbay benim için çok yetersiz. inanılmaz temposuz ve lanse edildiği kadar ayağı iyi değil. ondan formayı alabilecek düzeyde bir oyuncu da yok.

    yedek kulübemiz çöp oğlu çöp. beşiktaş maçında hoca değişiklik yapmadı diye kızanlar oldu. ama yedek kulübesinden güvenebileceğin bir tane adam çıkmadı. 13-14 kişi ile top oynuyoruz. bir sakatlığa bakar tepetaklak olmamız.

    gelelim 100 yılın en iyisi geyiğine. siz takım görmemişsiniz. ya da balık hafızalısınız. bu kadronun benim için geçmişte orta sıralarda bitirdiğimiz lig maceralarındaki kadrolardan farkı yok.

    çok pahalı kadroymuş. kadroyu pahalı yapan adamlardan verim alamıyorsun ki. rakamları yükselten adamlar ziyech, zaha, tete, ndombele, sergio gibi adamlar. ama bunların katkıları inanılmaz kısıtlı. hiç olmasalardı da üç aşağı beş yukarı bu seviyelerde olurduk.

    hasılı gidişatı hiç iyi görmüyorum. şu an iki umudum var. birincisi winner takım olma ile gelen kazanma alışkanlığı. diğeri ise okan buruk.

    geçen yıl da umutsuzluğa düştüğüm ya da korktuğum zamanlar olmuştu. sonra icardi'nin bizde olduğunu hatırlayıp rahat bir nefes almıştım. bu yıl okan hoca için aynı şeyleri düşünüyorum. kartal'a göre birkaç gömlek üstün. ve en güzeli akhisar, başakşehir gibi kısıtlı imkanlara sahip takımlarda kupa kazanmış olması. bu deneyimler ona sineğin yağını çıkarmayı öğretmiş olabilir. yolu açık olsun.

    konsantrasyon.
hesabın var mı? giriş yap