• hayatın temel tercihlerinden birisinin iki şıkkıdır. birincisine halk arasında prim yapması için kariyer yapmak da denebilir. ikincisine ise halkı soğutmak için sorumsuzluk, vurdumduymazlık denir.
    eh doğru da denir. çalışmak için yaşamayan adam artık değer üretmekle uğraşmaz. gerekeni üretip kalan zamanı kendisine ayırır. kendisine fazla zamanı kalan kişi de çok düşünür. çok düşünürse saçı dökülür beli bükülür. maazallah ne gerek vardır bu dertlere. devlet hepimizi zaten düşünmektedir. bu arada hande yener de yeni albüm çıkarmışken onu düşünmek daha evladır.

    daha az zırvalanarak toparlanmışı için bkz: aylaklığa övgü - bertrand russel
  • tam aklımdan geçerken sözlükte başlık olarak gordugum onerme.bazen hepimiz yasamak icin calısıldıgını unutuyoruz galiba diye düşündürür.
  • türkler ve avrupalılar'ın en büyük farkıdır. genel olarak türk insanı kazandığı parayı ya biriktirir * ya da o para üzerinden para kazanmaya çalışır. avrupa'da ise çoğu zaman kazanılan para damağa, kültürel etkinliklere ve yaşanılan mekana harcanır.
  • cidden kapitalizmin yükselişi ve onun ruhu olan protestan ahlakının hepimizin hayatına müdahale eden mottosu. kapitalizm bir sistem olarak insanlığa ilerleme ve bunun sonucunda daha iyi yaşam getireceği onu savunan teorisyenlerince savunulmuştur. fakat kapitalizm bunu sağlamak yerine insan hayatının manasını çalışmak için yeniden kurmuştur. insan emeğinin sömürüsü ve üretilen artı-değere el koyma ihtiyacı üzerinden biçimlendiğinden dolayı, bütün eğitim sistemini ve ideolojik araçlarını bu önermeyi belletme üzerine kurmuştur. toplumsala faydalı olabilmenin koşulu çalışmaktır çalışmayan aylaktır, bozucudur, düşkündür demiştir. bir yandan bunu söyler ama diğer yandan işsziler ordusunu çoğaltarak çalışanlara tehdit olarak tutmayıda iyi bilir. işsizlerde daha düşük ücretlerele çalışmaya bakın ne kada azimli diye çalışanları korkutur. yani sonucunda samimiyetsiz bir önermedir kapitalizm altında. buna karşı (bkz: tembellik hakkı) her zaman savunulmalıdır.
  • uzerine nakarati soyle giden uygun parcayi dinlemek icin,

    as i lay to die the things i think
    i dont want to regret what i did- i worked for life
    as i lay to die the things i think
    did i waste my time. i think i did- i worked for life

    the faint, agenda suicide
  • işveren, işçisinden çalışmak için yaşamasını ister. çok hırs sahibi değilse eğer, bu sayede kendisi yaşamak için çalışabilecektir. aynı anda, çalışması için yaşaması beklenen işçi, yaşamak için çalışmanın hayallerini kurar.
    günün birinde roller değişir de, o işçi işveren konumuna gelirse, eğer yine çok hırs sahibi değilse, emrinde çalışmak için yaşayan işçileri görmek isterken, kendisi de yaşamak için çalışma rüyalarına dalar.

    ama istisnaları görmezden gelirsek gerçek genelde aynıdır.
    çalışmak için yaşayan mutsuz insanlar. kabullenilmese de hep bir umutla değişeceği zannedilen mahvolmuş hayatlar.
    ve gün gelir, o da biter.
  • bir hayatı heba etmek...
    ot kadrosu ile oksijen tüketmek...
    20 yıldır yaptığım şey...
  • "hepimiz birer bordro mahkumuyuz" dedirten söylem.
  • .."hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
    bir ömür karşılığı, bir ömür yani."..

    (bkz: her şeyi bırakıp gitme isteği)
    (bkz: can yücel)
hesabın var mı? giriş yap