• (şımartmak) birini şımartma eylemi. şımarmasına yol açmak.
  • bir insana gereginden ve hakettiginden çok fazla ilgi göstermek.
  • genelde dil kullanılır.. gerektiğinde parmak..
  • ici bos iltifatin hedef nesnenin niteliklerinin dejenerasyon*una yolacacagi ima edilen eylem
  • insanın sevdiği, kıyamadığı şeylerin bir dediğini iki etmeme durumudur. her horoz kendi çöplüğünde öter ise hedef, bu ayrıcalıklı çöplüğü yaratmaktır. hem neden yapılmasındır, yaşamda kaç kere insanın karşısına bu davranış örüntüsünü yaşantılabileceği ilişkisi olmaktadır. inanın efendim bir elin parmağını geçmez..
  • farkinda bile olmadan gerceklestirdigimiz hadise simartmak. surekli vermeye gonullu kisinin musebbibi oldugu eylem.

    biri olsun dusunun, hatta bu siz olun. surekli etrafinizdakilere verin, ne isterlerse verin, hatta ne istemezlerse de verin, durmadan verin. iyilikler yapin, kanatsiz melek desinler sizin icin. sevdiklerinizin altina puf minderler koyun, meyvelerini soyun, dilimlere ayirin, agizlarina da siz verin hatta, kahvelerini yapin.. sonra bir arkadasinizin odevini yapin, nikah zamani gelmis eli ayagina dolanmisken davetiyelerini siz dagitin hic tereddut etmeden, basi sikistiginda elinizdeki tum parayi verin. kimsenin pek de umursamadigi bir arkadasinizin mezun oldugu gunun kutlamasini organize edin, tum sevdiklerini biraraya getirin..

    sonra dara dustugunuzde, hasta oldugunuzda, caniniz pek de ehemmiyetli olmasa da bir seye sikildiginda onlardan medet umun, ama hicbir sey de alamayin. cok da umrumdaydi edasinda tepkilerini, akliniz hafzalaniz sasmis, gozleriniz sulanmasin diye kendinizi sikar haldeyken sindirmeye calisin. aman disinizi sikip agzinizdan kirici bir laf cikmasin diye ugrasin ki kanatsiz melek sifatiniz yitmesin kimsenin dilinden.

    siz simartin yarali parmaga isemez kisileri, herkesi rahat ettirin, kimse de sizin icin parmagini kimildatmasin. nihayetini dusunun bir de, nereye kadar gidecegini dusunun. siz dusunedurun, ben bilemedim hala..
  • avuçların arasında incitmeden tutmaya doyulmayacak bir sevginin öznesine**** yapılmasından zevk duyulan, ama daha önemlisi hiç korkulmayan hareket, söz, bakış.

    bir daha asla şımartamayacak olunan zamanlar gelmeden, dolu dolu, sonsuzca yapılması gereken şey ayrıca.
  • simartirken simartmaya doyamak asil simartmaktir. kendini simartmak oldugu kadar sevgini de.

    doyamayip derya deniz yuzmek misali...

    (bkz: seni pamuklara sarmalar sararim)
  • nedir anlamıyorum ki... çikolata yemenin adı "kendini şımartmak", bildiğin gold kahve "şımartan aroma" oluyor. yıllar sonra gittim tonik aldım, üstünde "cildinizi çok yumuşak biçimde nemlendirerek şımartır" yazıyor. gerçi fosur fosur sigara içip benzi karartınca, cilde resmen dayak atınca, bir tonik sürmeyle ne kadar gönlünü alabiliriz, onu da bilmiyorum ya. yine de fazla sürüp de arsız etmeyeyim, tepeme çıkarmayayım diye günde bir yalapşap sürüyorum. çikolata yerken de ciddi bir tavır takınıyorum, yüz vermiyorum fazla ki kendim çok şımarmasın. kahve içerken koklamamaya gayret gösteriyorum elimden geldiğince.

    ama tezi bir bitirsem, ah bir bitirsem, çikolata banyosu yapıcam, göbeğimden zeytin yiycem kendimin.
hesabın var mı? giriş yap