• istanbul şubesi küçükyalı sahilinde açılmış metrelik kebabıyla ünlü meşhur adana'lı restoran.
    ikramın bol, fiyatların makul olduğu duyumunu aldık ama denemedik henüz.
  • iç mekanlarda sigara içilmemesi yasağını takmayan kebapçı. dört bir tarafı kapalı olan bahçe kısmında millet fosur fosur sigara içiyor.
  • küçükyalı şubesinde kebap yemeyen bünyeme zorla kebap yedirtmişlerdir sevdim mi sevmedim ama olsun teşebbüste bulunduruldum.
    kebap yemeyen adamın kebapçıda ne işi var diyen seslerinizi duyar gibiyim mezeler ve ortam güzel gitmek için bu da bir nedendir.
    istanbuldaki tabiri caizse kaşarlanmış populer kebapçıların yanında ortamı, havası ve fiyatlarıyla über bir hizmet sunuyorlar.

    arz ederim.
  • ulasimi kolay, mezeleri ve metrelik kebabi ile uygun fiyata keyifli vakit gecirilebilecek, kebap denince anadolu yakasinda ilk akla gelen mekanlardandir
  • yaklaşık 2 saat önce sonunda denemiş olduğum mekan. hele doğumgünüm için hazırladıkları pastayı kısılmış ışıkla ve salonun olağanca alkışıyla kesmek işte bu paha biçilemez! 2 gram kıçım vardı o da tavana vurdu.. bu arada daha önce kebap yediğinizi zannediyorsanız henüz kolcuoğluna gitmemişsiniz demektir.
  • akşam hadi kolcuoğlu'na gidelim dediler. daha önce denemediğim için sallamayarak olur dedim.
    arabadan inmeden 3 dakika önce "şöyle güzel, böyle güzel" dediler. "beklentimi yükseltmeyin, hayal kırıklığı olacak" dedim.

    sonra arabamızı valeler çok ilgili bir şekilde aldılar. içeri girdik. 8 kişiydik. oturduk. önden salata çeşitleri yağdı. sonra mezeler gelmeye başladı. en son kebap geldiğinde ise hem bünyeme hem gözlerime şenlik bir durum vardı.

    yemek bitimi, tatlı ve meyveler geldi. allahım dedim bu ne keyif.

    garsonlar sanki misafirlikteymiş gibi ağırlıyorlar, servis kaliteli. şenol bey direk kebabı kendi yapıyor masaya getiriyor. hoş geldiniz, afiyet olsun diyor.

    hesap mı, o kadar yiyecek, sınırsız şalgam suyu. 20lik rakı (pazar akşamı olduğu için sabah 6da kalkacak olan benim gibi bünyeler alkol almadı), çaylar, sodalar... sadece 320 lira geldi. adam başı yaklaşık 40 lira tuttu. o zamana kadar sağda solda boşuna para harcamız yemek yiyoruz diye hayıflandım.

    kebap hem lezzetli hemde etin ağır bir kokusu yoktu, şişkinlik yapmadı yediklerimiz...

    sigara konusuna gelince, açılan sistem tavan vardı. sigara dumanı yoğunlaşınca açıyorlar. ısınan hava yükseliyor. hemen kapatıyorlar.

    keyifliydi. 2 haftada bir arkadaşlarla çıkar yemek yer içki içeriz, böyle keyiflendiğimi hatırlamıyorum.

    oranın müdavimlerinden olacağım kesin. mekanı seven yazarlarla iki duble içki içeriz kimbilir...
  • mekanın en güzel yanı "ne yesem" sorusunu size asla sordurtmaması. sadece içeceğinizi soyluyorsunuz o kadar. adamlar getirmeye başlıyorlar; mezesi, ara sıcağı, kebabı, tatlısı, meyvesi... bıktırmadan usul usul yediriyorlar adama... gelen mezelerin ve kebabın hepsi en üst kalite olmasa da, yerlerde gezinen hiçbirşeye de rastlamadım, aralarda çıkan bomba lezzetler de yok değil...

    bu kadar çok yemeği ve içecegi bu kalitede servisle tüketebileceginiz ve bu kadar uygun hesap odeyebileceginiz istanbulda kac mekan vardır bilemiyorum. nevizadede standart bir rakı masasında odeyeceginizden daha fazla odemiyorsunuz. biz kişi başı elli lira odedik ki 2 tane 100 cl'lik rakı, 5-10 adette bira tuketildi yemegin yanında...
    şiddetle tavsiye ediyorum...

    uyarı: rakıyı domuz sıkısı dolduruyorlar, 5. dublede yeminle taşşak gibi oldum.
  • mekanına gideni doyurmadan göndermeyen yüce insan.
  • aynı hafta içerisinde hem çarşamba hem de cumartesi akşamı gittiğim mekan. lakin cumartesi gecesi gidilmesini pek tavsiye etmiyorum. şehir dışından gelecek misafirlerimi ağırlayacağımdan cumartesi akşamı için 3 gün önceden düzgün bir masa için rezervasyon yaptırmama ve cam kenarında 2. masayı ayırdık demelerine rağmen az kişi olduğumuz için (4 kişi) mutfak kapısının yanında bir masa ile karşılaştık. diğer masalar dolu olduğu için mecbur kabul ettik. bütün gece masamız servis masası olarak kullanıldı hatta garsonlar diğer masalardan topladıkları bulaşıkları masamıza bıraktığı dahi oldu. buna paralel olarak servis te kötü olunca misafirlerime rezil olmaktan başka bir işe yaramadı. her siparişimizi 2 kez verdik. kebap geldiğinde tabaklarımızı kalkıp kendimiz değiştirdik. mutfak yanında olduğumuzdan tabakların yerini bulmak çok zor olmadı.

    diğer ünlü kebapçılardan daha az paraya daha çok yemek getiriyor olabilirler ama ışıkhan, hatta suadiye'de yusuf usta var iken bir daha tercih edeceğimizi zannetmiyorum.
  • mükemmel mekan. adanadaki şubesini de zaten severdik ama istanbul versiyonu, ki adanada menderesteki mekan kapandı zaten, çöldeki vaha olmuş.

    -öncelikle istanbul'da yediğim en başarılı 2-3 adana kebaptan birini yedim burada. belki de en iyisi bilmiyorum.
    -sadece içecek siparişi almaları durumunu beğendim. önce biraz korktum açıkçası. güzel bir fikrin kötü uygulanışı ile karşılacağıma emindim. ancak gerçekten hem nicelik hem de nitelik açısından mükemmeldi sofra.
    -ikram cidden ve cidden adana standartlarında. hatta iyi adana standartlarında. adanalılar bilir artık eskinin birçok kebapçısı da istanbul tipi lokantalara özenip, işin rengi ve tadı olan ikram zenginliğini es geçiyorlar. şöyle söyleyeyim önceden yer ayırtıp 5 kişi geçtiğimiz cuma gecesi gittik. masada hepsi ikişer tane olmak üzere; ezme salata, çoban salata, roka-domates, tereyağı-tulum, arnavut ciğeri, çerkez tavuğu, antep ezme, rus salatası, çiğ köfte, turp-yeşillik, tahin salata, soğan, bok püsür vs gibi hem genel hem de adana işi birçok meze mevcuttu. arada fındık lahmacun pide, güveçte sıcak pastırmalı humus ve haşlama içli köfte geldi. kebap muazzamdı 5 kişi için adana standartlarında dahi oldukça tatmin edici olmasının yanında; üstünde tavuğuyla, kanadıyla, sarmasıyla, pirzolasıyla en az iki porsiyon daha yemek vardı. üstüne yine envayi çeşit meyve ve toplamda yaklaşık 4-5 porsiyon edecek peynirli ince baklava, sıcak irmik helvası, dondurma, kazandibi ve fıstıklı kadayıf geldi.
    -çayımızı kahvemizi eksik etmediler, her daim sıcak ekmek geldi masaya, hizmet çok iyiydi. şöyle ki; mekan ful olmasına ve fazla bahşiş çıkmayacak ağır bir grup olmadığımız her halimizden belli olsa da garsonlar rakı içmeyi sevmeyen ve diğer 4 kişi aksine bira içen arkadaşımıza "şalgam getireyim şalgamla deneyin" diyecek kadar ilgililerdi. 3 saate yakın yiyip içtik, bir kez garsondan buz istendi. bunun dışında bir kelam etmemize gerek kalmadı. hem hız, hem yemeklerin getirilme aralığı, hem ilgi cidden harikaydı. ve garsonlar ne frankofon bir snobluk ve ciddiyet içindeydiler, ne de istanbul'un cipcop zevzek garsonları gibilerdi. tam adana tadındaydı garson kardeşlerimiz bile.
    -maç izledik, 1 büyük rakı ve 6-7 tane bira içildi; ve tüm saydıklarıma 5 kişi adam başı 50 tl verdik çıktık. gidip taksim'de orta halli bir yere oturup birkaç meze ve 3-5 ara sıcakla rakı içince en az bu kadar hesap verdiğiniz ve kalabalık içinde sıkışıp, sikindirik bir hizmetle karşılandığınız düşünülürse oldukça iyi buldum hesabı.

    yukarıda öküz ve görgüsüzce yemeklerden bahsederek milleti acıkdırdığım için özür dilerim. ancak sanırım ilk kez istanbul'da bir mekandan bu kadar memnun kaldım ve eleştirecek hiçbir şey bulamadım. umarım 2. ve 3. gidişlerimde de aynı tatmini yaşarım. ki gördüğüm kadarıyla zor beğenen sözlük camiası bile oldukça memnun kalmış mekandan. hatta ekipte müzmin muhalefeti ve eleştirelliğiyle tanınan bir arkadaşım mekanı; "bu ne biçim şey be. her şeyi getiriyorlar, hizmet iyi. biraz da bıraksınlar biz bir şey isteyelim." şeklinde eleştirmek zorunda kaldı.

    gideceklere bir önerim var. arkadaş grubunuzla giderken sakın bu mekanda yiyeceğiniz yemeğin üstüne plan yapmayın. biz yaklaşık bir yıldır adam gibi bir araya gelememiş bir grup olarak gittik. ekipten biri askerden yeni gelmiş, bir diğeri de hollanda'dan dönmüştü. yemeğin üstüne ciddi biçimde alkol almak, başka mekanlara akmak, sabahı da kahvaltıya gitmek gibi planlarımız vardı. hepsi yalan oldu. zira ciddi biçimde aşırı yemenin sonucunda külçe gibi yığıldık kaldık. bir arkadaşın evine geçildi ve kimsenin bir bira içmeye, içkiyi bırak sohbet etmeye mecali yoktu. evlere dağılmak durumunda kaldık.

    gidiniz, deneyiniz...

    şenol abi'ye sevgi, saygı ve takdirlerimi sunuyorum...
hesabın var mı? giriş yap