• şark çıbanı...
    yawus sultan selim'i öldüren hadise..
    "öyle her iltihabi şeye dalmayın" cümlesinin ne kadar haklı olduğunu gösteren olgu
  • yavuz bahadıroğlu'nun anlattığına göre bu çıban ilk çıktığında sultan selim bunu sivilce zannetmiş, yaverine 'sıkıver şunu gitsin' demiştir. ancak yaveri 'hünkarım belki ciddidir, hekime gitsek' dese bile bildiğini okuyan sultan hamama gidip tellaklara sıktırmıştır.
    sonrası malum...
  • (bkz: karbonkül)
    (bkz: şir i pençe)
  • şark çıbanı değildir, karbonküldür. şark çıbanı leishmaniasisin mukokütanöz tipidir.
  • ahanda şöyle birşeydir o yavuz'un tellaklara sıktırdığı.
  • sırtında "şirpençe" denen bir yara çıkan yavuz sultan selim han bu hastalık vesilesiyle yatağa düşmüştür. ölüm vaktinin geldiğini anlayan ulu hakan yanından ayrılmayan kadim dostu hasan can'a durumunu sorar:

    - hasan can durumumuz nicedir?

    - hünkarım allah'la olma vakti geldi

    - bre hasan, sen şimdiye kadar bizi kiminle bilürdün?

    daha sonra padişahın isteğiyle hasan can "yasin" suresini okumaya başlamış padişahta kendisine eşlik etmiştir. hatta bir yerde yanlış okuduğunu söylemiş tekrar baştan almasını istemiştir. ancak sureyi bitiremeden ruhunu hakk'a teslim etmiştir.
  • ben bunu eskiden şirinipençe diye bilirdim.ufakligimda tirnaklarimi yedigimde rahmetli dedem, "tirnaklarini yeme şirinipençe olursun" diye korkuturdu, ben de tırsıp tirnaklarimi kemirmezdim.
  • şirpençe (şarbon), bir spor oluşturan ve bakteri olan bacillus anthracis'in neden olduğu ciddi bir hastalıktır.
  • evet atına atlayıp haremini terkedip başkentine kadar gelinen adam yavuz’un karşısına cıkıp onu yaraladı haklısın.
  • "sultan selim'in sağ elini bir kartal pençesi gibi açıp sultan bayezit'in göğsünü şiddetle ittirmesi ve o yaşlı babanın oturduğu minderde yıkılacak gibi sendelemesi gözümün önünden hiç gitmiyor. ...ıhtiyar sultan bayezit, otuz yıldır hükmettiği devletin elinden gittiğine üzülen bir hükümdar olarak değil de oğlundan böyle bir muamele görme bahtsızlığını yaşayan bir baba olarak çok ama çok içerlemiş olmalıydı. yalnızca "oğul beni zebun ettin, inşallah şîr-pençeler elinde can veresin" diye mırıldanmış, sonra da boynunu bükmüştü"

    (bkz: şah ve sultan)
hesabın var mı? giriş yap