• hüznün maçı. allah'tan o kadar bin kişi gözyaşı döktü de, mecidiyeköy'de yollar kapanmamıştı. mecidiyeköy'de o gün futbol dışında her türlü kuzey disiplini sporları rahatlıkla yapılabilirdi. hadi diyelim ki son saniyeyi unuttuk, asla unutamadığım bir olay daha yaşanmıştı maçta. bizimkilerden tugay kerimoğlu, werder'den ulrich borowka bütün maç top tepmişti. tugay rüzgârı arkasına alıp 50 metre öteye vururken, borowka rüzgâra karşı 60 metre topa vurabiliyordu. borowka'nın kaleden kaleye şut da attığı karşılaşmada, bir amca bu duruma haklı olarak isyan etmişti; onun sesi hâlâ kulaklarımda, "bir elin gavurunun baldırlarına bak, bir de bizimkinin, bizimkiler iyi beslenemiyor ki çocukken".
  • ilginc bir sekilde kar yagisinin sadece mecidiyekoy ve civarinda etkili oldugu bir gun oynanan avrupa kupa galipleri kupasi ceyerek final karsilasmasi
  • yıllar sonra gelen bi itirafla karın bilerek temizlenmedigi soylenen mac.eger cidden oyleyse kendi dusen aglamaz,elinde patlamak gibi bircok laf,basından asagı kaynar sular dokulmek deyimiyle birlesiyor.mantalitenizin .mina koyiyim dedirten mac.
  • http://imgarsiv.sabah.com.tr/…ec8f5642a198c2fcr.jpg
  • oynandığı gün az ötede olan inönü stadyumu günlük güneşlik iken ali sami yen stadyumu kar buz altında olan maç. hatta söylenirdi ki maçın inönü stadyumu'nda oynanması teklifini "ali sami yen'in havası başka oluyor" diye mustafa denizli reddetmiş.
  • bremende oynanan ilk maçta kosecki nin attığı golle 1-0 öene geçmiş, sanırın son 15 dakikaya bu skorla girmiştik.maç 1-1 devam ederken defanstan topla çıkmaya çalışan tugay kerimoğlu topu kaptırmış ve golü yememize sebep olmuştu.bu maç kosecki nin galatasarayda oynadığı en iyi maçlardan biridir.
    maçın bitiminde mustafa denizli tarihi beyanatlarından birini vermişti.
    -birileri onlara istanbulu anlatacaklar
    istanbuldaki rövanşa bu öz güven içerisinde çıkan galatasaray malesef kötü hava şartlarının kurbanı olmuş ve tur elinden uçup gitmişti.
    genç bir oyuncu vardı tamer diye 2 metreye yakın bi adamdı, pek bir işee yaramazdı son dakikalarda çizgideki topu içeri itemeyen rotariu ya saldırmıştı nasıl o golü atamadın diye.
    mustafa denizli maçtan sonra da
    -ilahlar kazanmamızı istemedi demişti
  • bugun $u havayı görünce tekrar normal $artlarda oynanmadıgını anladıgımız ve andıgımız kupa galipleri kupası macı.
    aslında mecidiyeköy dı$ında oturan herkes o günün ugursuz bir gün oldugunu ve i$lerin iyi gitmeyecegini kolayca anlamı$tı. tribünler bu kar kıyamete ragmen tıklım tıklım dolmu$ ve ilk macta alınan o $anssız maglubiyetin hesabını sormak üzre beklemeye ba$lamı$lardır.

    ancak nutella ile beslenen alman tosunlarına kar$ı bizim mustafa olsun, tugay olsun genç aslanlarımız gol atmaya muvaffak olamamı$lar ve mac 0 - 0 berabere tamamlanıp galatasaray elenmi$tir. macın son dakikasında rotariu'nun topu cizgi üstünde kalınca rumen takımda istenmeyen adam ilan edilmi$, taraftarlar bol bol kartopu atmı$lardır üstüne.

    akıllarda kalan bir diger olay ise mutluhan süner'in roportaj icin sahaya girdigi anda rambo yusuf'un ''adaletini sikeyim'' deyip ekranlara gir-cık yapması olmu$tur.
  • yamulmuyorsam maçı ilker yasin anlatmıştı ve durmadan, topu havadan oynamamız gerektiğini almanların çok uzun boylu olduklarını buna karşın yerden oynarsak topun 1 metre dahi gidemediğini paradoksal bir şekilde 3 dakikada bir tekrarladığı maç olarak zihnimde yer etti. ilker yasin in maç anlatırken teknik direktör olma çabasının temelleri bu maçta atılmış olabilir.

    kişisel olarak benim çocukluğumda derin yaralar açtı bu maç. maç olduğu için okula gitmemiş maçı izlemeyi tercih etmiştim. kupadan elendikten sonra bir süre geceleri uyumadan önce çok düşündüm, "acaba havadan oynasak kazanabilirmiydik" şimdi bile bazen aklıma geliyor. maç sonunda çocukluğunda etkisiyle ağladım (büyüdüğüm zamanda ağlamışlığım vardır*) fenerli abim dalga geçti, daha çok ağladım, annem terlikle abimin kıçını zıbarttı, durdum, sonra yine ağladım.
  • henüz maçların açık kanallardan izlenebildiği, şifreli yayının ülke sınırları içinde olmadığı ne olduğunu ise amerikan filmlerinden öğrendiğimiz o güzel günlerden kalan, sonucu itibariyle bizi üzüntüye boğan bir maçtı.

    gündüz saatlerinde oynanmıştı.dersaneyi asıp maçı izlemeye gitmiştik.ilk maçta son dakikalarda elimizden kaçırdığımız bremen'i bu defa affetmeyeceğimizden emindik.

    maçla ilgili çok fazla şey hatırlamıyorum, zeminin ve hava koşullarınında etkisiyle çok iyi bir maç olmamıştı diye aklımda kalmış.

    ama sonucunda, mart ayının ortasında çimleri bembeyaz sami yen görüntüsü ve o zamanlar hagi'yi hagi yapan adam sloganıyla takıma alınan rotariu'nun hafızlarımıza kazınan pozisyonuyla unutulmayan maçlar girmiştir.
  • hakeminin kendisine ertelenmesi yönünde bir talebin gelmediğini, böyle bir talep gelmiş olsa kesinlikle erteleyeceğini söylediği maç. galatasaray'ın erteleme talebinde bulunamama sebebinin maçı izlemek üzere ali sami yen'e gelen cumhurbaşkanı turgut özal olduğu yönünde bir iddia da vardır. gazetelerde yer alan bu iddiaya göre daha sonraki günlerde özal'ın randevu defteri dolu olduğundan maçı izlemesi mümkün olmayacakmış. bu yüzden de maçın ertelenmesi uygun görülmemiş.
hesabın var mı? giriş yap