*

  • buyuk cerkes surgununun gerceklestigi tarih.her yil denize birakilan karanfillerle kefkende ve uskudar kiz kulesi nde gozyaslariyla anilan tarih.
  • 21 mayis 1864 kafkas-rus harbinin sona eris tarihi olarak kabul edilir.bu tarihte gerçeklesen buyuk surgunden sonra da çesitli donemlerde goc etmek zorunda kalan kafkasyalilar olmustur.bu durum surgunun bir surec oldugu fikrini dogurur.sadece bir halkin yer degistirmesi degil,bu halkin en degerli unsuru olan kulturunu kaybetmesine yonelik bir surecin baslangici olarak kabul edilebilir.
  • bu sene ki anma etkinlikleri çercevesinde 21 mayısta* ankara kafder önünde ki caddeye kafkas caddesi ismi verilecek olan , cerkeslerin dünyanın çesitli yerlerine dağılmalarına neden olan rus zulmünün o ana kadarki son halkasına delalet eden tarih.
  • bugün pek çoğumuzun burada olma nedeni. ancak bu tarihten itibaren anadolu'ya sürülen kafkas halklarının, ne yazık ki yarısından fazlası, bu toprakları asla görememiş, anadolu'ya sağ sağlim ulaşanların da büyük bir kısmı, ilk 2 ay içerisinde hastalık ve açlık gibi nedenlerle hayatını kaybetmiştir.
  • 1800 lü yılların başlarında rus çarı ordularının, meskün tarihi insanlık tarihi kadar eski ve öz topraklarında kendilerince yaşayan adigelerin sınırlarına illegal ve tamamen teknolojik - ekonomik güçlerini öne katarak girişlerinden sonra başlamış ve 1850 li yıllarda açlığa, düzensiz saldırılara, hastalıklara daha fazla dayanamayan çoğu çerkes boyları ve sülalelerini göçe zorlandığı ve uzun yıllar süren savaşların, direnişlerin ardından, yine yukarıda saydığım açlık, savaş, salgın hastalık gibi nedenlerden ötürü artık iyiden iyiye mecalsiz kalmış kuzey kafkasya halkları dönemin çarlığı tarafından kendilerine sunulan sözde iki alternatif gereği ya osmanlı topraklarına gideceklerdi veya yine çarlığın trans kuban bölgesinde kendileri için belirlemiş olduğu bataklık alanlara yerleştirileceklerdi. çerkesler çamur ve sefalet içinde, boyunduruk altında yaşamak yerine birinci sözde alternatifi çaresiz kabul ederek esasen 1830 lu yıllarda başlamış yeryer mini göç hareketlerinin ardından 1864 te sayıları yüzbinlerle telafuz edilen en büyük göç dalgasının da hazırlıkları ile bir kaç yıl sürecek olan acılarla dolu o büyük sürgünün startını verirler. yüzbinlerce kafkas insanı gerek kağnılarla, gerek gemiler ve gerekse yayan olarak ve büyük çoğunluğu bu gün ki sarp sınırını kullanarak anadolu ya karadeniz ve sahil yolu üzerinden giriş yapmaya başlamışlardır. bu uzun yolculuğa dayanamayıp ölenlerin toplam sayısı sürgüne zorlanmış genel nüfusun yarısının üstündeyken, sürgün yolundaki ilk durakları olan samsun ve trabzon da 60 000 kişiden 40 000 i daha henüz geçici ve kalıcı olarak yerleştikleri bölgelerde sürügünden kalma hastalık ve yoksulluklardan ötürü hayatlarını kaybetmiştir. büyük sürgünün tartışmasız boyutlarını gösteren bir başka gelenekleşmiş olay vardır ki karadeniz sahil bölgelerinde kimi çerkes aileler bu gün bile deniz ürünleri tüketmemektedirler bu durumun sugötürmez sebebi olarak ise yine deniz yolu ile sürülen akrabalarının henüz gemideyken ölümleri ve cansız bedenlerinin karadenize bırakılmaları olduğunu dile getirirler.

    osmanlı devleti ise daha en başından beri kimi zaman ilgiyle takip ettiği, kimi zaman kayıtsız kaldığı bu süreci kendi menfaatleri yönünde değerlendirmeyi uygun bulur.. şöyle ki; zaten savaşlardan oldukça zayıf ve eksik düşmüş osmanlı ordusuna.. en başından beridir seyrettiği kadarı ile kanaat getirdiği çerkes 'ahali'sinin savaşçı ve dominant karakteri biçilmiş bir kaftandan başka hiç bir şey değildir.. nitekim o kaftan bir güzel giyilir ve cuk diye oturur ki ; 'trakya - rumeli müslüman göçmen eşrafının*' disiplininin sağlanması için iki müslüman göçmen aileye bir çerkes aile düşecek şekilde diğer boylardan adigelerin izmirden başlayarak batı karadenizde de sakarya ve düzce içlerine abhazların konuşlandırılması şeklindeki istihdamı bu durumun belgeli kanıtıdır. osmanlı devletinin son anlarına tekabül eden istiklal savaşları sırasında ethem bey* in düzensiz ordusu takviyesiyle de kaybedilmiş kısmi topraklar geri kazanılır, yer yer baş gösteren düşman*** saldırılarının yanında bazı iç hesaplaşmalar ve isyanlar* sürgün öncesine nazaran hissedilir bir şekilde daha az zayiat ile bastırılır.

    meselenin türk tarihi açısından detaylarını daha fazla irdelemeden ayrıca;

    bu kadar çalkantının ardından bu gün maykop da, adigey de, kabardey de, abhazya ve çeçenistan da... kendi öz akrabalarının nazarında vatan satmakla suçlanıp dışlanan türkiye deki kimi kafkasya kökenli ailelerin olduğu kadar.. anavatanlarının kaç yıllık sahibi olduklarını tarihin bile hatırlayamadığı bir milletin kafkas dağlarından sürülüp köle ticaretleriyle (örn: filipinlerdeki beyaz ırk popülasyonuna katkı sağlamak gibi*) ürdün, israil, lübnan, arabistan, suriye, ırak... asya yı avrupa yı geçelim.. kuzey afrika, güney ve kuzey amerika ülkeleri dahil dünyanın en ücra köşelerine kadar savrulmuş diğer kıtalardaki kafkas halklarının da sosyolojik, filolojik ve en trajik tarihi bir gerçeğidir bu süreç.
  • hem göçü, hem sürgünü yaşamış bir halkın(kırım tatarları) mensubu olarak, çerkes kardeşlerimin acısını yürekten hissettmeme sebep olan günlerdendir
  • derler ki; çerkes halkını sürgününe taşıyan gemiler, arkalarında bu gemilerden atılmış olan cesetlerden izler bırakarak gelmişler osmanlı toprağına kadar. o günden itibaren yok olmaya başladık biz.
  • gerçek dramın gerçek rotaları;

    http://img158.imageshack.us/…usazizmekerbookst6.jpg
hesabın var mı? giriş yap