• öncelikle belirteyim erkeğim.

    bugün yarım saat önce kazlıçeşme'den marmaray'a bindim. son vagonlara doğru ilerledim, oturdum.

    aradan bir iki dakika geçti. yaşlı adamın teki gelerek " bu kağıt sizden düştü herhalde" dedi. ben kağıdı açana kadar adam kendini vagondan dışarı attı.

    kağıdı açmamla ne göreyim. " çok yakışıklısın, para sorun değil. 0536...... emre" demiş. ( kesin takma ad kullanıyor pezevenk )

    son bir haftada bütün hepsi beni buluyor. birisi ters büyü mü yaptı ne.

    edit: bazı arkadaşlar; serin hikaye,troll vs. demişler. sadece bugün başıma gelen olayı anlattım. siz zannediyor musunuz bugün bana olan, yarın sizlere olmayacak ?
    edit2: kanıt olarak yüklediğim fotoğrafın linkinde başka fotoğraf açılıyor, sildim dostlar.
  • sözlüğe yazana kadar savcılığa gidilmesi gereken durum. mutlaka kamera kaydı vardır, el yazısı da bir çeşit kimlik dökümü.

    geçmiş olsun.
  • allahtan altında ferrari falan yok, o zaman neler olurdu bi düşün!
  • adamla göz temasına filan girmedinse böyle bir şeye cesaret etmesi imkansız.

    adam fiziki bi saldırıda bulunmamış, gayet kibarca talebini bildirmiş. kabul edersin ya da etmezsin.

    buraya yazarak ilgi çekme çaban ayrı bi olay.
    bu yaptığın tam bi kezmanlık.

    o saatte ne işin vardı marmara'yda?

    favlardan sonra şu meseleyi biraz daha açalım edit i;

    empati ; eş duyu.

    bir insanın bedeni hakkındaki tasarrufuna doğrudan ya da dolaylı olarak müdahil olmadan önce yapmanız gereken tek şey bu. aynısı sizin başınıza gelse ne hissedersiniz? '' ya ben erkek adamım, kim dayayacak sanki koluma '' dediğimiz için allah berberleri gönderdi.

    bir de kadınları bu konuda yalnız bırakmayın. her tarafı radikal feministlerle dolu bir dünya, ne kadar sıkıcı, ne kadar renksiz olmaz mı?

    not; tepkim feminizme değil radikalizme. her türlü radikalliğin abv. bu da son sosyal mesaj.

    debe edit i: bir yazar arkadaşımızın ricası,

    (bkz: oğuzcan'ın sesine kulak ver)

    editlere doymamak: bir de çok yakında ekşi sözlük üzerinden coğrafyamızın şeklini değiştirecek harikuladelikte bir hikaye yayınlamayı düşünüyorum. sözlük formatına uydurma çalışmaları devam ediyor. heyecanla bekleyin.
  • kağıt mesa'ya ait, zeytinburnu adresini görünce altında şüphelenmiştim zaten, araştırdım ve bingo: zeytinburnu'nda bir derici
    o yüzden böbrek şüphesinden kurtulup deriye mi yoksa geriye mi göz diktiler diye düşünebilirsin
  • malzemeler

    500 gr böbrek
    50 gr kuyruk yağı
    2 adet sivri biber
    1 adet orta boy kuru soğan
    1 yemek kaşığı zeytin yağı
    1 tatlı kaşığı kekik
    1 çay kaşığı kimyon
    1 çay kaşığı karabiber
    tuz
    hazırlanışı

    böbreği iyice yıkadıktan sonra önce halka halka doğrayın. her halkanın merkezinde bulunan sert dokuyu ayırın ve küpler halinde kesin.
    kuyruk yağını da küpler halinde doğrayın.
    geniş ve yapışmaz bir tavaya 1 kaşık yağı ekleyip kızdırdıktan sonra böbreklerinizi ve kuyruk yağlarınızı ekleyin. sürekli karıştırarak suyunu bırakıp tekrar çekinceye kadar pişirin.
    halka doğradığınız kuru soğanı ve küçük halkalar halinde kesilmiş yeşil biberleri ekleyin. sürekli karıştırarak pişirmeye devam edin.
    sebzeler yumuşadıktan sonra baharatları ve tuzu ekleyin.

    böbrek ve kuyruk dogranmis bobrek

    püf noktası :

    böbreklerin üzerinde ve içinde bulunan yağları ince doğrayıp pişirme esnasında kullanabilirsiniz. bu böbrek üstü yağ dokusu pişirim esnasında eriyecektir.
    yemeğinizin fazla yağlı olmasını istemiyorsanız tarifteki gibi kuyruk yağı, böbrek üstü yağ dokusuna göre daha avantajlıdır. dilerseniz servis esnasında yemeğin içinden ayıklamak zor olmayacaktır.
  • bu adamın bunu ilk defa mı yaptığını zannediyorsunuz yoksa sadece olağanüstü yakışıklı* arkadaşımıza mı? demek ki bunun da bir pazarı var ve emre abimiz de şansını denemiş. çok abartılacak bir durum yok beyler, dağılın.

    başlıkçı kardeşe not: başbakan olursan bu entry başına iş açar kardeş.
hesabın var mı? giriş yap