• daum'un selçuk'tan ziyade semih'le başlama ihtimali de hayli yüksek bu maça. eğer semih'i yedekte tutup emre'yi gölge forvet olarak kullanmayı tercih eder ve selçuk'u onun yerine kaydırırsa bu durumda emre'nin görevini cristian mı yoksa selçuk mu üstlenecek bilemiyorum tabi ama bu göreve cristian soyunursa geldiğinden beri soru işareti olan hücuma destek kısmının test edilebileceği bir maç olacak demektir. selçuk'un zaten öyle aman aman bir hücum yeteneği yok.

    fenerbahçe'nin kağıt üzerindeki dizilişi 4-2-3-1 gibi olsa da sahadaki yayılış genelde 4-1-4-1 şeklinde oluyor. zaten daum'un önceki dönemlerinden de bildiğimiz üzere top 2 ve 3. bölgelerdeyken kimde olursa olsun sahada istediği düzen bu sanıyorum. önde basan ya da hücuma çıkan bir beşli, arkadaysa öndeki beşliye (özellikle beklerin) çok yakın durarak sübap görevi gören bir diğer beşli blok. şu an alex'in yokluğunda alternatif olacak 3 isimden 2'si sakat biriyse daha hazır değil. şimdi burada emre, semih, özer veya mehmet'in oynatılması aslında sistemin işleyişini alex'li versiyona göre daha verimli kılabilir zira bu yapıda üç aşağı beş yukarı mantalite belli: topa sahip ol, bol pas yap, kanatları kullan, içeriye sürekli adam kaçır, topu kaptırdığında da rakibe oyun kurma izni verme. burda top sizdeyken gereken hemen her şeyi alex üzerinden yapabiliyorsunuz ki zaten bu pozisyonun temel işlevi de takımın oyun zekasını tamamlamak lakin topu ele geçiren rakibe oyun kurdurmama kısmında alex'in çok fazla bir işlevi kalmıyor. bu işlevsizlik topu sevmeyen ve temposuz rakiplere karşı çok göze batmayabilir ve çoğu zaman batmıyor da zaten ama kora kor mücadelelerin yaşanacağı, en az fenerbahçe kadar topu isteyen bir takıma karşı yüksek tempolu maçlarda illa ki sıkıntı doğuracak çünkü geçmişte çok kez gördük bunu. tabi burada asıl kafaları karıştıran şey şu ki sistemin hücum tarafını işletecek diğer gereksinimler alex'in zekası olmadan ne derece verimli yapılabilir?

    bence fenerbahçe alex olmadan da bu verimi sağlamayı yavaş yavaş öğreniyor. deivid'in buradaki berbat performansına rağmen fenerbahçe bazı şeyleri alex olmadan da yapabileceğini sivas ve sion maçlarında az çok gösterdi. bunu her maçta belli bir istikrarla yapabilmenin ilk şartı da önce sahadakilerin bu güveni kazanmasından geçiyor. fenerbahçeli futbolcular top kendilerindeyken etrafta sadece alex'i arayıp, topu ona atarak alex'in zekasına bel bağlamaktan kısacası alex'i mesih olarak görmekten vazgeçmeliler. bunun yerine rakip yarı alanda tehlike oluşturabilecek diğer arkadaşlarını da arayarak, oyuna sokarak, bizatihi sorumluluk alarak ancak alex tartışmalarını ve sistemin ona olan bağlılığını bitirebilirler. yani burada özer veya mehmet hazır hale geldiklerinde aslında alex'in olmayışı fenerbahçe için ciddi bir avantaja dönüşebilir. hücum gücü ve yaratıcılıktan ödün verilecekmiş gibi gözükse de fenerbahçe'nin elinde zaten rakip kaleye direkt gidebilen, verkaçlara girebilen, ölümcül ara paslar çıkartabilen yeterince oyuncu var. yeter ki takım zor anlarda insiyatif alacak, zekasına güvenilebilecek tek oyuncunun alex olmadığının farkına varabilsin. önceki daum dönemi, zico ve aragones zamanlarında böyle bir şansımız yoktu ama şimdi var. eğer tam olarak hazır hale geldiklerinde mehmet veya özer bu pozisyonun gerektirdiği hücum davranışlarını biraz olsun gösterebilirlerse fenerbahçe alex'in eksikliğini hissetmeyeceği gibi topun rakipte olduğu bölümlerde sahayı çok daha etkin şekilde parselleyebilir. özellikle bazı noktalarda alex frenine takılan tempo sürekliliği de bu şekilde sağlanabilir.

    peki bugün semih burada oynarsa ne yapar. semih futbol zekası gayet iyi olan ve sınırlarını bilen bir oyuncu. takım üstün durumdayken ya da rakip kendi yarı alanında çakılı oynamıyorsa bu pozisyondaki verimi çok yüksek olacaktır buna eminim çünkü alex'e nazaran oyuna aktif katılımı ve sürekliliği çok daha yüksek ve o da en az alex kadar nerede durup nerede golü koklaması gerektiğini, kime nasıl paslar atacağını biliyor. teknik olarak alex'le aynı sıkalada değil tabi. ancak 0-0 başlayacak böyle bir maçta nasıl bir performans gösterir tahmin yürütmek zor. bugünkü maçta rakibin belli bölgelerde oyunu sıkıştırmaya çalışacağı kesin. fenerbahçe'de oyuncular alex kompleksine takılmayıp dikine pas trafiğini sağlıklı şekilde kurabilir ve semih-guiza ikilisinin boşaltacağı alanlara santos-kazım-emre hatta carlos ve gökhan gibi isimlerin sızmasına dayanan klasik planını işletebilirse çok zor bir maç olmaz. aksi takdirde tıkanan ya da skor olarak geriye düşülecek bir oyunda iş uzaktan şutlara ve duran toplardan gelecek bonuslara kalabilir.
  • özer'in sahaya adim atmasini 4 gozle bekleyecegim mac. insallah bu aksam sans bulur da moral kazanir biraz.
  • evden ayrı olduğumdan izleme fırsatı bulmam zor ama zaten düşük bi oyun kalitesi bekliyorum. fenerbahçe için diyarbakır deplasmanları genelde zor geçer ve bu kez bi de adının anılmasından çok büyük bi haz alan ziya doğan faktörü var. favori elbette fenerbahçe ama derbi maçlar dışında fenerbahçe'nin puan kaybetmesine şaşırmayacağın deplasmanları say deseler diyarbakır'ı ilk 5 e koyarım.
  • deli gibi agresif bir diyarbakırspor ve aciz bir hakemle daha 5. dakikada çığrından çıkmaya başlamış maçtır.
  • fenerbahçenin salak goller yeme sezonunu açtığı maç.
  • fenerbahçe'nin yediği golde volkan'ın hatası çok büyüktür. ayrıca dos santos a atılan çakmağı hakem ''bu ne lan diyip'' saha dışına yollamıştır.
  • fenerbahçeli taraftarların kendi maçlarını bırakıp galatasaray'a laf yetiştirme çabası olduğu maçtır. lan deli misiniz? sizin maç oynanıyor. izleyin, yapacaksınız onun yorumunu yapın bok mu var gs'nin dünkü maçında veya bilmem kaç hafta sonra ki diyarbakır maçında. kendi işinize bakın. elin sikiyle de gerdeğe girmeyin.

    diyarbakır'ın bala göte gol attığı maç olmuştur. aynı zamanda ilk pozisyona giren eleman şutu atamamış oluşan karambolde fenerli savunmacının uzaklaştırmak istediği top tazemataya çarpıp tıngır mıngır fener kalesini girmiştir. ilginç tabii. bu işte de federasyonun parmağı var gibi yoksa böle gol olmaz.
  • 30. dk. itibari ile diyarbakırspor'un akın akın fenerbahce kalesine geldiği karşılaşma.
  • hani eski fifalarda (fifa 2004?) oyun boole yavas gelirdi de oyunun gameplay hizini arttirirdiniz ya. o zaman oyuncular boole atom karinca gibi oynar ya. iste diyarbakir ole oynuyor. neyse toparlariz 2. yarida...
  • diyarbakırın kaleciyle karşı karşıya kalıp bariz gol şansı yaratacağı pozisyonu yan hakem tarafından ofsayt kararıyla kesilmiş karşılaşmadır. ayrıca bu gidişle emre'nin kırmızı kartı yiyeceği karşılaşmadır. biraz dikkatli olmasında fayda var.
hesabın var mı? giriş yap