• başta deprem olmak üzere bir afet durumunda, hane halkının (ilk fırsatta) toplanma noktasıdır.
    ara not: bunu profesyonel birileri yazmalıydı ama mecburen ben yazayım, belki devamı gelir(?).

    öncelikle güvenli bir nokta olmalı; deprem zamanı 10 katlı binanın dibi, sel durumunda havuz kenarı kötü fikirlerdir.

    hane halkının kolay bulabileceği bir yer olmalı; gsm ve sabit hatlar çalışmayacak, ışık yok! ortalık toz duman. bu durumda bile kolaylıkla ulaşabileceğiniz, en yakındaki güvenli alan olmalıdır. otopark, park, geniş bahçe, spor alanı vb...

    komşuların eğilimleride düşünülmeli ve/veya özendirilmeli; komşuluk çok önemli. sen battaniye bulursun, biri su getirir, diğeri araba radyosunu açar, yaşlıları arabaya yerleştirir vb...

    genelde afet toplanma noktası mantıksal olarak ilk akla gelen yerdir ("bizi en kolay burada bulurlar, ilk akla gelen yer burası" mantığı) ama bazen özel düzenleme gerekebilir. işte bunun için hane halkı (aile/ev arkadaşı) ortak bir buluşma noktası belirlemelidir.

    99'dan beri her taşındığımızda ya da uzun soluklu gezide bir toplanma noktası belirleriz. en kötü durumda da en hafif senaryoda da faydasını gördük. basit bir şey deyip geçmeyin. büyük felaketler basit ihmallerle olur.
  • dağ taş ev ve avm olduğu için sanırım tek seçenek şehiriçlerinde kalan mezarlıklar olur bundan sonra.
  • avm ve rezidans inşası için uygun arazilere verilen ad.
  • afet sırasında toplanılacak güvenli alan konsepti, özellikle büyük şehirlerde yok. bu yüzden toplanma noktası afete göre değişir. mesela bizim mahalle yokuş, sel olsa hepimizi sürükleyip aşağıdaki caddede toplar
  • 5 yıldır yalovada yasiyorum ciftlikkoy ilcesinde yeni yeni binalar yollar vb mahalleler duzenleniyor yine ayni hatalar yollar dar binalar guvensiz ve ic ice mahalleler en onemlisi deprem aninda kacacak yer yok . tahminim şu dunyada insanlar kadar kafasi basmayan canli yoktur neden mi hic bir canli aci cektiği hatayi tekrarlamaz daha dun 1999 depremi oldu ama yine ayni hatalar devam ediyor
  • oturduk ofiste hesap yaptık büyük bir deprem olduğunda toplanma alanına ulaşmamız için üç kez ölmemiz gerekiyor.
  • olulerin memlekete hayri yasayanlardan buyuk dedirten noktalar.

    mezarliklar sayesinde yesillik ve acik alan olan yerler var hala...
  • aracın bagajına battaniye, bot, ilkyardım malzemeleri... içeren bir çanta koymuştum geçen yıl. geçen gün tamire giderken araç, çıkarmak durumunda kaldım. o an kendi kendime söylendim:

    "neden şu parka dolaplar koymuyorlar ki? içine koyarsın/koyarlar battaniye... filan. aracın anahtarını bir deprem anında alabileceğimiz garanti mi ki?

    afet uzmanı prof. dr. miktad kadıoğlu'nu dinledim bugün:

    afet toplanma alanı, insanların "hiç yardım gelmeyecekmiş gibi kendilerine yetebilecek donanımdaki alanlardır. bizim park/yeşil alan gibi değil. 20 yahut en fazla 200 binaya yetebilir kurtarma ekipleri. ama olası bir istanbul depreminde yıkılacak binaları düşünün. bu sayıların anlamı yok...diyor.

    afet toplanma noktası denilen parklarda örneğin japonya'da tabureyi çevirirsiniz, klozet olur ; oyun parkındaki... 'ya bastığınızda çadır olur... yani siz yardım beklemez, kendinize yetersiniz... diyor.

    yerel yöneticilerden talep edelim o zaman. ilk etapta yarın sabah sarıyer belediyesini arayacağım. siz de belediyelerinizden talep edin lütfen.

    sonra hep birlikte seslenelim deprem kuşağındaki illerimizde yapılması zaruri "dönüşüm" için:

    (bkz: deprem vergileri nerede)
  • mış gibi yaptığımız başka hayati bir konu.
    afetlerin ilk anlarında oluşan hayati kayıplar kadar sonraki dönemde yaşanan olumsuzluklar afetlerin bilançolarını ağırlaştırmaktadır.
    güvenlik, barınma, temiz su, kronik tıbbi yardım ve beslenme gibi temel konuları düzgünce yönetmek için alanlara ihtiyaç var ve gerçekten çok hayati bir konu.
    yeşile ve topluma ait olan alanlara alerjisi olan yurdum yöneticileri pek tabi bu “boş” alanları kullanmaya çalışmaktan geri kalmıyorlar.
    “geri kalmışlık bir bütündür, bölünemez.”
  • depreme maruz kalan yerlerdeki afet toplanma noktalarını haberlerde göremiyoruz.
hesabın var mı? giriş yap